Türk Edebiyatının Melankolik Şairi: Ümit Yaşar Oğuzcan

Aşk, ayrılık ve özlem temaları ekseninde kaleme aldığı şiirlerini, oğlunun vefatı üzerine hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere yönelten Mersinli şair Ümit Yaşar Oğuzcan, vefatının 37. yılında anılıyor

Tarsus ilçesinde 22 Ağustos 1926'da doğan Oğuzcan, anne ve babasının Türk şair, siyasetçi ve öğretmen Faruk Nafiz Çamlıbel'e hayranlığı nedeniyle çocukluk yıllarında şiire merak duydu.

Eskişehir İnkılap İlkokulunda eğitim gördüğü yıllarda annesi ile babasının ayrılmasından etkilenen Oğuzcan, o yıllarda üzüntüsünü yazarak gidermeye çalıştı.

Babasının memur olması sebebiyle çocukluğunu farklı şehirlerde geçiren Oğuzcan'ın ilk şiirleri, 1936-1938 yıllarında, eğitim hayatına devam ettiği Konya Askeri Ortaokulunun "Yankı" adlı duvar gazetesinde yayımlandı.

İlk şiiri gazete aracılığıyla okuyucuyla buluştu

Ortaokuldan 1941'de mezun olan Oğuzcan'ın profesyonel anlamdaki ilk şiiri, 1942'de Eskişehir merkezli Kocatepe gazetesinde okuyucunun beğenisine sunuldu.

Adı, İstanbul basınında ilk defa Varlık ve Büyük Doğu dergilerinde duyulmaya başlayan Oğuzcan, 1946'da Eskişehir Ticaret Lisesini bitirdi ve Osmanlı Bankasında işe girerek meslek hayatına atıldı.

1947'de ilk kitabı "İnsanoğlu"nu çıkardı

Oğuzcan, "İnsanoğlu" adını verdiği ilk kitabını, 1947'de okuyucuyla buluşturdu. Oğuzcan'ın şiirleri, İstanbul, Büyük Doğu, Varlık, Yücel, Türk'e Doğru, Hisar, Çığır ve Toprak'ın aralarında bulunduğu dönemin birçok dergisinde yayımlandı.

Ümit Yaşar Oğuzcan, 1948'de Mersinli Mehmet Zeki Oğuzbaş'ın kızı Özhan ile evlendi. Çiftin bu evlilikten 1949'da Vedat, 1952'de Lütfi isimlerindeki çocukları dünyaya geldi.

Farklı bankalarda çalışıp Adana, Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde memur olarak meslek hayatını sürdüren şair, 1960'ta kendi adını taşıyan yayınevi kurdu.

Oğlunun vefatıyla farklı temalara yöneldi

Ümit Yaşar Oğuzcan, 11 kitap çıkarmış ünlü bir şair olarak 1961 başlarında İstanbul'a ilk adımını attı ve 1965'te Yergi-Dergi adlı hiciv ve mizah türünde 3 sayılık dergi çıkardı.

Aşk, ayrılık ve özlem temaları ekseninde çoğalttığı şiiriyle döneme damga vuran Oğuzcan, hiçbir edebi harekete dahil olmadan kendi tarzını oluşturdu.

Oğuzcan, şiirlerini, 1973'te büyük oğlu Vedat'ın vefatı üzerine hayatın boşluğu, ölüm, acı gibi derinlikler ile öz ve biçim yoğunlaştırmalarına yöneltti.

Ümit Yaşar Oğuzcan, Türkiye İş Bankası Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı iken 1977'de kendi isteğiyle emekli oldu.

Kalp krizi sonucu vefat etti

Mizah dergilerinin yanı sıra çok sayıda gazetede güncel konuları eleştiren şiirler kaleme alan Oğuzcan, 1978'de ikinci eşi Ulufer ile evlendi. Oğuzcan, evliliğinden bir yıl sonra İstanbul'da kendi adını taşıyan sanat galerisi kurdu.

Türk edebiyatının önemli şairlerinden olup melankolik (aşırı hassas, duygusal ve kırılgan kimse) yapısıyla tanınan Ümit Yaşar Oğuzcan, 4 Kasım 1984'te geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.

Şairin cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Kariyerinde 50 kitaba imza attı

Hayatı boyunca yaşadığı trajedileri şiirlerine yansıtan Oğuzcan, şairlik başarısını daha etkili aruzla yazdığı rubailerinde gösterdi.

Şiir ile arasındaki uyumu eserlerinde anlatan Oğuzcan, 1975'e kadar 33'ü şiir, 4'ü düzyazı, 13'ü antoloji ve biyografi olmak üzere 50 kitaba imza attı.

Oğuzcan'ın bazı şiirleri Fransızca, İngilizce, Rusça, Bulgarca, İtalyanca, Lehçe, Rumca ve Arapçaya çevrildi.

Birçok şiir plağına, şarkı sözleri ile yergilere imza atan Ümit Yaşar Oğuzcan, 5 döneme ayırdığı şiir serüveninde 1941-1954 arasını "Uyanış", 1954-1960 arasını "Arayış", 1960-1964 arasını "Çalkalanış", 1964-1970 arasını "Kaynayış" ve 1970-1982 dönemini "Duruluş" olarak tanımladı.

Şairin eserlerinden bazıları şöyle:

"İnsanoğlu (1947), Dolmuş (1955), Üstüme Varma İstanbul (1961), Sahibini Arayan Mektuplar (1961), Yeni Dünya Rekoru (1961), Sevenler Ölmez (1962), Çigan Gözler (1962), Ötesi Yok (1963), Hüzün Şarkıları (1963), Bir Gün Anlarsın (1965), Sadrazamın Sol Kulağı (1965), Mihriban Şiirleri (1965), İnşallahla Maşallahla (1965), Taşlar ve Başlar (1966), Seni Sevmek (1966), Toprak Olana Kadar (1968), Göbek Davası (1968), Ben Seni Sevdim mi (1968), Halktan Yana (1969), Aşk Mıydı O (1969), Önce Sen Sonra Ben (1971), Rubailer (1972), Acılar Denizi (1973), Yalan Bitti (1975), En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978), Dikiz Aynası (Yergi Şiirleri 1982), Oğul Koşması, Her Gece Sen, Beşinci Mektup, Milyon Kere Ayten, Bir Başka İstanbul, Beni Unutma, Ben Senin En Çok, Dostlar Seni Unutur mu, Bekleyenler İçin, Mustafa Kemal'i Düşünüyorum."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri