AK Parti Eski Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, dün akşam katıldığı TELE1 Anında Manşet canlı yayın programında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turhan Çömez, “AKP'liler Londra'nın en zengin muhitlerinde ev almaya çalışıyor.” dedi.
Erdoğan’ın da bir dönem doktorluğun yapan Turhan Çömez, Muğla’nın Bodrum ilçesinde doğal ve arkeolojik sit alanları ile kaplı dünyaca ünlü Cennet Koyu’nda Cengiz Holding tarafından yapılmak istenen turistik tesis ve lüks villaların olduğu inşaatla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Turhan Çömez, Türkiye’nin her yerinde inanılmaz bir yağma düzeninin kurulduğunu ifade etti. AK Partililerin yangından mal kaçırdığını söyleyen Op. Dr. Turhan Çömez,
“Bir süredir Bodrum’dayım. Dünyanın en güzel coğrafyası, bu kadar güzel bir tabiat, bu kadar güzel bir deniz, bu kadar güzel bir coğrafya dünyanın hiçbir yerinde yok. Bunun altını çizeyim. Dünyada gitmediğim hemen hemen hiçbir yer kalmadı. Latin Amerika'dan Afrika'ya, Uzak Doğudan Akdeniz'e her yeri gezdim. Bu kadar güzel bir coğrafya yok. İngiltere bir ada ülkesi. Bir koyuna gidip de denize giremezsiniz bir bataklıktır, çamurdur fakat burası gerçekten bir cennet. Bir toplumun, bir ülkenin medeni olup olmadığını ortaya koyacak en temel göstergelerden biridir çevre bilinci. Bu coğrafyaları, biz bu güzellikleri geçmiş nesillerden belki emanet aldık ya da miras aldık ama bu gelecek nesillerin bize sorumluluğudur. Biz bu coğrafyaları pırıl pırıl, tertemiz ihanete uğramadan onlara teslim etmek mecburiyetindeyiz. Fakat inanılmaz bir yağma düzeni kurulmuş, sadece burada değil Türkiye'nin her yerinde. Evet gücü ele geçiren otorite o güçle her şeyi yapabileceğini, her şeyi talan edebileceğini düşünüyor ve acımasızca saldırıyor. Coğrafyaya, kültüre, her şeye… Ve bunun siyasi psikolojisini okumaya kalkarsak bu yangından mal kaçırma psikolojisidir. Bir taraftan harıl harıl Londra'nın en zengin muhitlerinde mülk almaya çalışıyor AKP’liler, bir taraftan da burada acaba ne yapabiliriz telaşı içerisinde yangından mal kaçırmaya çalışıyorlar. Gelecek nesillerin bize emanet edilmiş bu coğrafyanın bu toprakların hakkına tecavüz ediyorlar. Büyük bir çevre katliamıdır ve büyük bir haksızlıktır. Sadece bugünün coğrafyasına, bugün yaşayan insanlara değil, bizden sonra gelecek nesillere büyük bir haksızlıktır.
Burada çevre bilinci çok önemli. O sebeple buradan bir mesaj vermek istiyorum izninizle topluma bir mesaj vermek istiyorum, sahip çıkın. Topraklarımıza bu güzelliklere sahip çıkın. Bu coğrafyaya sahip çıkın. Orasını bir beton yığını haline getirmeye, yok etmeye, tahrip etmeye hiç kimsenin hakkı yok ve biz yarın çocuklarımıza karşı bu coğrafya için sorumlu olacağız ve bu çevre bilinciyle herkesin hareket etme ve olanı biteni okuma mecburiyeti var. Bunu anlama mecburiyeti var ama öte yandan bu işin siyasal psikolojisine bakacak olursak bu bir kaybetme korkusudur ve bir içgüdüsüyle saldırma duygusudur. Doğaya saldırmadık ,güzelliğe saldırmadır ama bu uzanan elleri bu uzanan elleri sandıkta tutacak büyük bir irade geliyor. Büyük bir güç geliyor. O da millettir.”