TÜRK NEFRETİ…
Sevgili okuyucularım hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Bugünlerde siyasetçi, gazeteci bir kesim özellikle konuşmalarının aralarına nefret, kin, intikam kelimelerini cümlelerinin içine koyarak konuşmalar yapıyor.
Bir çok insanın bu kelimeler dikkatini çekmiyor ama benim dikkatimden kaçmıyor bu konuları izliyorum.
NATO yapılanması Stay Behind (geride kalanlar) örgütünün son evrime uğramış yapısı TÜRKİYE kanadında Ergenekon diye tabir edilen yapı, zamanın getirdiği şartların yorgunluğu ile artık parçalanma noktasına gelmiş durumda.
Ülke içinden dinamiklerle şunu anladık şimdiye kadar bu yapı içerde çok güçlü.
Yaptığı sahte operasyonlarla kendi içindeki çekişmelerle bugüne kadar kendini kamufle ettiği gibi bir çok masum insanın canını yaktı, kendisine karşı olanları tasfiye edilmesi gerekenleri bu sayede bertaraf etti ,çeşitli şekillerde.
NATO örgütünün Yunanistan dahil geçmişte kurduğu VARŞOVA paktının Avrupa ve kanat ülke Türkiye’ye karşı yapacağı bir işgale karşı koymak için kurulmuş bu direniş örgütü AVRUPA ‘da1990 yıllarının başında tasfiye edildi.
Bu tasfiye edilen örgütlenme, ülkemizde bu tasfiyenin olacağını yıllar evvelden gördüğü için 12 eylül 1980 darbesinin komuta heyetini çok iyi kullanarak 1983 yılında TURGUT ÖZAL iktidar olmadan örgüt içinde yaptığı operasyonlar ve ABD,LONDRA merkezine örgütü farklı bir siyasi ve politik düşünce ile bağlayarak ,ülke içindeki sistemi çok farklı bir noktaya getirdiler kademe kademe.
Türkiye’nin bugünkü dış siyasetinde geldiği noktayı görürsek ne kadar direnirsek direnelim ABD,İNGİLTERE ninde bizi istememesi ile eski VARŞOVA paktının kurucu RUSYA’sı ve ÇİN devleti ile yakın işbirliğine gidiyoruz.
Bugünlere dikkat edersek ABD ve İNGİLTERE bu konuya tepki verseler bile yaptıkları her konuyla bize kaçınılmaz bu istikamete yol almamızın önünü açıyorlar.
Dünya yeniden şekilleniyor 1945 yılındaki gibi bu sefer sistem bizi AVRASYA bloğunun içine gönderiyor.
Nefret ve kini ile bekleyenler var kelimesi bize şunu anlatıyor.
Türkiye’de STAY BEHİND yapının özellikle uluslararası mafya sistemi ile 1990 lı yılların başında entegre olmasına müsade eden batı PKK ve diğer terör örgütlerini bu pota içinden beslediği için özellikle bu son yıllarda kendi içlerinde gelişen, KARA PARA aklamak ve bu emtianın geldiği tüm noktalara yeni yasalar ve bu yasaların getirdiği siyasetle TÜRKİYE stay behind (geride kalanlar) yapısını hedef aldığı gözüküyor.
Yapı kendini korumak için mücadele etse bile dış ve iç siyaset konjonktürün batı için tamamen farklı olacağı ndan dolayı
artık bu TARİHİ organizasyonun imha edileceği bir şekilde gerçekleşecek.
Bu kanlı yapının özellikle 1990 lı yılların başından itibaren bir çok yetişmiş her meslekten insanımızı katletmesi olayları algılayan, bilen insanlar için kin ve nefrete neden olmuştur.
Birde bu yapının ARİSTOKRATİK kesimini işine gelmediği için 1980 li yıllarda yok eden bu örgütün 1983 varyantı bir çok aileye ızdırap çektirmiş bu son kırk yılda yaptıkları ile bu aileleri tamamen yok etmek silmek için büyük mücadele vermişlerdir.
