Katıldığı televizyon programında iklim krizine ve İzmir'deki kuraklık tehlikesine dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Su konusunda hiç rahat değiliz. Kuraklık büyük bir tehdit. Bizim coğrafyamız da iklim krizinden etkilenmeye başladı. İklim krizi çok büyük bir tehdit olarak hayatımızda olacak" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı televizyon programında göreve geldiğinden bu yana gerçekleştirilen faaliyetleri anlatarak, belediye bütçesinin yüzde 42'sinin yatırımlara ayrıldığını belirtti.
“TOPLU ULAŞIMDA HERKESE YÜZDE 50 İNDİRİM”
Toplu ulaşımda sabah 05.00 ile 07.00 arası ve 19.00-20.00 arası herkese yüzde 50 indirim yapılacağını belirten Soyer, bu yöntemle daha yoğun saatlerden, tercih edilmeyen saatlere yoğunluğun kaydırılması için planları olduklarını anlattı. Soyer, toplu ulaşımda geçen senelere göre yüzde 50'lik bir kapasite düşüklüğü olduğunu da açıkladı.
“SU KONUSUNDA HİÇ RAHAT DEĞİLİZ”
Soyer’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
* Su konusunda hiç rahat değiliz. Kuraklık büyük bir tehdit. Bizim coğrafyamız da iklim krizinden etkilenmeye başladı. İklim krizi çok büyük bir tehdit olarak hayatımızda olacak.
* Aydınlanma çağı insanı nasıl geleceğe hazırlamışsa, ekolojik denge de yeni bir çağın kapısını açıyor. Hazırlıklı olmamız lazım. Yeni bir perspektiften bakmalıyız.
* Ekonomi ile ekoloji arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmalıyız. Türkiye’nin İklim ve Çevre Bakanlığına ihtiyacı var.
“NE GELMELERİNDEN NE GİTMEMELERİNDEN SORUMLU DEĞİLİZ”
* Seneler öncesinden çok yanlış bir politikayla geldiler. (Göçmenler) Bu anlaşılır, kabul edilebilir bir şey değil. Şimdi gitsinler deniliyor. Peki nasıl gidecekler? Gidişleriyle ilgili bir çalışma da yok.
* Ne gelmelerinden, ne gitmemelerinden biz belediyeler olarak sorumlu değiliz. Biz yerel yöneticiyiz. Hizmet vermek destek vermek demek değildir. Biz hizmeti mekansal üretiyoruz. Biz hizmet üretmekle yükümlüyüz.
* Sayın Genel Başkanımızın söylediği tespite çok inanıyorum. Mutlaka geri gitmeliler. Ama bu geri gidişleri uluslararası diplomasiyle çözülecek bir şey.
“KENDİMİ MUHAFAZAKAR GÖRÜYORUM”
* Belki de birçok muhafazakardan çok daha muhafazakar bir belediye başkanı oturuyor karşınızda. Çünkü ben, bu memleketin, İzmir'in dağını, taşını, ovasını, nehrini, ağacını, çiçeğini korumaya, muhafaza etmeye çalışıyorum.
* O kadim kültürü korumaya, geleceğe taşımaya çalışıyorum. Bundan daha büyük muhafazakarlık olabilir mi? Ben kendimi muhafazakar görüyorum. İzmir'in muhafaza edilmesini en asli görevim olarak görüyorum.
“BELEDİYENİN TÜM ARAÇ FİLOSUNU ELEKTRİKLİYE DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUM”
Makam aracı olarak elektrikli araç kullandığını açıklayan Soyer, “Bu sembolik bir şey. Şu anda bütün zabıta araçlarımız elektrikli oldu. Belediyenin tüm araç filosunu aslında elektrikliye dönüştürmek istiyorum. Bu iklim değişikliği meselesi çok daha fazla ciddiye almamız gereken bir mesele. Yenilebilir enerji kaynaklarını çok daha yoğun bir şekilde hayatımızda kullanmak zorundayız” dedi.
“EŞİM NE HUZUR HAKKI, NE MAAŞ, NE PAY ALIR”
Büyükşehir belediyesinin, Neptün Soyer'in başkan olduğu KÖYKOOP'tan ürün alımı yapmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Soyer, şu ifadeleri kullandı:
* Kooperatif bir şirket değildir. Ticari kuruluş değildir. Eğer para kazanılıyorsa o para kooperatif üyeleri arasında paylaştırılır veya yatırım yapılır.
* İzmir'de 104 tane kooperatif var. Biz bunların çoğundan ürün alıyoruz. Benim eşim bunların üst birliği olan KÖYKOOP'un İzmir başkanı. Benden önce o göreve seçilmişti. Biz şirketlerden, holdinglerden almıyoruz ürünü, bununla iftihar ediyorum. Kooperatiflerden alıyoruz. Tarım Bakanlığı'na bağlı tarımsal üretim kooperatifleri.
* Bu kooperatiflerin başında KÖYKOOP diye bir çatı örgütü var. Onların başında seçimle gelen, 2 dönem üst üste gelen eşim var. Bu bir zenginleşme yaratmaz.
* Benim eşim ne huzur hakkı alır, ne maaş alır, ne pay alır. 10 yıldır gönüllü olarak orada çalışır. Hiçbir maaş almaz. Hiçbir huzur hakkı almaz. 5 kuruş kârı yoktur.
“KILIÇDAROĞLU KEŞKE ADAY OLSA”
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili Soyer, şunları söyledi:
* Ben dostlarımızla beraber iktidara geleceğimizi düşünüyorum. Ben CHP'nin belediye başkanıyım. Başka birisini söylemem söz konusu bile olamaz, benim partimin genel başkanı adaylık düşünürse ‘keşke olsa' derim. Bununla iftihar ederim.
* Ama bu ittifakın karar vereceği bir şeydir. Ben seçilmiş bir belediye başkanı olarak benim partimin genel başkanını çok yakıştırırım, ‘keşke aday olsa' derim.