Doç. Dr. Ali Poyraz Gürson: "Türkiye Ege'de de her an münhasır ekonomik bölge ilan edebilir''

Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Ali Poyraz Gürson Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'da yaşanan sıcak gelişmelerle ilgili TV5'te Yunus Emre Çiftçi'ye önemli açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs Barış Harekatı'nı Türkiye ve KKTC açısından ana-oğul ilişkisine benzeten Gürson, Türkiye'nin Ege Denizi'nde münhasır ekonomik bölge ilan etmesinin an meselesi olduğunu söyledi.

Biliyorsunuz bugün Türkiye Ege'de NAVTEX ilan etti. Sadece 46 yıldır KKTC'nin varlığı değil mavi vatanla ilgili de çok ciddi bir hareketlilik var. Rum tarafı da bu konuda hareketli. Sanırım Ege'de de münhasır ekonomik bölge ilan edecek bir konuma doğru uluslararası konjonktür bizi süratle itiyor. Özellikle Rumların hiçbir zaman uslanmayacağını, Yunanların hiçbir şeyi unutmayacağını, bunların her zaman batının kullanışlı bir aparatı olacağını anımsamamız gerekiyor.

Gürson, harekat sonrasında 'Kıbrıs Meselesi' denilen şeyin bittiğini belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Şu anda gündemde sürekli 'Kıbrıs Meselesi' diye birşey tutuluyor ancak bizim Kıbrıs meselemiz 1974'te Barış Harekatı'ndan sonra bitmiştir. Bundan sonra eğer karşı tutum devam ederse Akdeniz'de sular daha da ısınacaktır. Emperyal güçler hiçbir zaman hedeflerinden vazgeçmezler. Kendi iç meselelerinin dışında uluslararası bir konuda birlik ve beraberlik içinde hareket ederler. Dolayısıyla bizim de 'Milli Birlik' sağlamamız çok önemli. Öncelikle kendi iç birliğimizle ilgili, uluslararası konularda, torunlarımıza bırakacağımız konularda çok daha sağduyulu hareket etmemiz gerekir.

Daha sonra Doğu Akdeniz'in Türkiye için önemine değinen Gürson, bizi Antalya Körfezi'ne hapsetmek isteyen bir zihniyet var dedi ve ekledi:

Batı tarafından kışkırtılan Rumlar bizi kara suları noktasında hapsetmek istiyor. Akdeniz'de yaşanan sıcak gelişmeler her an başka bir sonuca da evrilebilir. Batı medyasından aktarıyorum; Türk Ordusu çok güçlü. Bu açıdan bize karşı savaşacak olanların iki kere değil yirmi kere düşünmesi gerekir. Milli birliği de tefrik ettiğimiz müddetçe bizim Doğu Akdeniz'de torunlarımıza bıracağımız menfaatlerimiz var. Bu 46 yıl önce de teyit edildi. Mülteciler konusunda da nasıl bir tutum takındığımızı bütün dünya görüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin sadece önleyemeyeceği bir göçle bile Avruıpa, ne gibi sonuçlarla karşılaşacak? Bunları düşünmelerini tavsiye ediyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri