Yönetmen, seslendirme sanatçısı, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Toron Karacaoğlu, vefatının 2'nci yılında yad ediliyor.
Bursa'nın Mudanya ilçesinde 20 Ağustos 1930'da dünyaya gelen Karacaoğlu, ilk, orta ve lise eğitimini Bursa'da tamamladı.
Tiyatroya olan ilgisi nedeniyle 1947'de önce Ankara'ya ardından da İstanbul'a giden Karacaoğlu, sanat hayatına Beşiktaş ve Büyükdere Halkevi'nde başladı. Daha sonra İstanbul Belediye Konservatuvarında 3 yıl eğitim alan Karacaoğlu, askerliğini yapıp geldikten sonra 1954'te İstanbul Şehir Tiyatroları'nın sınavını kazanarak kadrolu oyuncu oldu.
Sinema hayatına dublaj sanatçısı olarak adım atan Karacaoğlu, 1958'de Nurten Hanımla evlendi ve 1959'da Ata Tamer adında bir oğlu dünyaya geldi.
Cüneyt Arkın'ın sesi oldu
Kariyeri boyunca 150'den fazla tiyatro oyununda rol alan usta oyuncu, Şehir Tiyatroları'ndan 1980'de emekli olduktan sonra Berlin'de Alman Kültür Senatosu bünyesinde tiyatro eğitmenliği görevini üstlendi.
Sanatçı, iki yıl Berlin Schaubühne Tiyatrosu'nun Türk grubunda çalışarak, Berlin SFB Radyosu'nda radyo skeçleri, arkası yarınlar, masallar ve türk destanlarını yönetip oynadı.
Karacaoğlu, 1984'te kurulan Tiyatrom'un ilk kuruluş çalışmalarında bulundu ve kuruluşundan 20 yıl sonra Yahya Kemal'in hayatından kesitlerin olduğu ve şiirlerini okuduğu "Kendi Gök Kubbemiz" oyununu Berlin'de oynadı. Ayrıca, senelerdir aynı sahneyi paylaştığı Nedret Güvenç'le beraber "Aşk Mektupları"nı sergileyen usta sanatçı, Arbeitskreis Neue Erziehung isimli kuruluşa çocuk eğitimiyle ilgili pedagojik bilgiler içeren 5 kasetlik radyofonik oyunlar yazdı, oynadı ve yönetti.
Karacaoğlu, 1985'te tekrar Türkiye'ye dönerek 1989'da yeniden Şehir Tiyatroları kadrosuna dahil oldu ve 1995'te bu kez yaş haddinden ikinci emekliliğini aldı.
Sinema ve dizi filmlerde oynamanın yanı sıra dublaj çalışmaları da yapan Karacaoğlu, başta "Malkoçoğlu" ve "Kara Murat" serisi olmak üzere birçok filmde Cüneyt Arkın'ın sesi oldu.
"Buzdolabı" oyunu ile profesyonelliğe adım attı
Tiyatro yazarı Adem Dursun'la 2004'te Berlin'de yaptığı bir söyleşisinde, oynadığı her rolün kendisini heyacanlandırdığını ifade eden sanatçı, şunları söylemişti:
"Bu güne kadar çocuk oyunları da dahil olmak üzere 150 civarında oyun oynadım. Bunların içinde kimini bir sene kimini iki sene kimini ise -Yahya Kemal'i örneğin- 7 senedir, Aşk Mektupları'nı ise 4 senedir oynuyorum. Eskiden böyle değildi. Pazartesi günü hariç bütün hafta oynardık. Beni en çok heyacanlandıran ve zevk veren oyunlara gelince: 1957-1958 sezonunda turnede oynadığım 'Benim Üç Meleğim'dir. Heyacanlandırıyordu, çünkü karşımda Hüseyin Kemal Gürmen, Galip Ercan, Mahmut Moralı, Nejla Sertel, Sami Ayanoğlu, Gülistan Güzey, Ferih Egemen ve Melahat İçli vardı. Bunlarla beraber oynamak beni çok heyacanlandırmıştı. Çok zevk alarak oynamıştım. Hatta bu oyunda Sami Ayanoğlu hastalanınca onun 80 yaşındaki bir ihtiyarı oynayan rolünü de ben üstlenmiştim. İkinci olarak da 'Dört Albayın Aşkı' oyunu gelir. Muhsin Ertuğrul'un sahneye koyduğu 'Yedi Hamlet'teki rolüm Muhsin Bey tarafından çok beğenilmişti. Her seferinde gelir, seyreder ve ağlardı. Aslında her oyun heyacanlandırır oyuncuyu. Heyacan duymazsanız her gün oynayamazsınız. Bu heyacanlar büyük ustalarla oynamanın vermiş olduğu heyacanlardır. Bu oyunlardan biri de Şehir Tiyatrosu'nda oynadığım ilk profesyonellik oyunum olan Altan Özer'in 'Buzdolabı' adlı oyunudur. Halide Pişkin'le karşılıklı oynadım."
