Vatani görevlerinin ardından aynı gün terhis olan, aynı merkezde komando eğitimi alarak orduya katılan ve terörle mücadelede sol bacaklarını kaybeden Konyalı gazi kardeşler, anlattıklarıyla Türk askerinin kahramanlığını ve vatanseverliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Konya'nın Çeltik ilçesinden 1992'de dualarla askere uğurlanan beş kardeşten Adem (53) ile Osman Avcu (50), vatani görevlerini farklı birliklerde aynı gün tamamladıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) katılmaya karar verdi.
Avcu kardeşler, TSK'nın açtığı sınavları başarıyla geçerek, İzmir'deki Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı'nda eğitim aldı.
Terörle mücadelenin vazgeçilmez unsurlarından Jandarma Özel Harekat'a (JÖH) katılan kardeşlerden Adem Avcu, Jandarma Uzman Çavuş olarak Muş'ta, Osman Avcu ise Jandarma Uzman Erbaş olarak Siirt'te görevlendirildi.
Adem Avcu 1999'da teröristlerce atılan roket patlamasında, Osman Avcu ise 2007'de Elazığ'da bir sızma operasyonunda bastığı mayının patlaması sonucu sol bacağını kaybetti.
Protez bacakla hayatlarına devam eden kardeşlerin ortak kahramanlık hikayeleri dinleyenleri duygulandırıyor.
Bu süreçte sadece yolları atama sonrası ayrıldı
Kardeşinden 8 yıl önce gazi olma şerefine erişen Adem Avcu, tecilli olması nedeniyle kendisinden 3 yaş küçük kardeşiyle aynı gün askere gittiğini söyledi.
Kardeşi Osman ile 15 ay sonra aynı gün terhis olup baba ocağına döndüklerini aktaran Avcu, "Askeri sınavlarda başarılı olunca İzmir'de aldığımız eğitimlerin ardından atamalarımız yapılınca yollarımız burada ayrıldı." dedi.
Avcu, görev yeri olan Muş'ta 6 yıl boyunca terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini, sıcak çatışmalara katıldığını dile getirdi.
Teröristlerle girdiği çatışmada atılan roketin patlaması sonucu sol bacağını kaybettiğini belirten Avcu, o çatışmada bir silah arkadaşının da şehit olduğunu kaydetti.
Bacağını kaybetti ama görevine devam etmek istedi
Avcu, ilk tedavisinin ardından, komutanlarından izin alan kardeşi Osman'ın hastaneye gelerek, kendisini memleketine götürdüğünü bildirdi.
Konya'daki ailesini ziyaret ettikten sonra, tedavisinin Gülhane Askeri Tıp Akademisinde devam ettiğini belirten Avcu, şöyle konuştu:
"Tedavi süresince 90 gün hastanede yattım. Bana bundan sonra TSK'da görev yapamayacağım ve gazi olduğum bildirildi. Yine de göreve devam etmek istedim, hatta görev yerime gittim. Ancak komutanlarımın dediği gibi görevime devam etmedim. Kesinlikle hiç pişman olmadım. O bölgede yine görev verilse, tekrar görev yapar, teröristlerle yine çatışırım. Vatan sevgisi bizde geçmişten gelen bir olgu. Biz asker doğmuşuz, asker olarak öleceğiz. Vatan sağ olsun. Şu anda iki yeğenim özel harekatçı."
Kahramana, hastanede ilk ziyareti gazi ağabey yapmış
Ağabeyi ile hemen hemen aynı kaderi paylaşan Osman Avcu da Siirt'te 6 yıl sürdürdüğü terörle mücadelenin ardından, 2000 yılında Manisa'daki Kırkağaç 6. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı'nda JÖH olacak askeri personele 6 yıl eğitim verdiğini söyledi.
Ardından tayininin Elazığ'a çıktığını vurgulayan Avcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada 2007'deki bir sızma operasyonunda, arkadaşlarımızdan biri mayına bastı. Çevre emniyeti alınırken ben de mayına bastım ve sol bacağımı kaybettim. Helikopterle Elazığ Devlet Hastanesine, oradan da Ankara'daki GATA'ya sevk edildim. Yaralandığımı duyan ve benden önce gazi olan ağabeyim babamla ziyaretime geldi. Bana da 3 ay tedavi gördükten sonra gazi olduğum bildirildi. Ağabeyim gibi 'Vatan sağ olsun' diyorum."
Kardeşlerin hikayesi herkesi etkiliyor
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Konya Şube Başkanı Süleyman Ege ise geçmişi kahramanlıklarla dolu Türk milletinin evladı Adem ile Osman Avcu'nun diğer gaziler gibi hayatlarını gazi olmanın şerefiyle sürdürdüğünü dile getirdi.
Kardeşlerin hikayesinin herkesi etkilediğini vurgulayan Ege, "Her gazinin farklı bir hikayesi var. Ancak bu iki kardeşin benzer yanları çok fazla olduğu için dikkati çekiyor. Neredeyse hayatı hep ortak yaşamışlar." dedi.