Devletleri kahramanlar kurar, kahramanlar milletleri ayakta tutar. Hazar tarihi, Selçuklu tarihi, Osmanlı tarihi, Türk tarihi, devleti ayakta tutan sayısız, isimsiz kahramanlarla doludur
Mustafa Ağabeyim çok teşekkür ederim.
bana da köşende yer verdiğin için anlatmak istediğim çok.
Çok kısa ve öz anlatacağım hayat hikâyemi
Sorunumuz çok, birkaç aklı evvel bencil, haddini bilmez, çıkar peşinde koşan, dinlediğinizde takip ettiğinizde hiçbir beis görmediğiniz, kendini adam olarak gören, kendini adam yerine koyan, Lakin kapalı kapılar ardında dinlediğiniz zaman, duyduğunuz zaman, kanınız donuyor.
Kendisi önce gazi olduğu için, gazi'yi önceleyen, rencide eden gazi olmaması için elinden geleni yapan, şehidi öteleyen sözde insanlar görüyorum. Bu da yetmiyor, çıkıyor diyor ki ben şehit olarak sadece terör şehidini şehit olarak tanırım.
Buda yetmiyor. Ben gazi olarak sadece 15 Temmuz gazisini gazi olarak tanırım.
Bu ayrımcılık neden?
Biz bu ayrımcılığı hak edecek ne yaptık?
Bu sorularıma kim cevap verebilecek Ağabeyim.
Uzatmadan kendimden hızlı bir şekilde bahsedeyim.
Ben Kazım Temel 01. 07. 1971 Erzurum Aşkale nüfusuna kayıtlı Türk vatandaşıyım.
Askerlik Görevimi 1971/3 tertip olarak Hakkâri Yüksekova Esen dere KOTOL jandarma Sınır karakolun da her Türk genci gibi vatani görevimi yaparken PKK Teröristleri tarafından yolumuza döşenmiş Mayının patlama sonucu yaralandım.
Halen sol omzumda şarapnel parçaları taşıyorum. Ağır metal zehirlenmesi ile yavaş yavaş ölen, zehirlenerek de öleceğini bilen ölümünü bekleyen bürokrasi ve bazı vekil ve bakanlarımız tarafından Maalesef Gazi olamıyorum.
Neymiş bir kolumuz kopmamış koparsa bize gazilik hakkını vereceklermiş.
1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği öyle diyormuş.
1997 yılında Erzurum mareşal çakmak Asker hastanesine rapor almak için gittim ve hiç muayene etmeden, sen askerliğe elverişlisin diye bir rapor elime verdiler.
O günden sonra gitmediğim yer kalmadı. Müracaat etmediğim hastane ve doktor kalmadı.
Bütün kapılar yüzüme kapandı. En son 20 /10 / 2017 yılında S.G.K ya tekrar dilekçe verdim hala hiç bir cevap alamadım. bu yaralamadan sonra Evlenmeden hayallerim, duygularım, hayatım alt üst oldu.
Şunu demek istiyorum.
Ben vatanım için, canımı, hayatımı, gözümü kırpmadan, hiçbir şeyden korkmadan, koşarak vazife başına gittim. Ama karşılığı o kadar acı ve kötü ki anlatılmaz.
Hem maddi hem manevi zor durumdayım. Otobüse biniyorum yanımdaki kişi gazilik kartını gösterip geçiyor, ama ben Akbil basıp geçiyorum, ne kadar acı bir durum.
ALLAH şahittir Kanıma çok dokunuyor.
Havalar hafifçe ılık-lan-dı-mı sol kolum uyuşuyor.
Ağır işlerde fazla çalışamıyorum Tek derdim ölmeden önce gazilik madalyasını almaktır. Madalyamı versinler maaş devletimin olsun. Ben göğsümde madalyamı takıp dolaşmak istiyorum. LAKİN HERKES BENİM GİBİ BİZİM GİBİ DÜŞÜNMÜYOR.
Bu sebeple birbirimizi bizden başkasının anlamayacağını,
An-la-ya-ma-ya-ca-ğı-nı birlik ve beraberliğimizin önemini tekrar, tekrar vurgulamak isterim.
Yaşananlar kolay değil. Acıyı çeken bilir. Vatan için nice Yiğitler kanını döktü, niceleri Şehit oldu. Nice anne baba evlatsız, nice eş kocasız, nice çocuk babasız, nice kardeş kardeşsiz kaldı. Bu Vatan için ne fedakârlık yapılmadı ki. Bu memlekette zenginimiz bedel verir askerimiz fakirdendir türküsünü çok söyleriz. Çünkü savaşta bu topraklar fakirlerindir, barışta ise zenginlerindir. Ölen her zaman fakirdir.
Olanda fakire ve fakirin çocuğuna olur.
Helali hoş olsun. Vatanımıza
Kanımızda, canımızda feda olsun. Yeter ki Vatan Sağ olsun. Devletleri kahramanlar kurar, kahramanlar milletleri ayakta tutar. Türk tarihi, devleti ayakta tutan sayısız, isimsiz kahramanlarla doludur. Şanlı tarihimiz; din için, devlet ve millet için, ilah-i keli-me-tullah için kanını, canını feda eden eşsiz kahramanlarla müstesna bir yere sahiptir