İSTANBUL (AA) - Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, 2021'in, yeniden büyüme rakamlarının ivme kazanacağı bir yıl ve yeni yılda bankacılığın ana başlıklarından birinin uzaktan müşteri edinimi olacağını söyledi.
Akşam, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine, Türkiye Finans ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
Kovid-19'un bankalar üzerinde operasyonel anlamda etkisinin yüksek olduğunu belirten Akşam, salgınla birlikte bankaların da diğer kurumlar gibi acil durum eylem planlarını hem uygulama hem de yeniden gözden geçirme imkanı bulduğunu söyledi.
Akşam, bankacılıkta hızlı aksiyon alma kabiliyetini ortaya koyabilenlerin yeni şartlara hızlıca adapte olduğunu, iş sürekliliğini sağladığını ifade etti. Bankacılık sektörünün genel olarak bu süreci başarıyla geçirdiğinin altını çizen Akşam, Türkiye Finans olarak salgın dönemine en hızlı adapte olan bankalardan biri olduklarını belirtti.
Salgın döneminde önceliklerini müşterilerin ve çalışanların sağlığı olarak belirlediklerini aktaran Akşam, "Bu dönemde hem çalışanlarımızı korumak hem de müşterilerimizin bankacılık hizmetlerini kesintisiz alabilmelerini sağlamak için uzaktan ya da dönüşümlü çalışma sistemlerini çok kısa sürede devreye aldık. Genel müdürlüğümüz bünyesinde esnek ve uzaktan çalışma modelimiz olan JEST uygulamasını başlattık. 4 farklı çalışma modelini kapsayan bu uygulama sektörde bir ilk oldu." diye konuştu.
Akşam, salgınla birlikte hayatın, alışkanlıkların, iş yapış biçimlerinin büyük ölçüde şekil değiştirdiğini, bu sürecin en önemli çıktısının da dijitalleşmenin hız kazanması olduğunu vurguladı.
İş hayatının, iş yapış biçimlerinin çok kısa sürede dijitalleştiğine işaret eden Akşam, şunları kaydetti:
"Biz, bu değişimi finansal hizmetlerde net bir şekilde görüyoruz. Dijitalleşme konusunda 1-2 yıla yayılmış olan projeler pandemi sürecinde 3-4 ay içinde hayata geçti. Bankacılık sektörü, genel olarak müşteriye uzaktan hizmet verme konusunda büyük adımlar attı. Artık bu geri dönüşü olmayan bir süreç. Müşterilerimiz çoğunlukla şubeye gelmeyi tercih etmiyor. Bulundukları yerden, ihtiyacın oluştuğu anda bankacılık hizmeti alabilmek istiyor.
Türkiye Finans olarak pandemiden çok daha önce dijitalleşme yatırımlarımızı yapmaya başlamıştık. Bu nedenle böylesi olağanüstü bir dönemde hiçbir aksama yaşamadan dijital kanallarımızı çok aktif olarak kullandık ve dijital altyapısı kuvvetli ürünlerimiz sayesinde katılım bankalarıyla daha önce çalışmamış yeni müşteriler kazanarak hem bankamızı hem de sektörümüzü büyüttük. Katılım finans sektörünü hem yeni ürünlerle hem de yeni müşterilerle büyütüp geliştirmek konusunda sektörün öncü kuruluşu olduğumuzu söyleyebilirim. Dijitalden müşteri edinimimiz geçen sene ile kıyaslandığında 6 kat arttı. Mobil müşteri aktifleşmesinde ise yine yüzde 50'ye varan oranlarda bir artış gerçekleşti."
"Desteklerimizi sektör büyümesinin çok üzerinde bir oranda artırdık"
Murat Akşam, 2020'nin, Türkiye Finans için büyümenin çok ötesinde, toplumun farklı kesimlerine ulaştıkları bir yıl olduğunu söyledi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgının Türkiye'deki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla bu dönemde sosyal, ekonomik ve toplumsal faydaya odaklandıklarını, sektöre ilham veren adımlarla üretimin ve ekonominin devamlılığı için ellerini taşın altına koyduklarını anlatan Akşam, salgının tüm olumsuz sonuçlarına rağmen bireysel müşterilere, ticari firmalara ve KOBİ'lere olan desteklerini sektör büyümesinin çok üzerinde bir oranda artırdıklarını kaydetti.
Akşam, Türkiye Finans olarak ilk 9 ayda ülke ekonomisine 60,5 milyar TL kaynak sağladıklarını, nakdi kullandırılan fonların 51,3 milyar TL, gayrinakdi fon büyüklüğünün ise 9,2 milyar TL olduğunu bildirdi.
2020'nin, salgına rağmen hedef küçültmedikleri, ekonomiye verdikleri desteği artırarak sürdürdükleri bir yıl olduğunu vurgulayan Akşam, şöyle devam etti:
"2020 yılını yüzde 40 dolaylarında bir büyüme ile kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu büyümede, en zor zamanlarda toplumun farklı kesimlerine ulaşmamızın ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmamızın etkisi büyük oldu. 2020 yılında kullandırılan fonlar ve toplanan fonlarda sektör ortalamasının üzerinde büyüdük. 2019 yılı eylül ayında yüzde 6 olan ortalama öz kaynak karlılığımızı 2020 yılı eylül ayında yüzde 15,5'e yükselttik. 2019 sonunda yüzde 8 civarında olan takipteki krediler oranımızı yüzde 5 seviyesinin altına indirdik. Sermaye yeterlilik rasyomuz ise yüzde 16 seviyesinde güçlü bir şekilde kalmaya devam etti. Adım adım gelişen aktif büyüklüğümüzle Türkiye'nin en büyük 12. bankası konumuna geldik.
Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Akşam, salgının etkisiyle 2020'nin, küresel ekonomiye paralel olarak Türkiye ekonomisi için de zor bir yıl olduğunu söyledi. Ancak Türkiye'nin güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu vurgulayan Akşam, "Son gelişmelerle birlikte 2021 yılında normale dönüşün ve sürdürülebilir üretimin artacağını, ihracatın ivme kazanacağını ve buna bağlı olarak ekonomik büyüme yaşanmasını bekliyoruz." dedi.
Akşam, Türkiye Finans olarak 2021'de de toplumsal fayda ve sürdürülebilir üretim odağı ile hizmetlerine devam edeceklerini bildirdi.
Sürdürülebilir büyüme vizyonu çerçevesinde müşterilere temas ettikleri her kanalda müşteri deneyimini iyileştirmeyi, müşteri tabanını büyütmeyi, böylece hem Türkiye Finans hem de katılım bankacılığının bankacılık sektöründen aldığı payı artırmayı hedeflediklerini kaydeden Akşam, "Dolayısıyla 2021 yılında da en az çift haneli büyüme öngörüyoruz. 2021 yılında uzaktan müşteri edinimi, bankacılığın ana başlıklarından biri olacak. Biz de bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmek amacıyla planlamalarımızı yapıyoruz. Müşterilerimize dijital ekranlar üzerinden yüz yüze hizmet verebileceğimiz bir iş modeli üzerinde çalışıyoruz. 2021 yılında dijital ve yenilikçi birçok ürün ve hizmetimizle bunu sağlayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Fintech'lerle ortak projeler geliştirmeyi önemsiyoruz"
Murat Akşam, salgının etkisini artırmasıyla gerçek hayatın ve dijital yaşam kültürünün iç içe geçtiği yeni bir dönemin yaşandığını ifade etti.
Finansal hizmetlerin fiziksel mekana ve zamana bağımlı olmaktan çıktığını aktaran Akşam, insanların artık bulunduğu yerden en hızlı şekilde hizmet almak, prosedürlere maruz kalmamak, sayfalarca belge okumak veya imzalamak zorunda olmamak istediğini söyledi.
Akşam, bugünlerde işlem sayılarının azaldığını, mobil ve dijital işlerin sayısının arttığını, tüm bankaların yatırımlarını bu kanallarda yoğunlaştırdığını bildirdi.
Müşteriler için hızın çok önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Akşam, şunları kaydetti:
"Dijitalleşmenin yükselen ivmesine rağmen bankacılık mutlak bir güven işi. Biz de dijitalleşmeyi güçlendirirken gerçek hayatın gereksinimleri ile harmanlıyor; bu güveni dijital ortamlar üzerinden korumak amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Karar alma süreçlerinin hızlandırılmasında ve özellikle finansman tarafındaki öngörü ve tahminleme gibi konularda yoğun olarak ileri teknolojilerden faydalanıyoruz. Kurum içi verimliliği artırmak ve dijital süreçlere daha iyi uyum sağlamak amacıyla operasyon ve tahsis süreçlerinde bankaların önemli otomasyon yatırımları yaptıklarını görüyoruz. Açık bankacılık vizyonumuz doğrultusunda finansal işlemlerde sınırları ortadan kaldırarak fintech'lerle ortak projeler geliştirmeyi önemsiyoruz. Henüz açık bankacılık kavramı yeni yeni ülkemizde kabul görmeye başlamışken, biz banka olarak geliştirdiğimiz API'ler üzerinden fintech'lerle ortak işler yapmaya başlamıştık. Türkiye'de ilk çalışan API marketi hayata geçiren banka olmaktan gurur duyuyoruz. Açılan bu API'ler sayesinde fintechler ve ödeme kuruluşlarıyla entegre olup bankacılık servislerimizi farklı sektörlere açıyor, birçok yeni müşterinin finansal hizmete ihtiyaç duyduğu anda ve yerde ulaşmasını sağlıyoruz."
"Çevik bir ekonomiye sahibiz"
Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Akşam, Türkiye'de özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla başlayan toparlanmanın önümüzdeki dönem için olumlu sinyaller verdiğini söyledi.
Türkiye'nin çevik bir ekonomiye sahip olduğunu vurgulayan Akşam, 2021 yılında Türkiye ekonomisine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizdeki girişimci gücün ertelenen taleple birleştiğinde kuvvetli bir büyüme olacağına, üretim ve ihracatın hızla artacağına inanıyoruz. Makro göstergelerde, 2021 yılında ve sonrasında daha istikrarlı bir görünüme kavuşacağımızı, bunun sonucunda da ihracat ve yatırımlarda artış kaydedeceğimizi düşünüyoruz. Önümüzdeki yılın Türkiye ekonomisinde yeniden büyüme rakamlarının ivme kazanacağı bir yıl olacağını öngörüyoruz. Sonuç olarak, 2021 ve sonrası için Türkiye'nin yeni hikayesinin üretim, ihracat ve ticaretin artarak kuvvetli bir şekilde devam edeceği; istikrarlı ve dengeli bir büyümenin hakim olacağı bir dönem olacağını düşünüyoruz. Gücünü; özünde sürdürülebilir üretim ve ticaret olan katılım finans sisteminden alan bir kuruluş olarak, bu hikayenin yazılmasında her türlü özveriyi göstermeye ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu da söylemek isterim."