Tunç Soyer, “Alevilerin cemevi talebini, Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini, Romanların kültürlerini yaşatacağı alanları, Suriyeli sığınmacılar meselesini, engellilerin sosyal yaşamda yaşadığı zorlukları, kadın özgürlüğünü, işsizliği, yoksulluğu, barışı ve onlarca farklı toplumsal sorunun çözümünü sadece Ankara’nın insafına ve tasarrufuna bırakacağımız aşamayı geçtik” dedi.
Toplantı Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açılış konuşmasıyla başladı. Soyer konuşmasında, “Ankara’ya gittik ve hazırlanan yerel yönetim paketi ile ilgi konuşmuştuk. Komisyon kurduk 2 ay geçti Cumhurbaşkanlığı tarafından hala davet edilmedik” dedi. Tunç Soyer, Kürtçe'nin kamusal alanda da olmasını savundu.
Çalıştay’a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur yavaş, Aydın Büyükşehir belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, Eskişehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak katıldı.
“ÖZLEM CERÇİOĞLU’NA YAPILAN KABA SABA OMUZ ATMA OLAYINI DA KINIYORUM”
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, açıklamasının başında önceki gün bazı CHP’liler tarafından saldırıya uğrayan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ile yine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na bir programda omuz atılmasını anımsatarak, yaşananları kınadı.
“Özlem Cerçioğlu’na yapılan kaba saba omuz atma olayını da kınıyorum. Bu saldırın kimden geldiği değil sebebi önemli. Toplumdaki yerini kabullenemeyen ataerkil zihniyet kadının üzerinde bir baskı oluşturmak istiyor. Kadının özgürlüğüne dayanmayan zihniyete bu özgürlüğün karşısında duranlara kadına baskı ve şiddete karşı olacağız” diyen Tunç Soyer şöyle konuştu:
“31 Mart ve 23 Haziran’da ete kemiğe bürünen bir değişim bu. Halkımız son seçimlerde, sadece yaşadığı şehri yönetecek belediye başkanını seçmedi. Bununla birlikte, hakim siyasi dile, kutuplaştırma, ötekileştirme söylemlerine ve ekonominin gidişatına ‘dur’ demek istedi. Farklı düşüncelere tahammül edemeyen, karşısındakinin haklarına saygı göstermeyen yaklaşımların yerini, demokratik bir ortamın, uzlaşmanın ve barış dilinin alacağı bir alternatif yaratmak istedi. Elbette ki altyapı, yol, su, imar ve diğer kentsel hizmetler, halen temel görevimiz. Ancak bunun ötesine geçmemizi bekleyen ve yapacağımız her çalışmada, sarf ettiğimiz her sözde, yönünü yerel yönetimlere, yani bize dönmüş bir toplum var. Hal böyle iken, yani halk gözünü yerele dönmüş iken, ne yazık ki daha da katılaşan bir merkezi anlayışla karşı karşıyayız.
Son günlerde gündeme gelen, boğazın kültürel ve tarihi değerlerini korumayı amaçlayan Boğaziçi Kanunu’nun değiştirilerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin yetkilerine son veren ve boğazı imara açacak taslak düzenleme bunun kanıtı niteliğinde. Ankara’da alınan karar ve tüm politikaların olumsuz sonuçlarının yansıdığı yerellerin zaten kısıtlı olan yetkilerinin bile alınması, merkezi idarelerin ve siyaset kurumunun, artık sorunlara cevap vermekten gittikçe uzaklaştığını gösteriyor. Yetki paylaşımını, güçler ayrılığını kabul etmeyen, katı bir merkezi yaklaşım, sorunların katmerleşmesinin en temel sebeplerinden biri.”
