Aşkım TAN
Türkçe meali “Harikalar Diyarı Avrasya” olan ve ecnebice adının çoğu kişinin telaffuzunda bile zorlanacağı bir isimle Melih Gökçek’in “zevkim” dediği oyuncağı nam-ı diğer “Ankapark” hakkında yazılabilecek pek çok şey var.
Atatürk Orman Çiftliği arazisinin katledilerek neredeyse şehrin merkezine 1 milyon 300 bin metrekarelik alanına kurulan bu tema parkı, “beka sorunu”na çevrilen yerel seçimlerin arifesinde şatafatlı bir şekilde açıldı.
Bu acele neden?
Dev oyuncakların tarım toprağı olan arazide zeminin yumuşak olması ve tehlike oluşturmasından dolayı durdurulması ile 4 yıldır atıl bir şekilde adeta çürümeye terkedilen bu parktaki oyuncakların apar topar hizmete girmesi ne derece güvenlidir?
Ne oldu bu 4 yılda?
Toprak mı betonlaştı, oyuncaklar mı hafifletildi?
Melih Gökçek, başkanlığı döneminde “Roller Coaster” (lunapark hız treni) ile yaptığı test sürüşünde 25 metre yükseklikte havada mahsur kalmıştı.
20 Martta yapılan görkemli açılışın 2. gününde Roller Coaster aracı yine bozulmuş, bu defa 60 metre yükseklikte dakikalarca kalmasından dolayı yurttaşlar yürüyerek tahliye edildi.
“Arkadaşlar arıza yok. Rollar Coasterday’dım bende. Cuma Salâsı okununca geç kalmayalım dedik, namaza yetişmek için durdurduk.” şeklinde yapılan savunmaya neremizle güleceğimiz kararını ise tamamı ile sizlere bırakıyorum.
Açılışının 3. gününde de mısır treninde çıkan yangın için de “gösterinin bir parçası” olduğu söylenirse inanın şaşırmayacağım.
Bütün bunlar, olumlu yönde bir gelişmenin olmadığının ve güvenliğin sorgulanır olduğunun bir göstergesi değil midir?
Malum, 100 gram çay için izdiham yaratan bu millete 31 Mart’a kadar girişlerin ücretsiz olması neredeyse “cimri bedava mezar bulsa, akşamdan ölür” sözünü hatırlatır nitelikteydi.
Anadolu Bulvarının üzerinde bulunan tema parkına girmek amacı ile araçlar bulvar boyunca çift sıra halinde park etmiş ve bulvar trafiği tamamen kilitlenmişti.
Trafik kuralları gereği yanlış veya sakıncalı parklara kesilen trafik cezaları diğer sürücülere “çile cezası” olurken bu araçlara ceza kesilmemiş olması da ayrı bir soru işareti.
Bir otobanın üzerinde çift sıra halinde araçların park edildiği nerede görülmüştür?
Tema parkı yetkililerinin açıklamasına göre tesisin açık ve kapalı 6 bin 800 araç kapasiteli otoparkı mevcut ise bu tür bir trafik rezaletine nasıl izin verilmiş olması da başka bir sualimdir.
Parkın bulunduğu alanda bir üst geçidin bulunmaması ve yayaların orta bariyerlerin üzerinden atlayıp karşıya geçme çabaları azami hız sınırı 82 ve %10 marj ile 90 km hızla geçen oto trafiğinde ölüme davetiye çıkarmak değil midir?
Bu konuya dair herhangi bir önlemin alınmaması halinde oyuna giderken ölüme gitmek kaçınılmaz olacaktır.
Adının İngilizce konmasından da anlaşılacağı üzere, söz konusu tema parkı 5 milyon turiste ev sahipliği yaparak iç ve dış̧ turizme önemli katkılar sağlama amacını güdüyor.
Öncelik gösterilen kendi halkımız olsa da, Cumhurbaşkanının çağrısı üzerine bütün tabelaların Türkçe olmasına karar verdiğini hatırlatmak isterim ve en azından bu konuda bir tutarlılık gösterilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Sizce de Wonderland Eurasia bir “hırsın” ürünü değil midir?