İşte Cihat Yaycı'nın Tv100'de kaleme aldığı "Türkiye'nin 816 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayacak gaz hidrat yataklarımız" başlıklı o yazısı...
Bu veriler ABD’nin Jeoloji Araştırmaları Kurumunun ortaya koyduğu verilerle de uyumludur. Bu verileri 2009 yılında yazmaya başladığım ve 2011’de bilimsel makale olarak yayımlanan “Doğu Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasında Libya'nın Rolü ve Etkisi” başlıklı makalemde ve 2019 yılında yayımlanan “Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur” isimli kitabımda da yazmıştım.
Hatta Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve bazı bilim adamlarımızın hazırlamış olduğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de gaz hidrat yataklarını gösterir aşağıdaki haritayı makaleme ve kitabıma koymuştum.
O zamanlar Türkiye’de bu konunun uzmanı birkaç kişi dışında ne gaz hidratlar hakkında, ne nasıl bir zenginlik kaynağı olduğu ve ne de çevremizde nerede bulundukları konusunda bilgiye sahip olan yoktu.
Mavi Vatanımızın Doğu Akdeniz parçasında Türkiye’nin 572 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayacak gaz hidrat yatakları olduğunu 2009’da yazmaya ve söylemeye başladığımdan itibaren uzun yıllar beni saçmalamakla itham edenler olmuştu.
Ama geldiğimiz noktada tüm bunların bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen veriler ve hesaplamalara dayandığı görüldü..
Hatta Karadeniz’de bugünlerde hizmete sunulan doğal gazın da daha önce tespit edilmiş gaz hidrat yatakları üzerinden bulunup çıkartılmış olması da tüm bu verileri teyit etmektedir.
Üstelik Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve İsrail’in halen doğal gaz çıkardığı alanların da gaz hidrat yatakları üzerinde olduğu yukarıdaki haritadan görülmektedir.
Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda 2020'de doğal gaz keşfedildiğinde bunu “balon” ya da “hurafe” olarak niteleyenlere kızmış ve “bunun daha yumağın ucu olduğunu” gaz hidrat yatağı verilerine dayanarak söylemiştim.
Üstelik gaz hidratlar hem kendisi bir enerji kaynağı olduğu gibi hem de doğal gaz ve petrol yataklarının habercisi ve hatta üreticisidir.
Bununla da yetinmeyerek o zaman Başkanı olduğum Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (BAU DEGS) vasıtasıyla BAU Mühendislik Fakültesine gaz hidratlar ve çevre denizlerimizde varlığı konusunda bir çalışma rica etmiştik.
Sağ olsunlar bu çalışmayı bu konularda çalışan üniversiteler, kurumlar ve bilim insanlarının çalışmalarından istifade ederek yaptılar ve biz de 2020’de BAU DEGS sosyal medya hesaplarında yayımlamıştık.
Gaz Hidratlar konusunda BAU Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü tarafından o tarihte hazırlanan bilgi notunu soru ve cevaplar halinde sizinle paylaşmak istiyorum.
Bugün Karadeniz’de bulunan gaz hidrat rezervlerinin Türkiye’nin yaklaşık olarak 272 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabileceği, Doğu Akdeniz’de ise bunun 2 katı rezerv olduğu düşünülmektedir.
Yani Türkiye’nin en az 544 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayacak bir gaz hidrat yatağının Mavi Vatan’ın Doğu Akdeniz parçasında bulunduğundan söz ediliyor.
Adalar Denizi’nde ise Bern Mutabakatı gereğince karasuları ötesinde kaynak araştırması yapılamadığından elimizde bir veri yok.
Dolayısıyla Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin 816 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek gaz hidrat yataklarının mevcut olduğunu söylemek mümkündür.
Türkiye bu denizlere sahip olursa, kaynaklara sahip olur, kaynaklara sahip olunca da Türkiye’yi kimse tutamaz! Enerji sorununu halletmiş ve hatta enerji ihracatçısı bir Türkiye artık küresel bir aktör olur!