SOYER “KAMUDA KÜRTÇE” DEDİ
Soyer, Kürtçe’nin kamusal alanda da olması gerektiğini ifade ederek şöyle dedi:
“Türkiye’deki sorunların hemen hepsi, geniş uzlaşmalar üretmeden çözülemeyecek noktalara gelmiş durumda. Bu sebeple demokrasiyi, sadece seçimlerden ibaret gören anlayışı, yapacağımız uygulamalarla değiştirmek, yerel siyasetin ve onun temsilcileri olarak bizlerin en temel görevlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Halkın karar süreçlerine katılımını, söylemden öteye taşımamız ancak ve ancak sorunun bizzat muhataplarını, bu süreçlere dahil ederek ve müşterekler kurarak mümkün. Alevilerin cemevi talebini, Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini, Romanların kültürlerini yaşatacağı alanları, Suriyeli sığınmacılar meselesini, engellilerin sosyal yaşamda yaşadığı zorlukları, kadın özgürlüğünü, işsizliği, yoksulluğu, barışı ve onlarca farklı toplumsal sorunun çözümünü sadece Ankara’nın insafına ve tasarrufuna bırakacağımız aşamayı geçtik. Toplum, geçmiş alışkanlıklarımızdan kurtulmamızı, mevcut siyasi, kamusal yaklaşımları değiştirmemizi ve dönüşüme öncülük yapmamızı talep ediyor. Buluşmalarımızın kapsamlı değerlendirmelerle, sorunlarımıza ortak bir akılla çözüm geliştirebileceğimiz ve yeni bir yerel yönetim anlayışını geliştirebileceğimiz fırsatlar yaratacağına yürekten inanıyorum.”
RUŞEN ÇAKIR VE SOLİ ÖZEL SUNUM YAPTI
Toplantının gündemine yönelik de açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi:
“Büyükşehir belediye başkanları olarak yaptığımız rutin toplantılarının birini İzmir’de gerçekleştirdik. İzmir’de ev sahipliğini yapmanın büyük gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu toplantıda ilk kez genel sekreterlerimiz de bir araya gelip kendi aralarında bir çalışma yaptılar, çok verimli bir çalışma oldu. Tüm belediye başkanlarımıza genel sekreterlerimize hoş geldiniz diyorum, İyi ki geldiler. Birlikte olmak, birlikte çalışmak son derece yararlı ve çok ilham verici oluyor. Bugünkü toplantımızda önce sunumlar dinledik. Bu sunumlardan ilkini Sevgili Ruşen Çakır yaptı, eski medya ve yeni medya ile ilgili bir ayrım ortaya koydu. Konvansiyonel medya ile yeni gelişen medya arasındaki farkı, medyanın geleceğinin nasıl şekilleneceğini anlattı. Bu konuda bugün bir karar aldık, bu karar çerçevesinde; İstanbul Büyükşehir Belediyemizin en sahipliğinde 11 büyükşehir belediyemizin sosyal medya çalışanları bir araya gelip iyi, kötü uygulama örneklerini birbirleriyle paylaşacaklar, yeni yöntemler, daha başarılı olacak modeller üzerinde çalışacaklar. 11 büyükşehir belediyemiz diyorum ama şuan 11 başkan yokuz. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız, Altın Portakal Ödül Töreni’ne münasebetiyle aramıza katılamadı, Eskişehir ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarımız erken ayrıldı. O nedenle eksiğiz ancak toplantıda sadece Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız bulunamadı. Ruşen Çakır’dan sonra Soli Özel bir sunum yaptı, dünya siyaseti ile ilgili çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Amerika’dan, Asya’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar tüm siyasi gelişmeleri bizimle paylaştı. Özellikle Ortadoğu üzerinden çok kıymetli değerlendirmeler yaptı. Türkiye’nin Ortadoğu’daki siyaseti ve Ortadoğu’nun geleceği ile ilgili önemli saptamalar yaptı. Hepimizin vizyonunu ve perspektifini geliştiren değerlendirmeler oldu. Üçüncü sunum da; kırsal ve kentsel ilişkisi üzerinden doğa temelli bir çalışmaydı. Ondan sonrasında da akıllı şehir uygulamaları, tarımda işbirliği olanakları, altyapı, ulaşım ile ilgili atölye çalışmaları yaparak sürdürdük toplantımızı… Bu toplantılarda eş zamanlı olarak genel sekreterlerimiz de ortak bir çalışma yürüttüler, onlar da özellikle enerji tasarrufu, belediyeleri finans kaynakları, genel olarak tasarruf üzerinde su, kanal idareleri, yenilenebilir sürdürülebilir enerji kaynakları, teknolojik ve dijital demokrasi, kurumsal kapasiteyi attıracak ortak çalışmalar üzerinde çalışmalarda bulundular.”
