Değerli arkadaşlarım,
Kıymetli Gazilerim,
Sevgili okurlarım;
NGazete "Gazimir ne diyor" köşe yazarı olarak
Bir haftadır malûl sayılmayan gazilerle ilgili çıkan haberleri inceledikten sonra açık ve net kesin bir bilgi yada herhangi bir delile ulaşmak için çok çalıştım.
Çalışmalarımın ve çabalarımın karşısında bu bilgilere ulaştım.
Şehit yakınlarının ve Gazilerimizin haklarının iyileştirilmesilmesiyle ilgili tüm dernek başkanları tarafından şehitlerin ve gazilerin mağduriyetlerini ele alan bir çalışmayı cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay bey'e sunulan bir teklif cumhurbaşkanımıza iletilmesi için verilmiş bulunmaktaymış...
Cumhurbaşkanımız da bu teklifleri inceleyerek imza atarsa imzalanan Yasa metinleri
Gazi meclisimizin alt komisyonuna gelerek oradan da geçtiğinde genel kurula gelerek mecliste onaylanması gibi bir çalışmayı torba yasayı bekliyorlar.
Şehit Gazi derneklerinin çalışmaları içinde yer alan metinde.......
Doğuda ve Güneydoğu'da terörle mücadele sırasında yaralandığı halde 1053 nizamname mağduru vazife malülü olamayan 20 binden fazla yaralı vatanseverlerin de haklarının verilmesi talep edilmektedir...
Sivil toplum kuruluşları başkanları tarafından vazife malulu sayılmayan gazilerin hakları verilsin, 20.000 kişinin de mağduriyeti giderilsin diye metin hazırlanmış olup bu metinlerin nasıl ve ne şekilde olacağı ayrı dosya halinde verildiğinden, verilen dosyanın ele alınıp alınmayacağı ile ilgili kesin ve net bir bilgi yoktur.
Trol olmak için yada meşhur olmak için yalan neden bukadar çok önemli?
Adalet platformu hareketi olarak hükümetimize ve devlet başkanımıza şöyle bir öneride bulunmak istiyoruz.
Bir örnekle destek olalım istedik yalana müracaat etmeden insanları kandırmadan aldatmadan umut tacirliği yapmadan ümit ticaretine hayır diye sesleniyoruz.
Nasıl ki hükümetin bir icraat yapmak istediğinde, kanun yönetmelik ve içtihat kararları önüne engel olarak çıktığı İçin Anayasa değişikliği öneriyor ise, bizim de (malul sayılmayan Gaziler) olarak haklarımızı alabilmemiz için TSK sağlık yeteneği yönetmeliği, 1053 sayılı nizamname ve sosyal güvenlik kurulu uygulama yönetmeliğini değiştirilmesini de talep etmeden sadece yasa teklifi vermeyle her seferinde başa döndüğümüzü defalarca gördük.
Bu girişimleri hazırlamadan ve teklifte talep edilmeden masaya geldiği için her seferinde sil baştan örnek 684 khk da yaralananların tekrar 70 yıl önceki 1053 nizamnameye tabi tutulması gibi, diğer bir tabirle kızartılmış baklavayı tepside göster ama şerbetini koymadan vitrine koymak gibi. ısıt fırınla ve gündem oluştur..
Birde şu çalışmaya çalışma dersek düpedüz yalan olur. Oturduğun yerden konforunu ve rahatını bozmadan koltukta elinde telefonla gazilik ünvanı ve madalya beklemek? Derneklerin twetır da tag çalışması!!!
Vazife malulu sayılamayan gazilerimizin son durumları bilimsel olarak da bu durumun vücut bütünlüğünü bozucu ve travmatik sonuçları olduğu dramatize edilmedikçe hükümetin dernekleri dikkate alması beklenemez.Dernek başkanlarının meclis binalarında oda oda vekil aramaktan çok bilimadamlarıyla çalışmalar başlatması beklenir.Bu konuda NURAY BAŞARAN hocanızın öncülüğünde prof.doktorlarımız gazilerimizi dinlemeye araştırma ve her alanda yanımızda olmaya hazırdır.
Birde en çok yapılan hatalardan biri de...
Derneklerin rep sanatçıları ile klip çekerek, yada belgesel adı altında 5-10 gaziyi sürekli afişe etmeyle bir yere varılmaz, malesef hiç bir yere de varılamadı. 2014 yılından bu yana bir arpa boyu yol alınmadı.sayısız milletvekili yada çevre edinmekten başka bir yol alınmadı...Meclis kürsülerinden sadece gürültüden başka bir ses çıkmadı.Ne yazıktır ki sosyal medya hesapları her gün taze yalan gürültülerle dolu..
Bu kadar hataların tekrar edilmesi ve taleplerin Tıp Literatüründe uzmanların bilimsel açıklama ile desteklenmeden toplu yasa çıkması söz konusu olamaz olamaz diyorum.
Aksini iddia eden varsa ben burdayım bu güne kadar hep haklı çıktım yine haklı çıkacam.
Ortada bir gerçek vardır ki bu güne kadar bireysel rapor ve mahkeme desteği ile sonuç alındığı ortadadır.
adalet platformu hareketi ile hukuk mücadelesinde 6 yılda 80 gazimiz gazilik haklarına kavuştu.
684 khk çıkalı 125 kişi hak sahibi oldu.
Demekki neymiş hukuktan başka müracaat edecek kapımız yok.
Şov yapmayı ve televizyon ekranlarını sevenlere bir yol öneriyorum.
Şuanda aktif durumda olan mevcut Gazi dernekleri vazife malulu gazilerini sahiplenip Arkamızda durmazsa hükümetin dikkatini çekemeyiz ve taleplerimiz dikkate alınmaz.Gazilik ünvanı alan gazimizle aynı mevzide yaralandık ne olduda yanındaki arkadaşını görmezlikten geliniyor,elinizdekine cebinizdekinemi göz koyuyorlar bu dışlamak neyin nesi? diyede dernek başkanlarına soruyorum.
Devam edeceğim doğru yerden bilgilendiriliyorsunuz. Beni izlemeye, takip etmeye devam edin.
Mustafa GAZİM
1995 yılında kuzey ırakta terörle mücadele sırasında yaralanan fakat,1953 yılındaki yasalarımıza uyarlanan askerimizi vatanından soğutmak için amerikadan ülkemize getirilip bakanlar kurulu tarafından imzalanan 1053 nizamname yönetmeliğine göre vazife malulu sayılamayan.