Zeybek, öncelikli olarak deprem riskine dikkat çekerek sorunlu yapı stokunun değişmesi gerektiğini söyledi. Aslında iktidarın da bu sorunu kabul ettiğini ama bu işin yapılması konusunda uyumsuzluklar olduğunu söyledi.
Zeybek inşaatlardaki maliyetin sert bir şekilde arttığını söyleyerek kentsel dönüşümün yapılmasının oldukça zorlaştığının altını çizdi. “Bu durumla İstanbul’daki insanların riskli yapılarda adeta tabutlukta yaşadıklarını” söyleyen Zeybek, “Binalar artık İstanbul’da adeta bağırıp bu yükü taşıyamıyoruz diyor. Büyük bir felaket bizleri bekliyor” dedi.
Zeybek riskli yapılar için bütçeden kaynak ayrılması gerektiğini savunarak, AKP ile en büyük farklarının zenginler için konut üretilmesine değil fakirler için konut üretilmesine kaynakların ayrılması gerekliliğine inanmaları olduğunu söyledi.
Sözü turizm sektörüne getiren Zelyut, bu yılın ilk çeyreğinde sadece 2 milyar dolarlık bir gelirin oluştuğunu ancak salgın öncesi 35-40 milyar dolarlık gelirin cari açığın kapanmasında önemli rol oynadığını ancak şimdi bu rakamlarla açığın zora girdiğini belirterek Zeybek’e turizm sektörünü sordu. Zeybek ise iktidarın turizm sektörünün gerçekliğinden uzaklaştığını, dış ülkelerin Türkiye’deki organizasyonlara iştirak etmediklerini söyleyerek, Türkiye’nin hızlı bir şekilde aşı sorununu çözmesi gerektiğini belirtti. Aşı olmadan ekonomi ve bağlı olarak turizmde normalleşmenin gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Zeybek demokrasi ile yönetilmeyen, özgür basının olmadığı, temel haklar ve özgürlüklerin unutulduğu bir ülkede tekrar 35-40 milyar dolarlık gelirlerin sağlanmasının imkansız olduğunu da sözlerine ekledi.
Zelyut turizmdeki olumsuz tablonun Türkiye’yi sonbaharda bir ödemeler dengesi krizine götürme ihtimali olur mu diye sorduğunda ise Zeybek, sektördeki sıkıntıların maddeler halinde şu sonuçları doğuracağını anlattı:
1-Türk turizm firmalarının elindeki mallar, tesisler yabancılara ya da büyük sermayeye çok ucuza gider. Milli olan değerleri yabancılara kaptırırız. KOBİ’ler büyük sermaye tarafından ucuza kapatılır.
2-Bu sektördeki milyonlarca emekçi işsiz kalır. Tedarik zinciri içindeki insanlar mağdur olur.
3-Dış ticaret açığının kapatılması için gerekli olan turizm gelirlerinin azalması Türkiye’yi daha büyük borç yükü altına sokar. Faizler artar bu enflasyonu yukarı çeker ve Lira’nın değeri hızla düşer.