Turan Hareketi Partisi Genel Başkanı Varol Esen, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine 2 gün kala tarafını seçti. Esen, 28 Mayıs'ta Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini açıkladı.
Esen'in yaptığı açıklama şöyle:
"Cumhuriyetimizin 100. yılının son seçimlerinde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda Turan Hareketi Partisi Başkanlık Kurulu kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı almış bulunmaktayız. Büyük Türk milleti, bugün geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanlığı seçiminde tüm savunduğumuz ve kuruluş amaçlarımızın hakları bizde saklı kalmak kaydı ile bu seçimlerde bir tarafı destekleme lüzumu doğmuştur. Doğal olarak bulunduğumuz konumun muhalefet olması sebebiyle ülkedeki kutuplaşmanın, huzursuluğun, yoksulluk ve yolsuzluğun, yandaş, eş dost, akraba kayırmanın, tüm kurumların tarikat ve cemaatlerin tarafından ele geçirilmiş olmasının, toplumsal ayrışma ve yozlaşmanın, iç ve dış tehditlerin 21 yıllık iktidarın ürünü olduğunu görmezden gelemeyiz.
"İKTİDARA BİR 5 YIL DAHA TÜRK MİLLETİNİ TESLİM EDEMEYİZ"
Milyonlarca işgalciyle demografik, ahlaki, sosyal, kültürel, iktisadi, içtimai, Türk egemenlik haklarına, Atatürk ilke ve inkılaplarına, devletimizin kurucu değerlerine oluşturulan kastın Cumhur İttifakı tarafından ağırlaştırılarak uygulandığını yok sayamayız. Dolayısıyla muhalefet partileri, bizler eleştirel haklarımızı bugün bir kenara bırakmalıyız. İktidar partisine bir 5 yıl daha Türk milletini teslim edemeyiz. Bir 5 yıl daha iktidar partisinin Türk milletini maddi ve manevi sömürmesine izin veremeyiz. Bir 5 yıl daha Türk egemenlik hakları, Atatürk ilke ve inkılapları üzerinde karşı devrimlerini tamamlama fırsatı tanıyamayız.
"BU KEYFİ GÜCÜN BİR DİKTAYA DÖNÜŞEBİLECEĞİNİN DERİN ENDİŞESİ İÇERİSİNDEYİZ"
14 Mayıs Genel Seçimleri'nde parlamentoda Cumhur İttifakı'nın almış olduğu sandalye çoğunluğunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı'nın da kaybedilmesi durumunda tam bir keyfi güç oluşacağı, bu keyfi gücün bir diktaya dönüşebileceğinin derin endişesi içerisindeyiz. Bu noktada adil ve denetleyici, Türk milletine nefes aldıracak idare merkezinin oluşması adına Sayın Kılıçdaroğlu ile yapmış olduğumuz görüşmeler doğrultusunda cumhurbaşkanlığı ve bakanlar kurulu kabinesinin yürütme haklarının Millet İttifakı tarafında olmasının duygusal bir durum olmadığına, ülkemizin ve Türk milletinin geleceği adına en uygun formül olduğu kanaatine varmış bulunmaktayız. Denge ve denetleme mekanizmasının daha güvenilir olacağına dair düşüncemizin sandığa gidecek her seçmen tarafından iyice düşünülmesi tüm samimiyetimizle tavsiyemizdir.