Eğitim Sen'in uzaktan eğitim raporu öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin bu süreçte yaşadığı zorlukları ve aksaklıkları ortaya koydu. Rapora göre, eğitim hakkına erişimde eşitsizlik artı. Derslere devam oranı düştü. Dijital materyallerin yetersiz olduğu görüldü Öğretmen ve öğrencilere teknik, psikolojik ve pedagojik destek sağlanmadı.
Eğitim Sen’in 4 Eylül’de sahada görev yapan öğretmenlerin, akademisyenlerin ve sendika yöneticilerinin çevrim içi “Uzaktan Eğitim” çalıştayının sonuç raporu açıklandı. Uzaktan eğitim ile ilgili sorun ve aksaklıkların sıralandığı raporda, çözüm önerileri de yer aldı. Okulların gerekli tüm önlemler alınarak yeniden açılması gerektiğini vurgulayan Eğitim Sen, bunun mümkün olmaması halinde uzaktan eğitimle ilgili eksikliklerin ve aksaklıkların giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de örgün eğitim sistemi içinde 18 milyondan fazla öğrencinin, 1 milyondan fazla eğitim emekçisinin okulların kapandığı mart ayından itibaren süreci uzaktan eğitim ile devam ettirmeye çalıştığı hatırlatılan raporda, marttan bu yana geçen zaman içerisinde bu alanı geliştirici çalışmaların yapılmadığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerekli önlemleri almadığı, sürecin sağlıklı ve verimli yürütülmesine dair etkili çalışmalar uygulamaya koymadığı tespitleri yapıldı.
Uzaktan eğitim sürecinin belirli bir plan ve program dâhilinde işletilmediği değerlendirilen raporda, sistematik bir çalışmanın olmaması nedeniyle eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin sorunlarla baş başa bırakıldığı değerlendirmesine yer verildi.
Eğitim Sen’in tespitlerine göre uzaktan eğitim sürecinde, problemler şu alanlarda yaşandı:
EĞİTİME ERİŞİMDEKİ EŞİTSİZLİK DAHA DA ARTTI: “Bu süreçte karşı karşıya kalınan en büyük problem hâlihazırda var olan eşitsizliklerin daha da artması, katlanarak çoğalması olmuştur. Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli alt sınıflar, yoksul aile çocukları, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin dışında bırakılmışlardır”
EĞİTİME ERİŞEBİLEN ÖĞRENCİ SAYISI AZALDI: “Kısıtlı imkânlarla uzaktan eğitime erişim sağlayabilen, ailenin ortak cep telefonunu kullanan çocuklar da bu süreçte internet erişimi, uygun zaman ve mekân olmayışı gibi nedenlerle eğitim haklarından mahrum edilmiştir. EBA üzerinden yürütülen canlı derslere katılım, birçok okulda %15-20 dolaylarında kalmıştır. Öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım ve internetten yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış, anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiştir.”
ÖĞRENCİLERİN DERSE KATILIMI SAĞLANAMADI: “Uzaktan eğitim süreci daha önceden planlanmış bir çalışma olmadığından uygulamaya konulması da olağanüstü koşullar altında gerçekleşmiştir. (…) Canlı derslere katılan öğrencilerin %70’ten fazlası derslerde sadece dinleyici konumunda kalmışlar, ders süresince ses ve kameraları kapalı tutulmuştur. Öğretmenlerin yaklaşık %93.8’i uzaktan eğitimin verimli olmadığını ifade etmişlerdir. MEB tarafından öğretmenlere uzaktan eğitime dair eğitim verilmemiş; teknik destek sağlanmamıştır. Uzaktan eğitim konusunda en çok sıkıntı yaşanan alanlardan biri ölçme ve değerlendirme sürecidir. Öğretmenler verdikleri eğitimi değerlendirme olanağı bulamamışlardır.”
DİJİTAL KAYNAKLAR YETERLİ DEĞİL: “Öğretmenlerin uzaktan eğitim konusunda daha önceden bir deneyiminin olmaması, bu süreçte MEB’in sunduğu dijital teknolojinin yeterli olmaması, süreci planlayacak ve yönetecek uzman bir ekibin olmaması da yaşanan sorunlardan bir diğeridir. MEB uzaktan da olsa öğretmenlere, öğrencilere ve velilere bu konuda bilgilendirici ve yön gösterici çalışmalar yapmamıştır, yapılan çalışmalar çok kısıtlı kalmıştır.”
MÜFREDAT UZAKTAN EĞİTİME GÖRE YENİDEN PLANLANMADI: “Yüz yüze eğitime kıyasla çok daha sınırlı olan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, örgün eğitimde uygulanan müfredatın aynısı verilmeye çalışılmış; müfredatta bir seyreltme ve azaltma yoluna gidilmemiştir. Hâlihazırda çok yoğun olan özellikle ortaöğretim müfredatının bu süre içinde verilmesi mümkün olmamıştır. Müfredatla paralel olarak ders kitapları da uzaktan eğitime uygun olmadığından canlı derslerde normal ders kitaplarının kullanılması sorun yaratmıştır.”
BAZI DERSLER İÇİN İÇERİK OLUŞTURULMADI: “EBA içeriklerinin yetersizliği, yabancı dil gibi bazı dersler için ise EBA’da kullanıma sunulmuş hiçbir içeriğin olmaması özellikle uzaktan eğitim sürecinde daha net bir şekilde fark edilmiştir.”
ALTYAPI PROBLEMLERİ YAŞANDI: “EBA alt yapısından kaynaklanan erişim problemleri de süreci olumsuz etkilemiştir. Güvenlik sorunları ve kurulum sisteminden kaynaklanan sorunlar da öğretmenlerin sıkça karşılaştığı sorunlar olarak ifade edilmiştir.”
SINIF MEVCUTLARI 100’Ü AŞTI: “Öğretmenlere aynı derste 1’den fazla sınıf atamasının yapılması öğrenci sayısının 100’leri bulmasına hatta özellikle kalabalık sınıflarda 100’ü geçmesine neden olmuştur. Pedagojik olarak bu kadar öğrenci ile aynı anda ders işlemek, öğrencilere söz hakkı tanımak mümkün değildir.”
DERS SAATLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİK DEVAM VE TAKİBİ ZORLAŞTIRDI: “Canlı ders saatleri planlamasında öğretmenlerin özel hayatları ve kişisel yaşamları, çocuk ve gençlerin gelişimleri göz önüne alınmamış; çok geç ya da çok erken saatlere ders ataması yapılmıştır. Öğretmenlere atanan öğrencilerin haftalık değişmesi devam, takip ve öğretmen-öğrenci etkileşimini imkânsız hale getirmiştir. Yine derslerin atandığı günlerin ve saatlerin sabit olmaması sorun yaratmıştır.”
DERSLERDE ETKİLEŞİM AZALDI: “Öğretmen ve öğrenci arasında ders anlatımı sırasında hiçbir etkileşim ve iletişim olmamasından dolayı EBA TV’de yayınlanan dersler, pedagojik açıdan ve öğrenmenin gerçekleşmesi açısından amacına ulaşmamıştır. Öğrenciler kayıtlı videoları izlemekten sıkıldıklarını, çoğunlukla takip etmediklerini, yarım bıraktıklarını belirtmişlerdir.”
ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DESTEK VE REHBERLİK SAĞLANMADI: “Pandeminin yarattığı kaygı ve strese, eğitime erişememe ve uzaktan eğitimde yaşanan sorunlar da eklenmiş ancak bu sorunların çözümüne, öğrencinin eğitim düşüncesinden kopmamasına, motivasyonun yükseltilmesine dair yeterince psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunul-mamış; bu konuda gerekli yönlendirmeler yapılmamıştır. Kendileri de kaygı ve stres altında olan öğretmenler, bu süreçte öğrencileri ile iletişimde kalmak, onların okulla ve eğitimle bağlarının kop-masını önlemek için kendi buldukları yöntemlerle mücadele etme yoluna gitseler de, bu alanda uzman desteği bulamamışlardır. Okuldan uzak kalan öğrencilerin sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmaların olmaması, pedagog desteği sağlanmaması çocukların bu süreçte telafisi imkânsız zararlar görmesine neden olmuştur."
SPOR SANAT VE MÜZİK DERSLERİ YOK SAYILDI: “Gerek canlı derslerin planlamasında, gerekse EBA TV yayınlarında çocukların sosyal-toplumsal gelişimine, bireysel ilgi ve yeteneklerine yönelik hiçbir çalışmaya yer verilmemiştir. Spor, sanat, müzik dersleri yok sayılmıştır.”
ÖĞRETMENLERE DESTEK SAĞLANMADI: “Öğretmenlere hem uzaktan eğitimi uygulamak, hem de uzaktan eğitimde kullanılacak materyal geliştirme konusunda destek sağlanmamıştır. Özel uzmanlık gerektiren bir iş olan dijital içerik geliştirme konusunda öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim ya da teknik destek verilmemiştir.”
SORUNLAR YENİ EĞİTİM YILINDA KATLANARAK DEVAM EDİYOR: "Bütün bu sorunların 2020-2021 eğitim öğretim yılı başında, telafi eğitiminin başladığı 31 Ağus-tos 2020 tarihi itibariyle katlanarak artmaya devam ettiği görülmüştür."
Raporda çözüm önerileri de şöyle yer buldu:
'UZAKTAN EĞİTİMDE EKSİKLER GİDERİLMELİ'
Pandeminin devam edeceğinin, kış aylarındaki diğer riskler de eklendiğinde artan oranda bir salgın tehlikesinin mümkün olduğunun öngörüldüğünü aktaran Eğitim Sen, okulların açılmama ihtimaline karşı uzaktan eğitimle ilgili eksikliklerin giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
'GEREKLİ ÖNLEMLER ALINARAK OKULLAR AÇILMALI'
Gerekli tüm önlemlerin alınarak, okulların fiziki olarak salgında güvenle kullanılabilir hale getirilerek ve ihtiyaç duyulan personel atanarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini vurgulayan Eğitim Sen, "Ancak söz konusu koşullar yerine getirilmeden ve salgın belirli oranda kontrol altına alınmadan okulların açılmasına 'evet' denmesinin de mümkün olmadığının ayrıca bilinmesi gerekmektedir. Daha önce yapıldığı haliyle uygulanacak uzaktan eğitim, verimsiz ve başarısız olacağından enerjinin boşa harcanması anlamına gelecektir. Tüm sorunların çözümünün ilk şartı olarak ortak aklın devreye sokulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. MEB’in bu çerçevede acil olarak; öğretmenler, konunun uzmanları, sendikalar ve ilgili kitle örgütleriyle bir masa etrafında bir araya gelerek tüm yanlarıyla uzak-tan eğitime ilişkin eksiklikleri ve aksaklıkları ortaya koyması ve gerekli adımları atması bir zorunluluktur" değerlendirmesini paylaştı.