Bu haftaki konuğumuz İhsan GÜVCİN.
Öncelikle saygılarımı sunarım Abim,
Sayın Cumhurbaşkanımızdan benim tek istediğim, “ terörle mücadelede yaralanan” vatan kahramanlardan biriyim.
15 Temmuz’da binlerce kardeşlerimiz FETÖ terör örgütüne karşı mücadele ettiklerinden dolayı; terör mağduru değil, direkt 675 sayılı KHK ile GAZİLİK unvanı almışlardır.
15 Temmuz’daki kardeşlerimiz FETÖ terör örgütüne karşı mücadele etmeselerdi; şu an iç savaş içinde çatışan, bölünmüş bir Türkiye’miz vardı. Vatandaşlarımızın Bu fedakârlıkları, ülkemizi felaketten kurtarmıştır.
Ayrıca, vazife malullüğü alamamış bizim gibi vatan kahramanları da; yurt içi ve yurt dışı düşman ve Amerika ve Avrupa devletlerinin beslediği terör örgütleri ile aylarca, yıllarca, en kötü şartlarda, vatanımızın her köşesinde ve yurt dışında mücadele ederken yaralanmasaydık, şu an 15 Temmuzda kurtarılacak bir vatan olmazdı.
Sayın cumhurbaşkanımız sizden rica ederek, Bu bilgiler ışığında bizim sizden istirhamımız: 15 Temmuz’da, bizler PKK, gibi terör örgütü İle mücadele ederken, yaralanıp da “ yaralanma derecesine bakılmaksızın”nakdi tazminat almışsa, terörle mücadelede yaralanmışsa GAZİLİK unvanı verilen kardeşlerimize verildiği gibi, bizlere de hak ettiğimiz GAZİLİK unvanının verilmesini istiyoruz.
15 Temmuz’daki kardeşlerimize, terörle mücadele ettiklerinden dolayı, onlara Gazilik hakkının verilmesi ve vazife malulü olamayan bizlerde pkk terör örgütüyle çatışmada yaralandığımız halde verilmemesi hükümetimiz tarafından istemeyerek de olsa, Anayasamızın 10. Md. eşitlik ilkesinin ihlal edildiği anlamını doğurur.
Bu durum karşısında; vatan kahramanlarımız Allah katında, Yüce Milletimizin gönlünde ve milletimizi temsil eden bakan ve vekillerimiz nezdinde GAZİLİĞİ hak ettiğimizi düşünüyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, sizin de bu durumumuzu fark edip, vatan kahramanı er ve erbaşlarımızın ve ailesini külliyede ağırlayarak, elinizden GAZİLİK kimliklerimizi en kısa zamanda alacağımızı umuyorum
Ben ihsan GÜVCİN vatani görevimi Hakkâri dağlıcanın yeşil taş karakolunda üs bölgesinde yaptım. ne gecemiz nede gündüzümüz vardı. Gerçekten çok zor şartlarda askerlik yaptım. 15 saat nöbet ve psikolojik savaş ve yaşam şartları iyi değildi. Askerlik yaptığım günlerden bir gündü. Sıcak bir haziran gecesiydi. 19.06.2012 de gecenin sabahına doğru saat sabah 3 ila 5 arası çok kalabalık bölücü terör unsurları üst bölgemize saldırdılar.
Çıkan çatışma öyle şiddetliydi ki çatışma da sağanak yağmur gibi mermi yağıyor şimşek çakar gibi roket yağıyor iki tim 150 kişilik kalabalık unsurlara Türk milletinin ne kadar kahraman cesur ve cesaretini gösterdik. Saat 5 olmuştu şafak sökmüş teröristler yavaş yavaş kaçmaya başladılar. Ortalık sakin ve aydınlandığında 7 tane aslan parçası kınalı kuzu asker arkadaşım ve 2 komutanım şehit oldu.
Yaralı askerlerimiz ben dâhil 19 kişiydik. Bacağıma isabet eden şarapnel sol ayak bilek kemiğimi kırdı ameliyatla bacağıma ek kemik ve platin takıldı.
Halen o platinlerle yasamaktayım. Buna rağmen vazife malulü sayılmadım. Hiçbir haktanda faydalanamadım.
Askerliğimi bitirdikten sonra SİVİL HAYATTA İŞ BULAMADIM. İşsiz kaldım. Kimseye kendimi anlatamadım. Derdimi hiç anlatamadım. süreklki insanlar tarafından rencide edildim. Yüzüme karşı kimse konuşamadı hem arkamdan çekiştirildim.
Halen de işsizim. Hiçbir devlet yetkilisi ilgilenmiyor. Ne kaymakam ne de vali bana is vermiyorlar.
Çok zor durumdayım evliyim 2 tane kızım var onlara zar zor bakıyorum.
Benim zoruma giden vatan ve millet uğruna yaralanıp da kimsenin bizimle ilgilenmemesidir.
Tek bir isteğimiz var. Oda yukarıda yazdığım gibi reisimizin ve devlet yetkililerinin biran önce bizlerin mağduriyetlerini gidermesidir.
Mustafa Abim kendimiz yazıp kendimiz dinlemekten ve okumaktan bıktık artık. kendi hikâyelerimizi dinlemekten psikolojimiz bozuldu.
Hem bizim değil halkın milletin okuması gerek öyle değimli.
Okuması gereken Akparti mesela niye okumuyor? Bizim ismimizden bile rahatsız oluyor.
Gazi ne diyor biliyor musun?
Artık yeter diyor.
Reis diyor mazlumun adamı.
O reis nerede diyor aynen böyle diyor mazlumlar.
Yaz Mustafa abi ben böyle diyorum reise.
Hakettigimiz vazife malullüğü hakkimizin verilmesidir.
Aslında söyleyecek çok şey var ama uzatmak istemiyorum Abim.
Kendinize iyi bakin Mustafa Abim her şey için çok teşekkürler.
İHSAN GÜVCİN