"Az yalan söylenemez, yalan söyleyen her yalanı söyler."
Victor Hugo
"Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da, acı gerçekleri yudum yudum içeriz."
Diderot
"Zenginlik hiçbir şeydir.
Sağlık kaybı bir şeydir.
Karakter kaybı her şeydir!"
Alman atasözü
Belgeleriyle birlikte dün ngazete'de yayınlanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndaki "yolsuzluk" haberi büyük yankı uyandırdı.
Bakan adına Bakanlık görevlileri ngazete'yi sürekli aradılar.
Bana da ulaşma'ya çalıştılar..
Bir Bakanlık görevlisi bizzat ngazete'yi arayarak, istersek, kendisinin de gönüllü olarak Ankara'ya gelip, eğer olur ve/veya gerçekleşirse Bakan'la bizim yapacağımız görüşmeye katılmak istediğini belirtti:
"Sizinle birlikte görüşmeye katılırım.
Şimdiki Bakan'ımız M. Cahit Turhan'ın bunlardan haberi olduğunu sanmıyorum.
Sayıştay raporu'ndan da sayın Bakan'ın bilgisi olduğunu sanmıyorum.
Ellerinde pek çok belge olan bakanlığımız içinde değişik makamlarda görev yapan arkadaşlarımız var.
Kendilerini dinleyecek, gerekeni yapacak güvenilir bir makam olmadığı için ortaya çıkmaktan çekiniyorlar.
Korkacak hiç bir şeyimiz yok!
Her şeyi anlatırız."
Nitekim...
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nda denizle ilgili 4 Genel Müdürlük var.
Yani?!
Dört Genel Müdür ve bunların da 2'şerden 8 Genel Müdür Yardımcısı var?!
Ayrıca 20'ye yakın Daire Başkanı, 71 Liman Başkanı, Bakanlık bünyesinde görevli.
Nüans?!
Bu kişilerin 60'ı İstanbul Teknik Üniversitesi "güverte" mezunudur.
Bunlar bir ekip'tir ve birbirlerine biat etmişlerdir.
Bölge Müdürleri'nin de İTÜ mezunu olması için uğraşıldığı hakkında iddialar var?!
Yani?!
Bu da gösteriyor ki, Bakanlık bünyesi içinde oluşturdukları bu grup içine dışarıdan kimseyi almak istemiyorlar?!
Demem o ki:
Liman Başkanı olabilmek için 10 yıllık memur ve 4 yıllık fakülte mezunu olma şartı varken, Alanya'da düz memur olan (2 yıllık YO mezunu) Mustafa Akdoğan, bu ekip tarafından Edremit Liman Başkanı vekili olarak görevlendirildi?!
Demem şu ki:
Bu kişiye 'harcırah kanunu'na aykırı olarak 3 yıldır ful harcırah ödenmektedir!?
Yani?!
Deniz ve İçsuları Genel Müdürü Ahmet Selçuk Sert, kendi ekibindeki kişilere kanunu aykırı olarak haksız kazanç sağlatmaktadır!
Gazeteci'nin görevi "gerçek"leri ortaya çıkartmaktır.
Birilerine yaranmak adına, "susmak, görmezden gelmek, gerçeğin üstünü örtmek" değildir.
Hal böyleyken; "Gazeteci'nin görevi" yerinde ve zamanında doğru soru'ları sormaktır:
Netice:
Ulaştırma Bakanlığı'ndaki fırıldak'lar'la ilgili cevap'ını arayan pek çok soru var!?
Bu soruları yarın yayınlanacak yazımda soracağım.
Nüans?!
Suat Hayri Aka, A. Selçuk Sert, Ali Kurumahmut, Okay Kılıç, Hızır Reis'gillerin adını anmasak, Bakanlık'ta bunları kabul edip vade açanlar unutacak mı?!
Ve...
Son olarak...
"Evladım!
Bu ülkede ilerici, gerici, sağcı, solcu yoktur.
Bu ülkede namuslu insanlar ve namussuz insanlar vardır.
Siz namuslulardan yana oldukça, çoğalacaksınız..."
Cemil Meriç