Uraloğlu, PTT Ahlatlıbel Tesisleri'ndeki buluşmada, öğrenim hayatından bahsetti.
Bakan Uraloğlu, "Trabzonluyum, terzi Ali ve ev hanımı Hüsniye'nin oğluyum. 8 kardeşiz. Orta ve lise öğrenimimi Trabzon'da yaptım. Karadeniz Teknik Üniversitesinde İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirdim. Mezun olduktan sonraki düşüncemiz, 'Biz devlet memuru olmayacağız ve ne yapabilirsek özel sektörde yapacağız' idi. Bir yıl özel sektör tecrübemiz oldu. Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) sınav açtı ve mülakat sonrasında buraya girdik." dedi.
Uraloğlu, birçok yerde çalıştığını ve 2018'de de KGM Genel Müdürlüğü görevini üstlendiğini ve 5 yıl bu görevi yaptığını söyledi.
Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Çok okumalıyız dilimizi geliştirmeliyiz. Okumanın her türlü öğrenmemizden faydası var. Ben 10 sene okul okudum, İngilizce bilmiyor olmanın eksikliğini yaşıyorum. Bir abiniz, arkadaşınız ve büyüğünüz olarak tavsiye ediyorum dil öğrenin. Kullanmayacaksanız bile öğrenin. Mutlaka bir yabancı dil öğrenin yanınızda dursun. Yarın iş müracaatınızda bu dil gerekli olmasa da size sorulacak, bunu unutmayın. Ayrıca dilimizi ve tarihimizi iyi bileceğiz. Eğer tarihi bilip de ders almazsak tekerrür edecektir. Üstadın söylediği gibi 'zifiri karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı görebilecek keskinlikte bir bakışa sahip bir gençlik' bunu yapabilirsek bize ne mutlu. Sizleri yetiştirmemiz lazım."
Uraloğlu, ülke nüfusunun ve neslin muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı.
Gençlere doğru beslenmeleri konusunda uyarılarda bulunan Uraloğlu, "Günümüzde farklı beslenme türleri ve kaynakları var. Doğru kaynaktan beslenmekte fayda var. Ambalajlı ürünlere dikkat etmelisiniz. Spor da yapmanızı tavsiye ediyorum. Başarı için disiplinli olmamız lazım. 2-3 göz evde yaşıyorduk. Çoraplarımı akşam yıkayıp uygun bir yere asıp sabah giyerdim. Böyle başlamış olan disiplinli hayatım var. Her şey yerli yerinde olacak. Ne iş yapıyorsak belirli bir kuralı disiplini olması lazım. Bu, sizi yorabilir ama asla zarar gelmez." değerlendirmesinde bulundu.
Aile bütünlüğüne de dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Bilgi ve dünyada olan ne varsa ona ulaşma konusunda hiç bir engelimiz yok. Her şeye ulaşabiliyoruz. 2015'e kadar sosyal mecralarda hesabım yoktu. Sebebi de işime odaklanamayacağım düşüncesiydi. 2015'te siyaset alanında bir denememiz oldu ve milletvekilliği aday adaylığı sürecimiz oldu. O dönemde sosyal medya hesabı açtım. Bizlerin de hem oralarda neler olduğunu bilmek adına hem de gençlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmek adına oraları bilmemiz gerektiğini düşündüm. Oralarda olmamız ve sosyal medyadan doğru beslenmemiz lazım. Ailemize sahip çıkmamız gerekiyor."
Öğrencilerin sorularını yanıtladı
Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okuyan stajyer öğrenci Mümine Koçak'ın, "bakan olduğunda ne hissettiğini" sorması üzerine Uraloğlu, bakan olunca şükrettiğini ve hiç bir gayret ve emeğin asla karşılıksız kalmayacağını ifade etti.
