Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Güçlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dışarıdan alınan malzemelerle poşetlerin yüksek risk oluşturmadığını söyledi.
En önemli hususun el hijyeni olduğunu belirten Güçlü, "Araştırmalara göre virüsler cansız maddeler üzerinde nispi de olsa biraz, böyle bir süre yaşayabiliyorlar. Örneğin bazı kutularda 24 saat, plastik materyallerde 2-3 gün canlı kalabiliyorlar ama bunların canlı kalması bizi enfekte ettiği, edebileceği anlamına gelmiyor çünkü zaman içerisinde bunların oranları yüzeylerden hızlı bir şekilde azalıyor. 3-4 saatte bir yarılanma ömürleri var, dolayısıyla hızlı bir şekilde azalıyorlar." diye konuştu.
Güçlü, cansız materyal üzerindeki virüslerin havaya karışıp insanları enfekte etmediğini dile getirerek, "Biz o cansız materyaller üzerindeki virüsleri ellerimizle alıp sonrasında el hijyeni uygulamadan ellerimizi ağız, burun ve gözümüze götürürsek o zaman biz cansız materyaller üzerinden kendimizi enfekte etmiş oluruz." ifadesini kullandı.
Dolayısıyla bu cansız materyal ve alışveriş malzemelerine temas ettikten sonra mutlaka iyi bir el hijyeni uygulanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Güçlü, el hijyeni doğru uygulandığında herhangi bir risk oluşmayacağını savundu.
"Yanlış uygulamalar var"
Dünyada ve Türkiye'de insanların doğru bilinen yanlış uygulamaları yaptığını aktaran Güçlü, şunları kaydetti:
"İnsanların panik halinde 'Ben kendimi nasıl korurum?' diye bazı yanlış uygulamaları var. Bunların arasında özellikle sebze ve meyvelerin çeşitli kimyasal maddelerle yıkanması söz konusu ancak biz biliyoruz ki eğer kimyasal maddelerle yıkama yapılırsa bu kimyasal maddeler sebze ve meyvenin üzerinde kalır ve biz onu duruladığımızda da kimyasal maddeyi temizleyemeyiz. Dolayısıyla kimyasal maddenin vücudumuza oluşturduğu risk virüsün riskinden çok daha fazladır. Eğer gıdalarımızı doğru bir pişirme yöntemiyle pişirirsek zaten virüs hayatta kalmayacak. Diğer pişirmeden tüketilecek sebze ve meyveleri de sirkeli suda yarım saat bekleterek ya da zaten çeşmelerde klorlu su akıyor, tazyikli suyun altında güzelce yıkarsak virüs diye bir şey kalmayacaktır."
"Alışveriş poşetlerinin çöpe atılması gerekiyor"
"Alışveriş yapıldığında en fazla riskli alan elimizle taşıdığımız poşetler çünkü ellerimizle poşetlere temas edip enfekte edebiliriz alışveriş sırasında. Dolayısıyla alışveriş yaptığımız malzemeleri hızlı bir şekilde balkona boşalttıktan sonra dış kısmındaki poşetleri hızlı bir şekilde çöpe atmamız gerekiyor." diyen Güçlü, malzemeleri boşalttıktan sonra da ilk yapılması gerekenin el hijyeni olduğunu bildirdi.
Malzemeler yerleştirildikten ve her türlü cansız materyalle temas ettikten sonra hemen el hijyeni yapılması gerektiğini aktaran Ertuğrul Güçlü, şunları kaydetti:
"Cansız malzemeler aslında bizim için enfeksiyon açısından risk oluşturmuyor çünkü bu malzemeler üzerine enfekte insanlar tarafından ortama saçılan virüsler çok fazla miktarda gelmiyor, çok az miktarda gelir. Çok az miktarda gelen virüs de zaten hızlı bir şekilde yüzeyden kaybolur. Sağlık örgütleri dışarıdan alınan paketlerle ilgili herhangi bir işlem yapılmasını önermiyor. Önemli olan pakete temas ettikten sonra el hijyenini sağlarsak o paketlerin özel bir dezenfeksiyonuna, temizleme işlemi yapmaya hiç gerek yok çünkü malzemeleri yerleştirdikten sonra virüsler hızlı bir şekilde yok olacaktır, kendini kaybedecektir. Dolayısıyla bizim için enfeksiyon riski oluşmaz."
Doç. Dr. Güçlü, alışverişlerde kalabalığın oluşmaması için planlama yapılması gerektiğini, aileden bir bireyin alışverişe çıkmasının daha doğru olduğunu, kişinin dışarıya çıktığında her temas sonrasında elini dezenfekte etmesi halinde herhangi bir risk oluşturmayacağını belirterek vatandaşların özellikle bu günlerde evde kalması gerektiğini sözlerine ekledi.