3 ÖNEMLİ KARAR
Toplantının sonunda 3 önemli karar aldıklarını belirten Başkan Soyer, “Biri dediğimiz gibi sosyal medya üzerinde olacak. İkincisi bilişim teknolojileri ve akıllı kent uygulamaları ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tecrübeli şirketleri ve bürokrasisi üzerinden, onların ev sahipliğinde yürüyecek bir çalışma olacak. 11 büyükşehir belediyemizin akıllı kent uygulamaları çerçevesinde çalışan birimleri buluşup deneyim alışverişini gerçekleştirecekler. Üçüncü olarak da tarım konusunda yapabileceğimiz işbirliklerini değerlendirdik. Burada da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 11 büyükşehir belediyesinin bu alanda çalışan birimleriyle ortak bir çalışma yürüteceğiz” dedi.
ORTAK İRADE VE ORTAK ÇALIŞMALAR
11 büyükşehir belediye başkanının toplanmasının ortak sebebinin birlikte ortaya bir irade koymak olduğunu dile getiren Soyer, birlikte deneyim alışverişi yaparak daha yararlı politikalar, büyük bir sinerji ortaya koymayı ve birçok alanda ortak çalışmalar yürütmeyi amaçladıklarını söyledi. Soyer şöyle devam etti; “11 belediye aslında Türkiye nüfusunun yarısını temsil ediyor ve aynı şekilde ülke ekonomisinin yüzde 60’lık bir bölümüne ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bu çalışmaların son derece anlamlı olduğunu düşünüyoruz.”
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY’A ÇAĞRI YAPTI
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşe büyükşehir belediye başkanları toplantısında oluşturulan komisyonun bir an önce toplanması noktasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a çağrı yapan Soyer, “Bundan 2 ay önce Sayın Cumhurbaşkanımızın 30 büyükşehir belediye başkanlığına davet çıkarmasıyla bir araya gelmiştik.Orada Türkiye’de yapılacak yerel yönetim reform paketi yasal düzenlemesi ile ilgili bir komisyon kurması kararı alınmıştı. Çünkü o günde hepimiz ifade etmiştik ki; Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri yerel yönetimler mevzuatının iyileştirilmesi. Mevcut mevzuat, yerel yönetimlerin sorunlarını çözmekten, yerel yönetimlerin hizmet üretmesinden oldukça uzak ve mutlaka yeni düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bu nedenle komisyon kararı alınmıştı. İstanbul, Ankara, Eskişehir büyükşehir belediye başkanlarımız, 3 AKP’li büyükşehir belediye başkanıyla birlikte, hükümetinin bakanlarının da içinde yer aldığı bir komisyonda ortak çalışma kararı alınmıştı, bunu da bizzat Sayın Cumhurbaşkanı ifade etmişti. Ne yazık ki 2 ay geçti ama bu komisyon hiç toplanmadı. Muhtemeldir ki, duyuyoruz Ankara’da bir çalışma yürütülüyor muhtemelen bu komisyon henüz bu çalışmalara dahil edilmiş değil. İvedilikle komisyon üyelerimizin de içinde yer aldığı bir çalışmanın başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye’deki yerel mevzuat düzenlemesinin bu aktörler içinde yer almadan yapılacak olmasının çok büyük sakıncalar taşıyacağını düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi; Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği isimlerden oluşan bu komisyonun bir an önce toplantıya çağırılması lazım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bu konuda muhatap kılınmıştı. Buradan da ona çağrımızı yapmış olalım. Bir an önce komisyonun toplanmasını ve yerel yönetim zemini üzerinde ortak çalışmasını diliyoruz” diye konuştu.
TOPLANTILAR FARKLI İLLERDE DE OLACAK
Başkan Soyer, bir sonraki büyükşehir belediye başkanları toplantısının Aralık ayı sonuna doğru Adana’da yapılacağını ifade etti. Soyer ayrıca bu toplantıların Türkiye’nin farklı illerinde de olacağını kaydetti.
