VAROLMANIN BİLİNCİ VE BİLİNCİN İRADEYLE BAĞLARI

Hüseyin Ergül'ün yeni yazısı...

İnsan denen varlık ,bedenli yapısı ve bu yapı ile ilişkisi olan bedensizlerden oluşan varlıktır. Bu iki yapının birlikteliğini birbirinden ayırırsanız ,bu yapının doğallığını bozarsanız. Bu durumda beden, beden olma, bedensizlik, bedensiz olma özelliklerine döner. Ayrı olarak kendi yollarına devam eder. Bozulan yapıdan ortaya çıkan yapılar, doğal olmaktan uzaklaşarak, varolmanın dışında yeni koşullarla yeni oluşumlar oluşturur. Ve Bu durumda var ediliş koşulları bozulduğundan, kuralsızlık, dengesizlik, bilinmezliklerle dolu yaşam şekilleri doğar. Günümüzde Yeryüzü insanlığının yaşam biçimi böyle özellikler taşır. Oysa yeryüzü varlıkları yaratılış kural ve gerçeklerine uygun davranarak yeryüzü yaşamını , yeryüzü mekanı içinde yaşarlar. Yaratılış kurallarına uymamak ,irade ile ilgili davranış biçimlerinden yalnızca biridir. Tercih edilenin dışında sayısız seçenekler vardır. Bilincin devreye girmesi, İrade özgürlüğünün kullanılmasını sağlar. Ve tercih edilen kontrolü yine bilinç tarafından değerlendirilir ve bilinçsizlik durumları sergilenir. Eğer insanlar, doğal yaşama uygun yaşam biçimleri oluştururlarsa, doğal gerçeklere bağlı kalarak yaşam disiplinleri kurar. Bu disiplinler doğrultusunda, yeryüzü yaşamını tüketirler. Bu durumda varolmanın bilinci, yepyeni bilinç tohumları üretir. Öteki durumlarda yeni bilinç tohumları üretilemez. Bilinçsizlik içinde yaşamları son bulur. Doğanın disiplini düzeni var iken, insanların kurduğu düzene hayran olmak , onların doğrultusunda irade oluşturmak, bilinçsiz yaşamanın yollarına sapmak olur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri