Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Meclisine hitaben yaptığı konuşmada, "Bağımsızlığını elde ettiği 11 Kasım 1975'ten bu yana pek çok zorluğun üstesinden gelen Angola halkının birlik ve beraberlik içinde aydınlık yarınlarını da inşa edeceğine inanıyoruz. Türkiye olarak kalkınma yolculuğunda dost Angola'nın yanında olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola, Togo ve Nijerya'yı içeren Afrika turunun ilk durağı olan Angola'da temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço'nun davetlisi olarak resmi ziyarette bulunduğu ülkede Angola Meclisi Genel Kuruluna hitap etti. Türkiye'den Angola'ya ilk kez cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir ziyaret yapıldığını belirten Erdoğan, "Değerli dostum Cumhurbaşkanı Lourenço'nun davetine icabetle gerçekleştirdiğim ziyaret vesilesiyle Angola Ulusal Meclisinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Buradan, ülkem ve milletim adına sizlerin şahsında Angola halkına en kalbi selamlarımı iletiyorum. Coğrafi bakımdan ülkelerimiz arasında yaklaşık 6 bin kilometre mesafe olsa da kalplere sınır çizilemeyeceğini biliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Ulusal Meclisinin 220 üyesinin Angola'nın ekonomik ve insani kalkınmasında oynadığı yapıcı rolü yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Bağımsızlığını elde ettiği 11 Kasım 1975'ten bu yana pek çok zorluğun üstesinden gelen Angola halkının birlik ve beraberlik içinde aydınlık yarınlarını da inşa edeceğine inanıyoruz. Türkiye olarak kalkınma yolculuğunda dost Angola'nın yanında olmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
"TARİHİNDE SÖMÜRGECİLİK LEKESİ BULUNMAYAN BİR MİLLETİZ"
Afrika kıtasının Türkiye'nin en köklü ilişkilere sahip olduğu coğrafyalardan biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin Afrika halklarıyla münasebetlerinin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu ortak tarihimizin en önemli özelliği ise karşılıklı saygıya, samimiyete, iş birliğine ve kardeşliğe dayanmasıdır. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan, kolonyalizm utancı olmayan bir milletiz. Bunun yanında bir asır önce zaferle taçlandırdığı İstiklal Harbi'ni dönemin emperyalist
güçlerine karşı yürütmüş bir ülkeyiz. Bugün de "Dünya beşten büyüktür" diyerek küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz. İnsanlığın kaderinin 2. Dünya Savaşı'nın galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz" dedi.
Türkiye'nin Afrika kıtasına olan Batı merkezli oryantalist yaklaşımı reddettiğini aktaran Erdoğan, "Afrika kıtasındaki tüm halkları dostumuz olarak görüyoruz, muhabbetle bağrımıza basıyoruz. Kıtayla ilişkilerimizi ilerletirken Afrikalı kardeşlerimizin engin birikimlerinden istifa etmeyi arzu ediyoruz. Ülkemizin stratejik ortağı olan Afrika'ya olan özellikle muhabbetin geçici ve menfaat eksenli olmadığını gösterdik" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Afrika'nın sahip olduğu önemin farkında olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye tarihiyle, kültürüyle, insanıyla Afrika kıtasının tüm dünyaya kattığı zenginliklerin ve her alandaki muazzam potansiyelinin bilincindedir. Türkiye, 33 milyonu bulan nüfusu, dinamik ekonomisi, çalışkan insanları, vizyoner siyasi liderliğiyle Angola'nın büyük, güçlü ve onurlu bir ülke olduğunun şuurundadır. İkili ilişkilerde bir taraf kazanırken diğerinin kaybettiği, birinin üretici, diğerinin sürekli tüketici olduğu bir denklemi asla kabul etmiyoruz. Bizim amacımız birlikte kazanmak, birlikte kalkınmak, birlikte büyümek, birlikte yol yürümektir" dedi.