Vatanlarını geri alma bir duygu... Biz Vatanı vermeme birlikteliğinde miyiz?

Şevket Bülent Yahnici'nin yeni yazısı...

Ortadogunun ( bir kısmı Balkan ve Kafkas coğrafyası olsa da) üç halkından son derece rahatsızlık duyarız, duymaktayız, şikayet ederiz.

Geçtiğimiz günlerde bir Yunan turist (fenomenmis) Istanbul'un orta yerinde bayrak açmış ve " bekle Konstantinapol , bekle vatanım, yakında seni geri alacağız..." diye bağırmış.
Rum/Yunan taifesinin İstanbul üzerinde, 9 Eylul'de kovulduklari İzmir ve Ege topraklarında gozu/ gönlü olduğu yönündeki düşüncemiz, buna böyle inanmamız bizi bunlara dusman eyler...Bunlar da bizim eski vatanlarını ellerinden aldığımızı düşünürler; bize düşmanlık ederler ; vatanlarını geri almayi/kurtarmayı hayal ederler...

Ermeniler ise yüz kusur senedir "sözde soykırım yalan ve iftiralarina" sığınarak diri tuttukları diasporalari ile ( Fransa'da, ABD'de, başka ulkelerde) varlıklarını ve iddialarını sürdürürler.
Biz ermenileri de bize karşı yürüttükleri bu kampanya ve topraklarını geri alma iddiaları sebebiyle sevmeyiz, tehlikeli buluruz.

Yahudi meselesi ve siyonizm ise bir başka ve ayrı bir derttir." Arzı mevud" gereğince kendilerine vadedilen toprakları almak üzere "ya Allah" "Nil'den Fırat'a bizim " deyip Elazığ'a dayanacaklarini düşünürüz.Bu bizde hep korkutucu, ürkütücü, endişe edici bir sebeptir.Onlarin da böyle düşündüklerini düşünerek dusman bekleriz.

Bu üç halkta da , bizim "coğrafyadan Vatana" çevirdiğimiz toprakların üzerinde eski sahipleri oldukları iddiası taşıyanların gün gelip hak talep edecekleri endişesi bizde ; belki bu hakkı talep edecekleri gün beklentisi/hayali de onlar da vardır.
Aynı mantıkla yaklaşırsak... Konunun tersini düşünmek de mümkün değil midir? Tarihte çok toprak el değiştirmedi mi? Revan bir Türk şehri değil miydi? Kudus' u can pahasına, şehit kanlarıyla Fahrettin Paşa korumamis miydi? Rodos,Malta, Girit, adalar ve dahi 12 ada bizim mülkumuz değil miydi? Bu halkların şu an üzerinde oturdukları coğrafyada bizim vaki hakkımız ne olmalı diye sormayiz, soramayiz. Türk aydını Türk olmanın bilincinde değildir, cunki... Sormaya kalkanlarimiz ise, gercekcilikten uzak, boş, bomboş ( içi zamanında da dolmamış, doldurulamamis) " hilafet" , "ihvan", "ummet" nidalarıyla çığlık atarak konuya yaklastiklari için ciddiyeti yoktur.

ADAMLAR KENDILERININ OLDUGUNU IDDIA ETTIKLERI, -YA DA OYLE INANDIKLARI - VATANLARINI GERI ISTIYORLAR...
Biz de onlara çok kızıyoruz, ofkeleniyoruz.
PEKI BIZ BIZIM OLAN VATANA SAHIP CIKMAK, KIMSELERE KAPTIRMAMAK YONUNDE MUSTEREK BIR IRADENIN SAHIBI MIYIZ?...
İşte bütün mesele...
OYLE OLSA, BOYLE OLMAZDI...???????? Bu konuyu iyi düşünelim, derim...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri