UMUT SOKAĞI / BÜKEMEDİĞİN ELİ ÖPMEK

Kerime Yıldız

İki binli yılların ikinci yarısında Ak Parti iktidarının bir darbeyle devrileceği beklentisi çok fazlaydı. Dolayısıyla darbe sonrası dönemde iktidara tâlip olanlar, ona göre vaziyet alıyorlardı. Şu anda Erdoğan’ın yanında olan Devlet Bahçeli, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Doğu Perinçek gibi siyâsetçilerin ulusalcılık çatısı altında ne tür siyâset yaptıkları, hâfızalarımızdan silinmedi. 

Bir mafya dizisinde, evinde kıstırılan mafya babası, “Ben niye hep hayatta kaldım biliyor musun?” diye sordu. “Niye?” diye sordu, diğer baba. “Çünkü dâima, bükemediğim eli öptüm.” dedi. 

AK Parti ve Erdoğan’ın iktidarı güçlenerek devam edince Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu, akşam yatıp gördüğü rüyâ sebebiyle hidâyete erenler misâli, birer birer Erdoğan’ın tarafına geçtiler. Bükülemeyen el öpüldü ve bu itaat, bakanlıkla ödüllendirildi.

Ayakta kalmak için bükemediği eli öpecek kadar tâviz verenlerin bakanlıkla yetineceğini zannetmek, Polyanna’yı bile güldürür. Fakat önlerine çok ama çok büyük bir engel çıktı. En başından beri Erdoğan’ın yanında yer alan Ahmet Davutoğlu. 

24 Mayıs’ta gazetecilerin sorularını cevaplamamak (Yanlış yazmadım. Gazeteciler, hâlâ sorularına cevap bekliyorlar.) için Habertürk TV’de Açık ve Net programına katılan Süleyman Soylu, AK Parti’nin kuruluş kodlarına aykırı davrandığı için Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu devirmeyi planladıklarını itiraf etti. Evet, bunu, 2001’de kurulan AK Parti’ye 2012’de giren ve on bir yıl boyunca şiddetli muhâlet eden, hattâ Erdoğan’dan hesap soracağına nâmus sözü veren Süleyman Soylu söyledi.
 
Soylu, ekranda nâmus dersi verdiğinde bizim Z’lerden biri, “E bu adam, ‘Erdoğan’dan hesap sormazsam nâmussuzum!’ demiş.” diye hayretten hayrete düşerken ben, Sezen Aksu’nun nâmus şarkısını mırıldanıyordum: 

“Hadi yandan! Hadi hadi yandan!”

Süleyman Soylu-Sedat Peker kavgasının sonu nereye varacak henüz belli değil ama kesin olan bir şey varsa o da Süleyman Soylu’ya Cumhurbaşkanlığı yolunun kapandığı. 

Nedense aklıma, Kadir İnanır’ın Umut Sokağı filmi geldi.

Mahallenin okumuş ihtiraslı delikanlısı Bülent Alper, aynı mahalleden arkadaşı olan kabadayı Ali Silvan’ın yasa dışı işlerini yürütmektedir. Bülent Alper, kazandığı güçle yetinmez ve sürekli daha fazlasını ister. Nihâyet siyâsetçilerle bağlantıya geçer. Ali Silvan, “Sen ne halt ediyorsun?” deyince, “İktidara geleceğim.” der. Yolunu yordamını da anlatır. Halkın yalanlara inandırılması önemlidir. 

Ali Silvan, çeker vurur, çocukluk arkadaşını. “Niye?” der delikanlı ölmeden önce. Ali Silvan, “Beğenmedim söylediklerini.” der.

Filmi, gençlik yıllarımda seyretmiş ve sonunu, Ali Silvan’ın diliyle şöyle okumuştum:

“Tamam mafyayım, tamam yasa dışıyım ama seni devletin başına saracak kadar hâin değilim.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.