"Zeki Müren kadar sevilen bir sanatçı görmedim"
Karacaoğlu, aynı söyleşide Zeki Müren'le ilgili soruya ise şöyle cevap vermişti:
"Şehir Tiyatroları'nda oynadığım 1990'lı yıllarında, emekli olmama yakın bir zamandı. Tiyatro Kare'den Nedim Saban'dan 'Zeki Müren Müzikali' teklifi geldi. Gencay Gürün de onaylayınca teklifi kabul ettim. Zeki Müren benim çocukluk arkadaşımdır. Aynı mahallenin çocuklarıydık. Ortaokulda aynı okulda idik. Benden bir sınıf üstte idi. Haftanın iki günü ailece mutlaka görüşürdük. Bir araya geldiğimizde konumuz hep müzikaldi. Onu en iyi tanıyanlardan biriydim. Gençliğini oynayacak genç için imtihan açıldı. 150 genç katıldı. Bu müzikal Bodrum'da başladı, Bodrum'da bitti. Anadolu'yu bayağı dolaştık. Bir çok kişi Zeki Müren'in ismini kullanarak ticaret yapıldığını söylediler. Müzikalin ticari yönü düşünülmedi. Ben işin içinde idim, güzel bir müzikaldi. Çok da başarılı olduk. Turne boyunca dakikalarca alkışlandık. Herkes ağlıyordu. Bu kadar sevilen bir sanatçı görmedim."
"Tiyatrokare" ve "Tiyatro Kedi" gibi özel kuruluşlarda yönetmenlik ve oyunculuk yapan Karacaoğlu, 2014-2015 sezonunda İstanbul Kumpanyası'nın "İşgüzar" oyununun proje danışmanlığını üstlendi.
Karacaoğlu, 2014'te kurulan Erbulak Evi'nde de oyunculuk alanında eğitmenlik yaptı.
Hem tiyatro hem seslendirme hem radyo çalışmalarını birlikte yürüten, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde diksiyon ve makyaj dersleri de veren Toron Karacaoğlu, 23 Ağustos 2018'de Balıkesi'in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk'taki evinde 88 yaşında vefat etti.
Rol aldığı bazı oyunlar:
"İstanbul Hatırası", "Düşüş", "Kiralık Konak", "Leyla ile Mecnun", "Bizans Düştü", "Zeki Müren Müzikali", "Hamlet", "Buzdolabı", "Ferhat ile Şirin", "Aşk Mektupları", "Sis", "Köy Düğünü", "Yedi Hamlet"
Rol aldığı filmler:
"Beyaz Melek", "Bir Dilim Aşk", "Yeter Anne", "Afife Jale", "Habis Ruhlar", "Malkoçoğlu"
Sesiyle yer aldığı bazı yapımlar:
"Minyeli Abdullah", "Çağrı", "A.R.O.G", "Hicran Sokağı", "Doktorlar", "Kanun Adamı", "Acımak", "Öç", "Kara Murat Fatih'in Fermanı", "Sevmek ve Ölmek Zamanı", "Ayşecik/Yüzbaşının Kızı", "Ayşecik", "Battal Gazi'nin Oğlu", "Asılacak Adam", "Kanca", "Kanunsuz Kahraman", "Küçük Kovboy", "Vurgun"
Aldığı bazı ödüller ise şöyle:
"Sadri Alışık Onur Ödülü" (2005), 14. Afife Tiyatro Ödülleri - Nisa Serezli Aşkıner Özel Ödülü (2010), 15. Afife Tiyatro Ödülleri - "Yılın En Başarılı Müzikal/Komedi Erkek Oyuncusu" (2011), 53. Uluslararası Antalya Film Festivali - Onur Ödülü (2016)