İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü, 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü dolayısıyla, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
İnsan ticaretinin çok ağır bir suç ve insan hakları ihlali olduğuna dikkati çeken Ünlü, insan ticaretinin artık "modern kölelik" olarak da adlandırıldığını söyledi.
Burada nihai amacın sömürü olduğunu vurgulayan Ünlü, "Zorla çalıştırılma, hizmet ettirilme, fuhuş veya cinsel sömürü olabileceği gibi organ ve dokulardan istifade edilmesi de olabilir. Hem mağdurların profili hem de sayısı bakımından giderek genişleyen bir nitelik kazanan bu suç, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretinden sonra suç örgütlerine en fazla gelir getiren üçüncü suç türüdür." açıklamasında bulundu.
Bu suça daha fazla dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve mağdurların haklarının korunması amacıyla BM Genel Kurulu'nun 2013 yılında aldığı karar uyarınca 30 Temmuz'un "Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü" olarak ilan edildiğini hatırlatan Ünlü, Göç İdaresi Başkanlığının da bu suçla etkin mücadele etmek, mağdurların korunması ve suçun önlenmesine yönelik titiz çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.
7 dilde hizmet veren YİMER'e 1486 çağrı geldi
Mağdur olduğunu beyan eden veya insan ticareti suçundan haberdar olan herkesin ihbar hattı "YİMER 157" ile başsavcılıklar ve güvenlik güçlerine ihbarda bulunabileceğini belirten Ünlü, Göç İdaresi Başkanlığı bünyesinde 7 dilde 7 gün 24 saat kesintisiz faaliyet gösteren "YİMER 157"nin, mağdur tespit işlemlerine önemli katkı sunduğunu söyledi.
Ünlü, "YİMER 157'ye insan ticaretiyle ilgili 2015'ten bu yana 1486 çağrı geldi." dedi.
İnsan ticareti suçunun mağduru olduğu veya olabileceği yönünde kuvvetli şüphe duyulan kişilerin, Türk vatandaşı veya yabancı ayrımı gözetilmeksizin il göç müdürlüklerince yapılacak idari işlem ile "insan ticareti mağduru" olarak tanımlandığını aktaran Ünlü, buna ilişkin verileri ise şu şekilde paylaştı:
"Türkiye'nin insan ticareti mücadelesinde önemli dönüm noktalarından biri, konunun 2002'de suç olarak kabul edilip, Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak düzenlenmiş olmasıdır. 1870'i Göç İdaresi Başkanlığınca olmak üzere 2004'ten bu yana toplam 3247 kişi mağdur olarak tanımlanmıştır. İl göç idaresi müdürlükleri tarafından tanımlanan insan ticareti mağduru sayılarına bakıldığında, 2021'de gerçekleştirilen 8 bin 77 mülakat sonrası 402 insan ticareti mağduru tanımlama işlemi gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu yılın ilk 7 ayında ise 11 bin 097 mülakat gerçekleştirilmiş olup tanımlanan mağdur sayısı 245'tir."
93 Türk vatandaşı da mağdur
Türk vatandaşının 2015 yılına kadar "mağdur" olarak tanımlanmadığına dikkati çeken Ünlü, "Başkanlığımızın kuruluşundan bugüne kadar 93 Türk vatandaşı insan ticareti mağduru olarak tanımlanmıştır." dedi.
Türkiye'nin insan ticaretiyle mücadelesinde önemli dönüm noktalarından bir diğerinin de yurt dışında mağdur edilen Türk vatandaşlarının insan ticareti mağduru olarak tanımlanması olduğunu vurgulayan Ünlü, "Yurt dışında esarete tabi tutulan ve zorla çalıştırılan 5 Türk vatandaşı, suç örgütünün elinden kurtarılmasının ardından bir uluslararası kuruluş desteği ile ülkemize gönüllü ve güvenli geri dönüşü sağlandı, sonrasında İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce insan ticareti mağduru olarak tanımlandı. Vatandaşlarımızın dava süreci Başkanlığımız tarafından takip edilecektir." dedi.
