USTA ASKER DAR GEÇİTTE BELLİ OLUR

Nuray Başaran

NURAY BAŞARAN

Bölgede savaş alanları çoğaldıkça ve küresel düzen savaş tam- tamları çaldıkça , elbette savaşçı ruhumuzun canlanması doğal. Bu nedenle de, ‘azdan az gider,  çoktan çok gider’ demek kadar normal bir şey de yoktur.

Gelişmelerden anladığımız kadarıyla, bölgede gerginlik giderek daha da artacak. Bu nedenle de usta asker olmak ve  savaşı masada olup kazanmak gerekiyor. En kötü barış en iyi savaştan iyiyken; bugünlerde bazı çevreler, ‘Ege’deki 12 ada Türkiye’ye geçecek. Hatta bununla kalmayıp Kıbrıs’ın tamamını alacağız’ gibi söylemler dillendirmekte.

Yani anlayacağınız bize hem her gün bol miktarda ‘savaş şekeri’ sunuluyor. Ve bunlar bazılarımıza şu anda çok tatlı geliyor. Ancak bugün gelişmelere dikkatli bakıldığında ; çok kutuplu ve çok oyunculu bir denklemle karşı karşıya olduğumuzu iyi anlamamız gerekiyor.Çünkü hangi şekeri ne zaman ve nasıl alacağımızın önemi büyük.

Elbette bizi savaşa dahil etmek isteyenler ve bizi cephe haline getirmek isteyenlerin,  bize de bir şeyler vermeleri gerektiğinden hareket edersek, bu olasılıklar olabilir. 12 Ada’yı da alabiliriz, Kıbrıs’ı da!  Zaten bu durum, yıllarca bizi Doğu’da Ermeniler, Batı’da Rumlarla çatıştıran İsrail’in politikalarına da ters düşmemektedir. Üstelik de bugün özellikle Biden’ın son çıkışı sonrasında , ‘ABD ile açılan makas İsrail alternatifi ile yakınlaşarak giderilebilir. Çünkü son gelişmeler,  yakın gelecekte İsrail ve Avrupa yakınlaşmasını gerçekleştirmemize neden olabilecek türden.  Ancak tabii ki bu yeni yakınlaşmanın İsrail’in Ortadoğu politikaları nedeniyle ne kadar süreceğini kestirmek de doğrusu bir o kadar zor görünüyor.

Öte yandan sunulan ‘savaş şekerleri’nden Ege Adaları’nın bize bırakılması Türkiye’de sıkışmakta olan turizmi de çözebilir derken,  bizi Avrupa ile karşı karşıya getirebilir.  Yunanistan ile Ortodoks dayanışması içindeki Rusya ilişkilerimizi de nasıl etkileyeceği iyi hesaplanması gereken bir başka durum. Ayrıca bugün Kafkaslar’daki Azerbaycan ve Ermenistan çatışması tırmanırken ve Azerbaycan’ın yanında olan Türkiye’nin daha çok Rusya ve İran ile yakınlaşmasına ihtiyaç varken.  Üstelik de ABD seçimleri öncesinde şimdi bu çatışma (Azerbaycan- Ermenistan) üzerinden İran’a yapılacak olası saldırı da ABD tarafından masada tutulurken. Milli Savunma Bakanımızın tek başına Azerbaycan’a gitmesi önemli ama yeterli değilken iyi hesap edilmesi gereken konulardan.  Azerbaycan’ı İsrail’in kontrolünden uzaklaştırmak için Bakü’de Rusya ve İran ile barış çağrısı yapmak , İran ve Rusya işbirliği içinde olmak bölge barışının olmazsa olmazı olarak bilinirken masa hesaplarının bu doğrultuda yapılması gerekir.

Bir önceki yazımda belirttiğim gibi bu karmaşık dış dünyaya karşı , Türkiye’nin dış maceraya sürüklenmeden içerde güçlenmeside bir o kadar önemli durum. Bu noktada da siyasi partilerin bir an önce bir araya gelip,  acil bir deklarasyon hazırlamasına bugün büyük ihtiyaç var.

Bazı çevreler,  bu bugünlerde ‘Milli Hükümet ‘ ihtiyacını önümüze getirse de, bu ‘Milli Hükümet’in aslında bir askeri müdahalenin demokratik anlatımı olduğunu da iyi bilmek gerekir. 

Bu nedenle de siyasi partilerin bugün zaman kaybetmeden ortak bir hedef belirleyerek bir deklarasyonu bir an önce yapmalarına acil ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim.Zira bunu yapamayan siyasi partilerin yakında yerinde yeller eseceği her geçen gün daha netleşmekte. 

Öte yandan Biden’ınaylar önce yaptığı sözlerinin bugün gündeme taşınarak iç politika şekillendirilmeye başlamışken , hükümet ve Ak Parti’nin yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın da toplumsal barışı sağlayacak acil bir plan ortaya koymasına bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Zira ülkenin nefes alabileceği bir erken seçim olasılığına kapalı olduğu düşünülürse, bu dar geçitte Erdoğan’ın ‘ustalığı’naşimdi büyük ihtiyaç var.

Yani?

Atatürk’ün 1920 şartlarındaki karmaşada herkesi masaya çekip masada oturup kazanımları elde etmesi gibi, Abdülhamit gibi bir padişahın gerektiğinde düşman olarak bildiklerini bile kabul edip ülke faydasına dönüştürdüğü günlerdeki gibi günlerden geçiyoruz.  Ve bugün tüm siyasi liderlerin bu dahi ve liderler gibi davranmasına ihtiyaç var. Hangimiz kimi örnek alırız fark etmez. Birlik ve bütünlük içinde vatan için lider olmak zamanı.

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.