Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB TV'de, yeni tip koronavirüsün (Kovid-9) sektöre etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Firuz Bağlıkaya, koronavirüsün turist akışını kesmesi, insanların seyahat motivasyonunu düşürmesinin ilk haftalarda çok da beklenmedik bir şey olduğunu belirtti.
Belli bir süre rezervasyonları aynı şekilde almaya devam ettiklerini ifade eden Bağlıkaya, şunları kaydetti:
"Hatta ocak ayının sonuna kadar neredeyse hiçbir şey yoktu. Rezervasyonlarımız son derece iyi gidiyordu. Türkiye, 2020 yılında yabancı ziyaretçi açısından yeni bir rekora gidiyordu ancak bir anda ortalık karıştı. Virüsün Avrupa'ya sıçraması, diğer ülkelerde vakaların görülmesi ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de açıklamasıyla yurt dışı rezervasyonları bıçak gibi kesildi, ardından iptaller geldi. Sektör şu anda kasım, aralık, ocak, şubat aylarında yapılan tüm ön rezervasyonlarını kaybediyor. İptaller geliyor, yeni rezervasyon hiç gelmiyor. Yurt dışından gelen yeni rezervasyon hiç yok. Türkiye'ye seyahate gelmek isteyen insanlara 'rezervasyonlarınızı iptal etmeyin, erteleyin, ileri bir tarihe öteleyin' yönünde telkinlerde bulunuyoruz."
"Kartlar yeniden dağılacak, oyuncular değişecek”
Firuz Bağlıkaya, koronavirüs riskinin biteceğine dair umutları olduğunu ifade ederek, "Belli bir süre sonra rakamlar aşağı doğru inecek ve insanlar birkaç hafta içinde bu kötü günleri unutacak. Tekrar sosyalleşmek ve tatil yapmak isteyecek." dedi.
Artık insanların sosyalleşmediğini, herkesin kendi içine kapanma psikolojisinde olduğunu aktaran Bağlıkaya, "Yurt içinde de seyahat acenteleri çok zor durumda. Şu anda rezervasyon yapmış, tatil satın almış insanların paralarını geri talep ettiği yerler seyahat acenteleri..." diye konuştu.
Bağlıkaya, 30 gün öncesinden seyahat iptali durumunun devam ettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizce derhal düzeltilmesi lazım bu durumun. Seyahatin iptali demek, sistemin tamamen çökmesi demek. Bizden vatandaş parasını istediği zaman, bizim de isteyeceğimiz yer belli. Paramızı nereye verdiysek oradan isteyeceğiz. Otele verdik, uçağa ve diğer servis hizmetlerine verdik. Acente, parayı alıp cebine koymuyor. O da ödemelerini yapıyor. Empati yaparak herkesin birbirini anlayacağı şekilde bu süreci geçirmemiz gerek.
Kimsenin gemisini tek başına kurtaramayacağı çok açık. Bu iş bitince çok ciddi bir dönem gelecek. Kartlar yeniden dağılacak, oyuncular değişecek, birtakım değişiklikler olacak gibi görünüyor. Türk turizmciler olarak yerimizde sapasağlam, zinde olmamız lazım ki bu arayı mümkün olduğunca telafi edebilelim. Şirketlerin gelir kaybını hep birlikte mümkün olduğu en kısa sürede telafi edebilelim."
Bağlıkaya, insanların kendi kendisine olağanüstü hal ilan ettiğini, herkesin çekirdek ailesiyle mümkün olduğu kadar steril ortamda vakit geçirmek istediğini, bunun doğru olduğunu aktararak, iç turizme yönelik "tatilini iptal etme, ertele" dediklerini kaydetti.
Sektörün talepleri bakanlıklara iletildi
TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, sektör paydaşlarının birlikte hareket ettiğini belirterek, Turizm İstişare Kurulu (TİK) olarak istihdam, likidite akışı ve kamuya olan yükümlülüklerin ertelenmesi gibi başlıkların ilgili bakanlıklara iletildiğini bildirdi.