Açıklamaların ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İMAMOĞLU’NDAN BOĞAZİÇİ İMAR TARTIŞMASI AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Boğaziçi’ndeki imar konusu ile ilgili yaptığı, “Kimsenin elinden olmayan bir yetkiyi alma durumu söz konusu değildir” açıklamasının sorulması üzerine şöyle konuştu: Boğaziçi imarı ile ilgili onu önemli. Biz 2 ay önce bir masa toplantısı yapık 30 büyükşehir belediye başkanı Cumhurbaşkanın davetinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı yerel yönetimlerle ilgili danışma heyeti ordaydı. Sayın Cumhurbaşkanı CHP önerisiyle yeni kanun düzenlemelerini bir komisyon marifetiyle yürütülmesi hakkında bir taahhütname verdi. Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay bizi davet edecekti ve ortak akılla belediyelerin yaşadıkları sorunların çözümüyle bir çalışma ortaya konacaktı. 2 aydır bir davet yok ama ortada bir tasarı var. Şehircilik bakanlığı açıklama yapmış, bakan bunların doğal olduğunu zaten orda olmayan bir yetkiyi elinden nasıl alalım demiş. İstanbul’da Boğaziçi birimi var. Buraya gelen başvurular hem kültür bakanlığından hem şehircilik bakanlığından onay alır. Biz İstanbul’da süreci en ahlaklı şekilde yürüten, boğazdaki aykırı varlıkları yıktıran, 16 milyona verdiği sözü tutan bir başkanlık yürütmeye çalışıyoruz. Bu tüm huşuları merkeze taşıma çabasıdır. Sarayburnu’ndan Haliç kıyılarına kadar taşınması konusunda bir taslak hazırlandığı konusunda da duyumlarımız var. Gölge belediye çalışması var. Bu 16 milyon insanın huzurunda hazırlanan kanun tasarısını tümüyle itibarsız kılar. Tümüyle mesnetsiz kılar. Toplumun maneviyatında, vicdanında tümüyle geçersiz kılar. Böyle bir üsluptan ve süreçten sayın bakan ya da çalışma yapan insanların bir an önce vazgeçmelerini, bizleri o masaya davet etmelerini bekliyoruz. Toplumun seçmiş olduğu hükümetten, sayın cumhurbaşkanından da beklentisi budur. Bu tasarıyı hazırlayan hangi akılsa 31 Mart’ta seçimi iptal eden akılla aynıdır. Bundan vazgeçsinler. Bu kendi anlayışlarına, hükümet düzenlerine, İstanbul’a zarar verir. Bu konudaki vicdani, hukuki hakkımızı sonuna kadar arayacağımızdan kimse şüphe duymasın.”
“40 MİLYONUN TEMSİLCİLERİNİ YOK SAYILDIĞI BİR TASLAK SAKAT OLUR”
İmamoğlu’nun açıklamasının ardından Başkan Soyer de,” 40 milyonun temsilcilerinin yok sayıldığı bir taslak hazırlığı baştan sakat olur. Bunun son derece önemli olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Biz ortak aklı olan, birlikte çalışma iradesi güçlü olan belediye başkanlarıyız. Birlikte çalışabilirsek, iş bölümü yapabilirsek hem kentlerimiz, hem vatandaşlarımız hem de Türkiye için iyi bir şey yapacağız. Çok farklı alanlarda ortak çalışmalar olacak. Örneğin üretim konusunda öne çıkmış ürünlere sahip kentlerimiz var. Örneğin Aydın Türkiye’nin ürettiği incirin yüzde 75’ini üretiyor. İstanbul ve Ankara daha çok tüketim ağırlıklı kentlerimiz. Öyle bir bağ kurmalıyız ki Aydın’ın incirini üreticiden doğrudan İstanbul’daki tüketiciye ulaştırmalıyız. İstanbul ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşım istiyor, Aydındaki üreticinin istediği, ürünlerinin değerini bulması. Bizler eğer bu entegrasyonu güçlendirebilirsek bu kanalları da açacağız” diye konuştu.