Türkiye’de turizm sektörü çökmüş durumda. Bu sektörde çalışanlar başvuracak yer de bulamıyorlar. Ne Turizm Bakanlığı, ne de TÜRSAB turizm firmalarına yardım ediyor. Sektöre karşılıksız yardım yapılmış değil. Tersine engeller var.
Sadece büyük operatörlere destek verildi, küçük otelci, turisti getiren acente, turist rehberi destek alamadı.
Öyle ki, sokağa çıkma yasağı varken camiye gitmek için izin almaya gerek yok ama turizm firmasında çalışıyorsan özel izin almadan gidemiyorsun.
Oysa turizmin sorununu çözmenin tek yolu var: Ülkeye turist getirmek. Ama turist getirmek için, önce ülkenin güvenli olduğunu kanıtlayacaksın. Biz ‘lebaleb’ uygulamalarla ‘Korona’yı patlattığımız için, hastalıkta dünya rekortmeni olduk.
Yani önce, hastalığın dağılmasını durdurup, Türkiye’nin olumsuz algısını değiştirmeliyiz.
Peki turistler nerden gelecek? O da belli, Ya Avrupa’dan, ya da Rusya’dan ya da Ortadoğu’dan. Dünyanın öbür ucundaki Çin’den, Arjantin’den turist gelecek hali yok.
Kısaca Avrupa’nın, Rusya’nın ve Arapların yolunu açık tutacaksın.
Ee biz ne yapıyoruz, ‘Ey Avrupa!’, “Ey Rusya!’, ‘Ey Araplar!’ diye diye herkese meydan okuyoruz. Sonuç net:
Avrupa turist göndermiyor, Rusya gönderiyordu kesti, Araplar’da da Katar dışında dost bırakmadık.
Oysa Türkiye’nin öncelikle Avrupalı turistlerin yolunu açması gerekiyor. Bunun yolu da belli. Avrupa Birliği bir karar aldı ve yakında uygulamaya başlayacak. Aşı pasaportu ile seyahat serbest olacak.
Ayrıca İngiliz Guardian Gazetesi yeni yazdı, İngiltere, kendi vatandaşlarının bu yaz yurtdışında tatil yapmalarına ve gittikleri ülkede karantinaya girmemeleri için 17 Mayıs'a kadar ‘Aşı pasaportları’ vermeye hazırlanıyor.
Peki Ankara, özellikle Avrupa Birliği’ne ‘Aşı Pasaportları’ için bir girişimde bulundu mu?
Hayır! Tersine, Türkiye’de yapılan Çin aşıları Sinovac’ı Avrupa Birliği henüz ‘Aşı Pasaportu’ için kabul etmiyor.
Yani Avrupa Birliği’ne, “Bizi Aşı Pasaportu” sistemine alın denilmediği gibi, Avrupa Birliği’nin kabul etmediği Çin aşısı ile vatandaşların çoğunu aşılıyoruz.
Peki ne yapılması gerekiyor?
Almanya’daki bir Türk gazeteci anlattı:
“Avrupa’nın ortak Aşı Bankası’na girmek için Türkiye‘nin Avrupa Birliği ile acilen temasa geçmesi gerekiyor... Bu önemli.
Yani öncelikle Türkiye’nin, acilen Avrupa Birliği’ne ‘Bizi Aşı Pasaportu sistemine alın’ demesi şart.
Ayrıca Çin Aşısı Sinovac’ın da Avrupa Birliği tarafından kabul edilmesi için girişimde bulunmak gerekiyor. Hatta bu girişimde bulunmaları için gerekirse Çin’i de zorlamak gerekiyor.”
Gelelim Türklerin yurtdışına çıkış konusuna.
Avrupa Birliği, 1 yıldan uzun süredir Türk vatandaşlarına vize vermiyor.
Amerika Birleşik devletleri ise vize isteyene 2022 için gün veriyor.
Yani fiilen dünyanın önemli ülkeleri tüm Türk vatandaşlarına kapatılmış durumda. Bunun asıl nedeni de politik ama hastalığı bahane ettiler.
Ayrıca Türkiye, Avrupa Birliği’nin ortak Aşı Bankası’na girmediği için, Türkiye’de Avrupa’nın onay verdiği Biontec aşısı olanlar bile Avrupa’da aşılı sayılmıyorlar.
Kısaca bu gidişle, turist gelmesi de, Türklerin yurtdışına çıkışı da daha epey bir süre bekleyecek.
Yazıyı, adını verip hayatını karartmadan bir turizmcinin isyanıyla bitirelim:
“Bu sektörün bu kadar aciz bırakılmasına tek sebep TÜRSAB yönetimi. Mali müşavirler bile özel izin aldı, TÜRSAB alamadı. TOBB Başkanı iki tweet atıp Kısa Çalışma Ödeneği’ni uzattı, TÜRSAB yapamadı. Korona sürecinde, TÜRSAB Başkanı ile Turizm Bakanı bir kez olsun görüşmedi.”
Sesinizi duyar gibiyim: ‘Bakan’la TÜRSAB Başkanı görüşmedi mi?’
Maalesef öyleymiş.