Uzmanlar, tedbirlerinin gevşetilmesini değerlendirdi: Karar bilimsel değil, siyasi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı pandemi önlemlerindeki gevşeme tepkiyle karşılandı...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı pandemi önlemlerindeki gevşeme tepkiyle karşılandı. Bilim kurulu daha toplanmadan alınan kararların ‘siyasi’ olduğunu belirten uzmanlar, güncel aşılanma oranları, vaka ve vefat sayılarıyla önlemleri gevşetmek için çok erken olduğunu söyledi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Levent Akyıldız, “Karara göre, ‘Pandemiye paydos’ dedik” diye konuştu.

Kararların bilim kurulu toplantısıyla değil, Bakan Koca’nın birkaç gündür verdiği ipuçlarının da gösterdiği gibi önceden alındığını vurgulayan Akyıldız, şöyle devam etti: “Kararın içeriği de sorunlu sunumu da. Ayrıntıların önemsizliğini düşündüren, ‘Kısıtlamalar kalktı’ vurgusunun ardında herhangi bir istisnai durumun olabilirliğini sorgulatmayan siyasi bir tercih. Bilim kurulu üyelerinin bu kararın ardında politik tercih olduğunu beyan etmesini değil, bilimsel rasyoneli olmayan sürece nasıl kayıtsız kalabildiklerini açıklayabilmelerini beklerim.”

Pandeminin kontrol altında olmadığını söyleyen doktor, şunları kaydetti: “Kararla, ‘Herkes başının çaresine baksın’ deniyor. Dün 29 bin kişi aşılanmıştı. En düşük günlük aşılanma oranlarından biriydi. Günlük 200 dolayındaki ölüm sayılarına da bakınca bu kararlar hiç rasyonel değil. Bize özgü koşullar hiç hesaba katmayan bu yaklaşımı pandemi yönetimi açısından haklı bulabilecek bir zeminimiz yok.”

‘Ne haliniz varsa görün diyorlar

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, “Bakan, ‘Karne kötü, karne kötü olunca da mazeret sınavını almayacağım’ dedi” ifadesini kullandı.

‘Aşılama artmadıkça pandemi kontrolünden sonuç almanın olanaksız olduğunu’ belirten Şenol şöyle devam etti:

“Kontrolün sağlandığını gösterecek bir verimiz de yok. Vaka sayılarındaki azalma, test pozitiflik oranları yüzde 50’lerden yüzde 30’lara indi. Hala çok yüksek. Ölüm sayılarımız da öyle. Bu noktada, ‘Ben salgını bıraktım demek’ çok amiyane bir tabirle ‘Ne haliniz varsa görün’ demek. Toplumun henüz yüzde 32’si üç doz aşılıyken, havalandırmanın iyi olduğu yerlerde maske çıkarılacak. Havalandırmanın iyi olduğunu kim, nasıl ölçecek? Benim önerim, kapalı yerlere girmeyin. Güvenli değil. Aşısız yüzde 60-70 insan bulaştırma potansiyeli taşıyor. Girmek zorunda kalırsanız, kimseyi maske için uyarmayın. O kadar agresif ve kızgın bir ortama dönüştürüldü ki şiddete uğrarsınız.”

İkinci kez Omicron geçirenler olduğunu belirten profesör, şunları aktardı: “Bunun iki sebebi olabilir. Ya geçirilen Omicron dört ila altı haftadan uzun süre bağışıklık oluşturmuyor ya da tespit etmediğimiz, bilmediğimiz bir alt varyant var. Danimarka’nın verilerine göre, aynı kişi Omicron’un alt varyanları BA.1 ve BA.2’yi geçirebiliyor.”

‘Böyle bitmez

Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan salgınla mücadelede ‘yeni bir yol’ denendiğini söyledi: “Önlemsiz önlem.”

Günlük vaka sayılarının 60 binlerde, üç doz aşılı oranının da yüzde 32’lerde olduğunu vurgulayan Ceyhan, şöyle konuştu: “Günde 200’ün üzerinde insan ölüyor. Buralarda tedbirleri kaldırmak, vaka sayısını yani pandeminin sonuna yaklaşmış bile olsak oldukça uzun sürmesine neden olacak. Bulaştıracak çok insan var toplumda. Tedbirler zaten oldukça düşük oranda uygulanıyordu. Böyle bitmez bu iş. Tedbirleri aşı oranlarınız yükseldikçe, vaka sayıları düştükçe azaltırsınız. Vaka sayıları ciddi bir düşüş göstermedi. Aşılama oranları yerinde duruyor. Artık aşılayamıyoruz. Dolasıyla bu aşılananlara haksızlık olacak. Aşıya rağmen korunamayan insanlar, virüs taşıyanlar maskelerini çıkardığı için onlarla temas edip hastalanma riskiyle karşı karşıya kalacaklar. Bunun arkasından ne olacağının bir garantisi yok ki. Yeni bir varyantla yeni bir dalga gelebilir. Kaldı ki hiç yeri bir varyant olmasa bile henüz daha bin ila 2 bin vaka sayılarında değiliz.”

‘Yoğum bakımda yüzde 60 yoğunluk az değil

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, hala hasta yükünün çok olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Yoğun bakım yataklarının doluluk oranı yüzde 60. Bu az bir rakam değil. Aşılılar, gençler, sağlıklılar hastalığı daha az sorunla geçirse de ek sağlık sorunları bulunanlar, aşılarını tamamlamayanlar, yaşlılar hala risk altında. Hastaların yüzde 90’ı yoğun bakımlarda ölüyor.”

Hiç olmazsa mart, nisanı geçirdikten sonra mayısta önlemlerin kaldırılmasının gündeme gelmesinin daha doğru olabileceğini vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:

“Önlemlerin kaldırılması için erken olduğunu düşünüyorum. Mart soğuk bir ay, insanlar kapalı alanlarda kalmayı tercih ediyor. Açık alanlarda maske kaldırıldı da İstanbul’daki İstiklal Caddesi’nin kalabalığıyla başka bir şehirdeki, cadde kalabalığı aynı mı? Kapalı alanlardaki havayla ilgili kararı kim verecek. Denetçi mi koyacaklar? Ancak bir başkasının soluduğu havayı solumadığınızı düşündüğünüz ortamlarda maske takmayabilirsiniz. HES kodunun kaldırılmasıyla kapalı alanlardaki insanlar risk altına sokuluyor. İyi kötü insanlar alışmıştı oysa ki ve uygulanıyordu. Sınıflarda artık pozitifler eve gönderilecek, eğitim devam edecek. Ya evdekiler, riskli yakınları varsa bulaşmadan nasıl korunabilecek?”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri