AA'nın, "Yapay Zeka Çağına Doğru" başlıklı dosyasının dokuzuncu haberinde bu alanda dünyanın önde gelen bilim yayınlarında makalelerine en çok atıf yapılan yapay zeka uzmanları arasında yer alan ve çalışmalarını Almanya'da sürdüren Prof. Dr. Şahin Albayrak ile gerçekleştirilen röportaja yer verildi.
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde dünyaya gelen Albayrak, ortaokul ve liseyi dereceyle tamamladıktan sonra 1979'da ağabeyinin yanına Almanya'ya gitti.
Berlin Teknik Üniversitesinde eğitimini dereceyle tamamlayan Albayrak, aynı üniversitede doktorasını yaparak, doçentlik unvanını aldı.
ABD'deki Stanford Üniversitesinde yapay zeka laboratuvarında çalışmalar yürüten Albayrak, 30 yaşında profesör unvanı aldı. Berlin Teknik Üniversitesine dönerek üniversite ve Alman Telekom'un ortak olduğu yapay zeka laboratuvarının başına geçen Albayrak, Almanya'nın Kovid-19 için kurduğu 2,5 milyar avroluk yapay zeka araştırmasını yürüttü.
Albayrak, Almanya'da ve çeşitli ülkelerde sağlık, ulaşım ve iş yeri sağlığı ve kütüphaneler üzerine yapay zeka sistemleri geliştiriyor.
Kütüphaneler için yapay zeka çalışmaları
Albayrak, kütüphanelerin yapay zekayla gelecek yıllardaki değişimi, kütüphanecileri bekleyenler ve bu konudaki çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ölçeklenebilir bir yazılımla bütünsel yapay zeka çözümlerinin tasarlanması ve geliştirilmesi için uzun yıllardır çalıştığını, çeşitli deneysel araçlar için kullanışlı bir yazılım yığını sağladığını belirten Albayrak, endüstri ve konforlu yaşam için toplumları yapay zekayla desteklemek istediğini vurguladı.
Albayrak, "otonom, sürücüsüz araçlar", "geleceğin iş yerleri" ve "sağlık" alanındaki yapay zeka çalışmalarının yanı sıra kütüphaneler için de yapay zeka çalışmaları yürüttüğü belirtti.
Şu anda çalışmaları devam eden "Dünya Bilgisinin Merkezi: Geleceğin Avrupa Kütüphanesi" ismindeki bilimsel çalışmayla kütüphanelere fiziksel erişim noktasında büyük değişim yaratmak için çalıştıklarını vurguladı.
Kütüphanelerin genellikle açık raf sistemiyle okuyucuya bilgi sunduğunu ve ülkelerin bilgi havuzu olduğunu belirten Albayrak, yapay zekayla basılı eserlerin zamanla dijitalleşeceğini ve artık kütüphane raflarında kitap kalmayabileceğini söyledi.
Albayrak, kütüphanelerde kitaba erişim, bilgi analizi ve kütüphanecilik noktasında üç konunun değişeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığımız çalışmayla görüyoruz ki, artık birincisi kitaplar raflarda değil hard disklerde olacak ve her şey dijital sunulacak. İkincisi yapay zeka üzerinden hangi bilgiyi istediğimizi belirterek, sistem veriyi özetleyerek bize verecek. Üçüncüsü ise kütüphanecilik mesleği başka bir boyuta geçecek. Kütüphaneciler yapay zekayı öğrenecek ve verileri güncel tutacak. Bir konuya yönelik bilgi, yapay zeka üzerinden çok sayıda kaynaktan özetlenerek kullanıcıya sunulacak."
"Yapay zekayla ülkelerin telif hakları yasaları da değişecek"
Albayrak, kütüphanelerin yapay zekayla tamamen değişime uğramasının 5-6 yıl daha alabileceğini söyledi.
Arşivlerin devletlerin hafızası olduğunu, devletlerin hafızasını güncel tutması gerektiğini vurgulayan Albayrak, kütüphanelerdeki bilgilerin dijitalleştirilerek bütün topluma sunulmasının daha akılca bir politika olduğunu belirtti.
Albayrak Avrupa'nın önde gelen üniversitelerinin yapay zeka donanımı üzerine çalıştığı projesinin henüz sonuna gelmediğini, bilimsel projenin çıktılarının pek çok konuyu aydınlatacağını ve dünya kütüphanelerine de ışık tutabileceğini söyledi.
Telif hakları yasası uygulamalarının da bu değişimden etkileneceğini vurgulayan Albayrak, "Yapay zekayla ülkelerin telif hakları yasaları da değişecek. Yazara ve esere yönelik yeni ödeme modelleri çıkacak. Kitabı tam almayabileceğim ve ne kadar sayfaya ihtiyaç duyarsam onun parasını ödeyeceğim. Yapay zeka sistemleri de yazarlara farklı boyutlarda ödeme yapacak." ifadesini kullandı.
"10 sene sonra kütüphaneler yapay zekayla donatılmış olacak"
Yapay zekanın, yaklaşık 10 yıl sonra dünyanın pek çok yerinde gündelik hayatın içinde işlevsel hale geleceğini öngördüklerini vurgulayan Albayrak, şu anda bile Stanford, Yale gibi dünyanın seçkin üniversitelerin kütüphane raflarının boşaldığını ve pek çok verinin dijitalleştiğini söyledi.
Albayrak, "Yapay zeka sürecini kimse durduramaz bu gelecek. Belirli bir süre belki raflarda kitap görürüz ama pek çok şey de dijitalleşmiş olur ve bilgiye yapay zekadan ulaşılmış oluruz. Dijitalleştirilmiş kitapların en büyük faydası 7/24 ulaşabiliyorsunuz. Kütüphane kapansa da verilere erişmek mümkün oluyor. 10 sene sonra kütüphaneler yapay zekayla donatılmış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın gelişmesiyle kütüphanecilik mesleğinin görev tanımının değişeceğine işaret eden Albayrak, kütüphanecilerin yeni yayımlanan kitapların kayıtlarını girerek, eserlerin yapay zekaya entegre edilmesini sağlayacaklarını belirtti. Albayrak, "Yapay zekayla kütüphanecilik ortadan kalkmayacak ama kütüphaneciler yeni şeyler öğrenmek zorunda kalacaklar." dedi.
"Bilgiyi dijitale aktarmak yapay zeka değildir"
Albayrak, yapay zekanın yakın zamanda geleceği durum üzerine de şunları kaydetti:
"Bilgiyi dijitale aktarmak yapay zeka değildir. Geleceğin yapay zekası daha da ileriye gidecek ve iki yapıdan oluşacak. Birisi sohbet etmek, diğeri bilgileri toparlayarak, daha büyük bir analiz verisi elde etmek. Kullanıcılar, yapay zekayla çalışırken bilgi hızlı bir şekilde önüne gelecek ve derli toplu bir analiz sunulacak. Her meslek açısından bu çalışma biçimi verimli olur."