Zorunlu aşı uygulamasının değerlendirildiği kurul açıklamasında söz konusu düzenlemenin ‘açık, anlaşılabilir ve belli ölçütlere uygun bir yasal çerçeveyle’ yapılması gerektiği aktarıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Burada aşı olmayanların Anayasada tanımlanan temel hak ve özgürlüklerini ölçüsüz sınırlandırmayacak, hakkın özüne dokunmayacak şekilde hak sınırlamalarına gidilmesi söz konusu olabilmektedir. Böylece bireysel serbestlik kapsamında, beden bütünlüğü ve bireysel özerklik de korunarak kişi ortak alana katılmamayı seçerek aşı olmama istemini de gerçekleştirebilecektir.”
Daha sonra, “Bu bağlamda TTB Etik Kurulu herkesin sağlıklı yaşam hakkını sağlama ödevi olan devlete sorumluluklarını hatırlatmayı bir görev bilir” denilerek şu maddeler sıralandı:
- Bilimin aşıların güvenli, etkili ve gerekli olduğunu belirttiği ve yetkililerin de bu hakikati reddetmediği açık olduğuna göre, herhangi bir zorunlu uygulamaya gereksinim duyulmaması için, devletin öncelikle toplumun kültürel değerlerini de göz önüne alarak halkı şeffaf ve doğru bilgilerle aydınlatması, insanların onam vereceği ve aşılama çalışmalarına gönüllü olarak katılacağı bir ortamı oluşturması beklenir.
- Bunun gerçekleştirilemediği durumda ise devlet, toplumsal bağışıklığın sağlanması amacıyla gerekli normatif düzenlemeleri yürürlüğe koymalıdır.
- Devlet, aşıya herkesin ulaşımını sağlayacak düzenlemeleri yapmalıdır.
- Devlet aşıya ulaşma konusunda sıkıntı çeken dezavantajlı gruplar için ek önlemler alarak özen ödevini yerine getirmelidir.
- Devlet, sürecin özerk ve bilimsel bir yapı tarafından sürekli ve düzenli olarak denetlenmesini, izlenmesini sağlamalı ve elde edilen bilimsel bilgilere göre oluşturulan öneriler doğrultusunda tutum almalıdır.
- Devlet aşılama çalışmalarının sonuçlarını düzenli ve sürekli bir biçimde değerlendirmeli, şeffaf bir biçimde paylaşmalıdır.
- Devlet kitlesel aşı uygulamalarında ortaya çıkabilecek aşı sonrası istenmeyen etkileri dikkatle izlemeli, zararların tamamını ivedilikle karşılamalıdır.