UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan dünyanın en eski yerleşim yerlerinden 7 asırlık Harran Ören Yeri'ndeki kazı alanı ışıklandırıldı.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın finansmanı, yerel yönetimlerin de desteğiyle tarihi ören yerindeki kazıların çeşitli aralıklarla 70 yılı aşkındır sürdüğünü söyledi.
Ören yerinin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nden kalıcı listeye alınması için hummalı bir çalışma yürütüldüğünü belirten Önal, bir taraftan da kazılarda ortaya çıkarılan eserleri, ören yerini ziyaret eden turistlerin yakından görmesi için de farklı çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Önal, milattan önce 6 binli yıllardan günümüze kadar kesintisiz yerleşim yeri olan ve bir dönem Asurlular ile Emeviler'e başkentlik yapan, dört bir yanı tarihi kalıntılarla çevrili ören yerinin, açık hava müzesini andırdığını dile getirdi.
"MİSTİK GÖRÜNTÜ KAZANDI"
Ziyaretçilerin tarihi ören yerinde bulunan asırlık miskçi dükkanını, hamamları, şadırvanlı avluları ve su mahzenini günün her vaktinde görme imkanı bulacağını anlatan Önal, tarih tutkunları için, kazı alanında yapılacak gezilerin çok daha anlamlı olacağına inandığını kaydetti.
Harran Ören Yeri'nin özel bir sistemle ışıklandırıldığını dile getiren Prof. Dr. Önal, şöyle devam etti: "Yaklaşık 7 asır sonra Harran Ulu Cami, tekrar eski görkemli günlerindeki gibi ışıklandı. Etkileyici görüntüsüyle mistik bir görüntü kazandı. Çünkü Harran Antik kenti, Moğollar tarafından yakılıp yıkılan şehirler arasında bulunuyor. Harran Ulu Cami'nin bulunduğu ören yerinde yaklaşık 2 yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlandı, ışıklandırıldı, görsel görünüm kazandı. Birkaç ay sonra da gezi yolları düzenlenip Harran Ulu Cami, ziyaretçiyle hem gündüz hem de akşamları buluşacak."
Önal, kazı alanında geçen yıl yürütülen çalışmalarda daha çok görselliği ön plana çıkaracak buluntular üzerine yoğunlaştıklarını söyledi.
Harran ile özdeşleşen tarihi Ulu Cami'nin minaresinin kapsamlı bir restorasyondan geçirildiğini belirten Önal, "Harran Ulu Cami'nin çok sayıda özelliği var. Türkiye'nin en zengin taş süslemeli camisi gibi, ilk anıtsal büyük camisi gibi... Onun yanında da kare kesitli minaresi 34 metre yüksekliğinde. Meşhur minaresinin 29 metresi sert kireç taşından yapılmıştı, onun üstü de iri ebatlı tuğlalar ile örülmüştü. Üst kısmı yağmur alıp açık olduğundan özel örtüyle kapatıldı, yağmur ve diğer doğal afetlerden korunacak hale getirildi." diye konuştu.
Prof. Dr. Önal, Harran'daki kazı çalışmalarında şu ana kadar seramik, cam ve madeni eserler, sikkeler, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler, depolama küplerinden oluşan 10 binin üzerinde tarihi eserin gün yüzüne çıkarıldığını sözlerine ekledi.