Kamu hizmetlerinde sürekliliğin sağlanması, devletin vermiş olduğu istihdam hakkının sağlıklı bir şekilde uygulanması ve gider kalemlerinin azaltılabilmesi için belirli bir takvime bağlanmış merkezi sözleşmeli personel alım yönteminin benimsenmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar Bakanlar Kurulunun 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Kararı ile onaylandıktan sonra 28.06.1978 tarihli ve 16330 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
1965 tarihli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4 üncü maddesinde tanımlanan istihdam türlerinden biri olarak alternatif bir istihdam şekli oluşturulmuştur. Bu alternatif istihdam modeline ilişkin mevzuat düzenlemesi Kanunun yayımı tarihinden 13 yıl sonra gerçekleştirebilmiştir. Geçen zaman içinden hep bir alternatif model olarak kullanılmakla birlikte son yıllarda farklı ihtiyaçlar ve gerekçeler nedeni ile Devletin kamu istihdam politikasının ana unsurlarından biri olarak uygulanmaya devam edilmektedir.
ÖSYM üzerinden yapılan merkezi yerleştirme ya da kurumların müstakil ilanları sonucu başlayan süreç aynı anda farklı kurumların ilana çıkması ve bazı kurumların özel nitelik belirleyerek adayların yerleşme şansını arttırması ile kurumlar ve muhtemel adaylar açısından mağduriyetlere neden olmaktadır.
Özellikle genel şartlar üzerinden ve aynı anda ya da yakın tarihlerde yayımlanan ilanlar adayların birden fazla kuruma başvuru yapmasına neden olmaktadır. Aday her bir kuruma yerleşme hakkı elde etse dahi sadece bir kurumda göreve başlayabilecektir. Bunun sonucu olarak da ilan edilen kadrolar boş kalacak, kamu hizmetlerinin sürekliliği sekteye uğrayacak ve boş kalan kontenjanlar için yeniden bir ilan süreci yaşanacaktır.
10 sayılı Resmi Gazete Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği personel alımına ilişkin tüm ilanların Resmi Gazetede yayımlanma zorunluluğu nedeni ile tekraren yayımlanan ilanlar Kamu adına ciddi bir gider kalemine dönüşmektedir.
2021/14 sayılı Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde; "Kamu hizmetleri, bütçe sınırları içinde kalarak ayrılan kaynakların üzerinde yapılmasına yol açılmadan azami tasarruf anlayışı içinde yerine getirilecektir." denilmektedir. Ancak yukarıda yer verilen uygulama biçimi kamu kurumlarını tasarruf anlayışı dışında hareket etmeye zorlamaktadır. Bu nedenle kamu hizmetlerinde sürekliliğin sağlanması, devletin vermiş olduğu istihdam hakkının sağlıklı bir şekilde uygulanması ve gider kalemlerinin azaltılabilmesi için belirli bir takvime bağlanmış merkezi sözleşmeli personel alım yönteminin benimsenmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak ilgili yöneticilerimizden ve kurumlarımızdan en kısa zamanda bir düzenleme yapmalarını, Anayasada hükmü bulunan her Türk vatandaşının kamu hizmetlerine girme hakkını eşit şekilde kullanmasını sağlayacak çözümler geliştirmelerini beklemekteyiz.