Başta Adana, Kayseri, Sakarya, illeri içinden çıkan bu yapının BARONLARI bu aileleri yok etmek için ellerindeki tüm güçleri kullanmışlardır.
Hiç nedensiz ve sebepsiz bir yerden canını ,malını şahsiyetini korumak için mücadele eden insanlara insan hakları yok sayılarak, çeşitli güvenlik kurumları üstünden operasyonlar yapılmış , haksız yere ithamlar ortaya konmuş ve bu insanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılmıştır.
İşledikleri eskiden bugüne gelen suçları özellikle kamufle etmek için.
Sen bir ailenin amcasını, babasını öldüreceksin şahsiyetini yaralayacaksın, her türlü ekonomisine darbe vuracaksın devletin kozmik yapılarındaki bilgi ve belgeleri imha etmek için bir çok operasyon yapacaksın, buna maruz kalanlarda kendini korumak için legal yollarla arayış içinde olmayacak?
Yok öyle bir dünya sen, Kayseri’de, Adana’da toz bulutu ile kısa pantolonla dolaşırken adamlar PARİS’ te Saint nehrinin kenarında abdest almıyorlar ama güzel Fransız kızları ile şarap içiyorlar..!
Onun içinde bazı insanların ailelerin isimleri var bunların vereceği doğru bilgiler tüm dünyada bakılır incelenir kabul görür.
Onun için insanlar gördükleri zulümden dolayı kinlenir, nefret eder ve TANRININ onları cezalandırmasını ister.
Semerini, çadırını, devesini, eşeğini alır yerini yurdunu değiştirir.
Doçent sayın EMİN GÜRSES hocanın programlarını seyrediyorum on beş günde bir, hocam dahi ama dahilik bazen fazla geliyor, konuşulan konular OVİT dağından daha yüksek irtifa alıyor.
Birincisi sayın BEDRETTİN DALAN beyefendinin yeşil köyde yalı apartmanların arasından çocuğu ile geçerken gençliğinde oraların özel mülk olduğu söylenerek denize çıkamaması geri döndürülmesine kızdığından tüm İstanbul sahillerinin doldurularak halka açılması.
Bu bilgi doğru bunu ilk bana rahmetli THY genel müdürlüğü yapmış değerli bir büyüğümüz ERTUĞRUL ALPER 1980 li yılların ortasında anlatmıştı, oğlu eski arkadaşımdır.
Emin hoca şimdi ATAKÖY sahilindeki rezidansların önünden denize girebiliyormusun, giremiyorsun değilmi?
Peki anlatıyorsun EMİN hoca rahmetli Necip Hablemitoğlu beyi şehit eden suikastı yapan asker kökenli şahıs olaydan sonra Diyarbakır’a gitmiş, sizde anlatıyorsunuz bunlar aslında vatansever insanlar vatansever bir konu olduğunu zannettikleri için bu suikast’ları yapıyorlar diye.
Emin hoca ben böyle anlatılan bir konuya daha denk gelmiştim rahmetli şehit GAFFAR OKKAN ve silah arkadaşlarının şehit olması hadisesinde, rahmetli 12 eylülde ÜLKÜCÜLERE çok işkence yapmıştı diye suikast ‘ı intikam olarak görenler vardı.
Emin hoca ya bu suikast’ları yapanlarda beyin yerine bezelye var yada bu katillerin vatanseverlik işini biz anlamıyoruz, bizim anlayacağımız bir şekilde anlatırsan çok seviniriz, ben dağları çok severim OVİT dağına giderken beni davet edersen çok sevinirim dağları çok seviyorum, hem şu ciğerlerime birikmiş 50 yılın Asmalı Mescit tozunu Ovit dağında atarım.
Yalnız rakımı içerim biliyorsun hocalarım hemşerin rahmetli Refik, Yakup Arslan….
SAYGILARIMLA
ALP TUFAN.