Konaklama vergisinin ertelenmesi ve sektörde toplu işten çıkarmaların önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Bağlıkaya, bu dönemde kilit gördükleri kalifiye kadroların mağdur edilmemesi için devlet desteğinin olmasını talep ettiklerini söyledi.
Küçük işletmeler için belli bir rakama kadar teminatsız kredi taleplerinin olduğunu belirten Bağlıkaya, şunları söyledi:
"Bizim beklediğimiz şey, turizm segmentiyle ilgili ekonomik önlemlerin alınması. Bütün bu taleplerimizle ilgili Cumhurbaşkanlığımızın yapacağı açıklamayı bekliyoruz. Likidite akışının sağlanması, kamu borçları, şahıs borçlarının ötelenmesi, işlem yapılmaması lazım. İnanıyorum ki herkesi tatmin edecek bir paket açıklanacak. Bakanlığımızdan 2020 aidatlarının alınmaması konusunda yetki istedik. İkinci olarak evden çalışmayla ilgili müsaade istedik.
Çünkü acentelerin açık bulundurulma zorunluluğu var. Bu konuda cevap bekliyoruz. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan toplantıda belediye nezdinde acentelere yük olacak vergilerin ötelenmesiyle ilgili talepte bulunduk. Salgının insani boyutuyla ilgili bütün dünya çaresiz. Sistemin suyu tüketici ve sistem kilitlendi. Yeni duruma adapte olarak yeni önlemlerin alınması lazım. Bu şekilde ekonomik olarak ülkemizi ve sektörümüzü ayakta tutabiliriz."
"Global online sitelerden, tanımadığımız şirketlerden tatil satın alanların eli yandı"
Firuz Bağlıkaya, bu süreçte global online internet sitelerinden, hiç tanımadıkları şirketlerden tatil satın alanların elinin yandığını belirterek, "Vatandaş hiçbir servis alamadığı gibi paralarını da alamıyor. Kriz var, neredeler? Online şirketlerin hiçbiri şimdi ortada yok. Bir şey değişecek mi? Evet, değişecek. Biz insani bir iş yapıyoruz. Temas ağırlıklı bir iş yapıyoruz. Bu krizden sonra bu online şirketlere olan ilgi azalacak, insanlar muhatap bulabileceği bir acenteye başvuracak." şeklinde konuştu.
Ticaretin, tekrar kendilerinin yapmakta olduğu şekle döneceğini ifade eden Bağlıkaya, "Global anlamda bir konsolidasyon yaşanacak. Türkiye, aldığı önlemler ve vaka sayısının az olması nedeniyle rakipleri arasında avantajlı bir durumda. Sağlık Bakanlığımız bugüne kadar çok başarılı bir operasyon yürüttü. Alınan önlemleri dünyaya anlatabilirsek fiyatta ve talepte düşüş yaşamayız." dedi.
“Salgın devam ederse 'her şey dahil' model değiştirilebilir”
TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, TİK ile koronavirüs salgını sonrasında sektörü canlandıracak adımlar atmak için çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yaz aylarında yerli turistin tatil yapabilmesi için mümkün olduğunca standart ve uygun tatil paket hazırlıklarımız var. Hava yollarının belli destinasyonlara ve otellerin ise belli bir kapasiteye kadar sabit fiyat uygulaması yapabileceğini, acentelerin de bunu paket haline getirerek minimum giderleri kadar bir masraf üstüne ekleyerek satma konusunda bir çalışmamız var. Bununla ilgili görüşmeler yapıyoruz, önümüzdeki haftaya kadar tamamlayıp açıklamayı planlıyoruz. Sezon öncesi yeni tedbirler de almak gerekiyor. Açık büfe sisteminin nasıl devam edeceği belirsiz. Salgın devam ederse her şey dahil model değiştirilebilir, aksi halde insanlar o ortamda olmak istemeyecektir."