PKK/YPG'nin zorla kaçırdığı 30 çocuk insan ticareti mağduru olarak tanımlandı
Terör örgütü PKK/YPG'nin, ailelerinden kopararak esir aldığı çocukları terör eylemlerinde kullanmaya devam ettiğini de hatırlatan Ünlü, "Bebek katili örgütün her türlü inkarına rağmen, kamuoyuna yansıyan örgütün sözde şehitliğindeki mezar taşları, çocukları çatışmaların ön cephelerine sürdüğünü ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Ünlü, şunları kaydetti:
"Yine tek arzuları terör örgütü tarafından kendilerinden koparılan evlatlarına kavuşmak olan ve 1000 günü aşkın süredir kararlılıkla eylemlerini sürdüren Diyarbakır anneleri, bu çocukların insan kaynağı olarak kullanıldığının en somut örneğidir. Uyuşturucu kuryeliği, kundaklama, sokak eylemleri, intihar bombacısı ve canlı kalkan gibi eylemlerde kullanılan bu çocuklar, örgüt elebaşları tarafından cinsel sömürüye de konu olmaktadırlar. Tüm bunlar terör örgütünün faili olduğu suçların listesine insan ticareti suçunu da eklemektedir.
İnsan Ticaretiyle Mücadele Koordinasyon Komisyonu'nun 2020'de terör örgütleri tarafından insan kaynağı olarak kullanılan çocuklarla ilgili aldığı karar uyarınca, Batman İl Göç İdaresi Müdürlüğü 6 Temmuz 2021'de ilk kez bir çocuğu, 'çocuk savaşçı' kapsamında insan ticareti mağduru olarak tanımladı. Bugüne kadar da 14 farklı il göç idaresi müdürlüğünce, PKK/YPG'nin zorla kaçırdığı 30 çocuk insan ticareti mağduru olarak tanımlandı. 14'ü kadın olan mağdurların en küçüğünün 11, en büyüğünün 17 yaşında olduğu görülmektedir."
9 bin 443 kişiye eğitim ve farkındalık arttırıcı faaliyetler düzenlendi
İnsan ticaretiyle mücadelenin, önleme, koruma, kovuşturma ve iş birliği şeklinde dört temel alan üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Ünlü, asli sorumluluk alanlarının koruma olmakla birlikte özellikle önleme ve iş birliği alanlarına yönelik de faaliyetlerinin bulunduğunu söyledi.
Suçun önlenmesine yönelik faaliyetler kapsamında geçen yıl kamu görevlisi, sivil toplum, özel sektör çalışanları ve öğrenciler olmak üzere toplam 9 bin 443 kişiye eğitim ve farkındalık arttırıcı faaliyetler düzenlendiğini aktaran Ünlü, "Bunun dışında vatandaşlarımızı ihbar mekanizmasına dahil etmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kamu spotu ve belgeseller hazırlanmakta, yine hazırlanan broşür, afiş ve bilgilendirme kitapçıkları il teşkilatlarına ve ilgili kamu kurumlarının il teşkilatlarına dağıtılmaktadır. Ayrıca kaynak ülkelerle ikili iş birliği geliştirilerek sorunu kaynağında önlemeye yönelik faaliyetler yürütülmektedir." diye konuştu.
ABD tarafından her yıl ülkelerin insan ticaretiyle mücadelelerini değerlendiren küresel bir rapor yayımlandığını hatırlatan Ünlü, "Daha önceki yıllarda da olduğu gibi bu yılki raporda da Türkiye ile ilgili ciddi hataların ve ön yargılı yaklaşımların hakim olduğu göze çarpmakta. Mesela 2021'de tanımlanan mağdur sayısı 402 iken, raporda 349 olarak yer almıştır." dedi.
Ünlü, şu açıklamalarda bulundu:
"Raporda yer alan bazı iddiaların kaynağı gösterilmediği gibi kullanılan 'bazı uzmanlar, bazı sivil toplum örgütleri' gibi anonim ifadeler, raporun güvenilirliği konusunda soru işaretleri oluşturmaktadır. Kadınların cinsel sömürüye, erkeklerin zorla çalışmaya maruz bırakıldıkları iddia edilmiş ancak ilgili ülke uyruklarından tek bir mağdur tanımlaması bile yapılmamıştır. Gerçekle bağdaşmayan birçok bilginin kamuoyuna sunulduğu raporda, 81 ilin tamamında insan ticaretiyle mücadele il koordinasyon kurulları kurularak il düzeyinde insan ticaretiyle mücadele çabalarının hayata geçirilmesi ile PKK terör örgütü tarafından kaçırılan çocuklar için Türkiye'nin ortaya koyduğu çalışmalara da yer verilmiştir."