Karabük Üniversitesinde Raylı Sistemler Mühendisliği okuyan bir öğrencinin, raylı sistemler mühendisliği ve raylı sistemler teknolojilerine yönelik yatırımların ve bu alanda geleceğe yönelik fikirlerinin ne olacağı konusundaki sorusuna Uraloğlu, şu yanıtı verdi:
"Devlet Demir Yolları kuruluşundan bu yana birçok hizmeti gerçekleştirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi yatırımlar yapılmış. Daha sonrasında kara yolları taşımacılığına ağırlık vermişiz. AK Parti hükümetlerimizle beraber özellikle son 21 yılda demir yollarında ciddi önem verdik ve kaynak ayırmaya başladık. Yaklaşık 11 bin kilometre olan 14 bin kilometrelere getirdik. Nerdeyse mevcudu sil baştan yaptık. Gerek elektrikli gerekse sinyalli hale getirdik. Avrupa'da 6., dünyada 8. hızlı tren işletmecisi bir ülke haline getirdik. 11 ilimizi yüksek hızlı trenle (YHT) tanıştırdık. İlk etapta 2028 hedefleri ve Cumhurbaşkanımızın görev süresi içinde yapacağımız şeyler. Demir yollarının uzunluğunu 18-19 bin kilometrelere kadar artıracağız. 2053'e kadar yaklaşık 52 ilimizi demir yoluyla YHT ile tanıştıracağız. Türkiye'de hedefimiz yurt içinde yük taşımacılığında kara yolunun payını düşürüp demir yolunda yük tarafını geliştireceğiz. Orta Asya'dan Londra'ya giden Orta Koridor'u geliştireceğiz."
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Nazife Bardak'ın "bakan olarak bir idealleri olup olmadığını" sorması üzerine Uraloğlu, "Bizim inancımızda yoldaki dikeni kaldırmak vardır ve tam da bu işi yapıyoruz. İşimizi adam gibi yaparsak bu sorumluluğu ve görevimizi layıkıyla yerine getirmiş olacağız. Bu vesileyle ahiretimizi imar etmiş olacağız. Esas bizi motive eden öteki taraftır. Bunun bize vermiş olduğu gurur, şeref, onur var. Onları layıkıyla taşıyacağız ve sizlere memleketimize hizmet edeceğiz." dedi.
Gazi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Metin Seçkin Öztürk'ün çok yüksek hızlı trenin Türkiye'ye ne zaman geleceğine yönelik sorusu üzerine Bakan Uraloğlu, İstanbul-Ankara arasında "süper hızlı tren" diye bir proje çalışmasına başladıklarını, bu trenin saatte 380 kilometre hızlı ve iki durağı olacağını bildirdi.
Uraloğlu, bu trenin yapılmasıyla İstanbul-Ankara arasının 80 dakikaya ineceğine işaret ederek, dünyada ne varsa Türkiye'ye getireceklerini ve vatandaşların kullanımına sunacaklarını ifade etti.
Samsun Üniversitesi Denizcilik İşletmeleri ve Yönetimi Bölümü öğrencisi Mert Atılgan'ın Türkiye'nin, yarım ada ülkesi olarak, uzun mesafelerde yolcu taşıyan gemisi olmadığını ve bu konuda bir çalışmanın bulunup bulunmadığını sorması üzerine Uraloğlu, bunun tamamen arz talep meselesi olduğunu dile getirdi.
Bugün itibarıyla deniz yolculuğuna talebin olmadığını anlatan Uraloğlu, bu alanın turistik amaçlı kullanıldığını ve yük taşımacılığına döndüğünü belirtti.
Uraloğlu, deniz yolunda yolcu taşımada, kısa mesafeli taşımalarda (İstanbul ve Mudanya taşımaları gibi) talebin olduğunu bildirerek, orada da daha önce kamunun şu anda da özel sektörün bu işi yaptığını söyledi. Uraloğlu, deniz yolcuğu için bir talep olursa üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı.
Soruların ardında Uraloğlu, Bakanlığının yaptığı çalışmaları yerinde görmeleri için, kura ile 15'ini Çanakkale'ye ve 15'ini İstanbul'a olmak üzere 30 öğrenciyi götüreceklerini sözlerine ekledi. Bu öğrenciler etkinlik alanında çekilen kurayla belirlendi.