Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 15 gün geçti hala İstanbul muamması sürüyor. Mazbatasına kavuşma mutluluğuna erişen başkanlar ise kendi kadrolarını kurmaya başladı bile.
Geçmişten beri belediye başkanlarına göreve geldiklerinde kadrolar açısından şöyle bir yol haritası önerilir.Başkanın çevresinde 3 çember ya da daire mevcut.En yakın daire genel sekreter,özel kalem müdürü,basın ve halklar ilişkiler ya da başkan yardımcıları gibi bir daire.Onun dışındaki çember daire başkanları,belediye ya da şirketlerindeki müdürler.Son daire belediye çalışanları.Bir belediye başkanı en yakınındaki çemberi aynı partiden bile olsa mutlaka değiştirir.İyi bir başkan olmak istiyorsa üçüncü daireyi hiç ellememeli. Çalışanlar belediyenin herşeyi. Emekçilere hangi görüşte olurlarsa olsunlar dokunulmaz.Ha bankamatik memurları gibi olanlar olabilir onlar da zaten daha başkan koltuğuna oturmadan ortadan yok olurlar. En önemli daire ikinci daire.Müdürler.İşte burada kesinlikle yine siyasi görüşüne değil liyakata bakılmalı.Çalışkan işini iyi bilen, iyi yapan görevine devam eder.Yeni başkanın tarzına ve hızına uygun olmayanlar nasılsa zamanla eleneceklerdir.
Biliyorsunuz İzmir Büyükşehir Belediyesi son yerel seçimlerde el değiştirdi.Kenti 15 yıl yöneten Kocaoğlu bayrağı yine ayni partiden Tunç Soyer’e devretti. Soyer mazbatasını alır almaz ve makamına oturur oturmaz atamaları yapmaya ilk çemberden başladı.Ve özel kalem müdürlüğüne bir engelliyi atadı.Seferihisar Belediyesi’nde de birlikte çalıştığı Özel Kalem Müdüresi Nur Özgül 32 yaşında.
Çimentaş Lisesi mezunu ve Tekerlekli Sandalye Dans Grubu’nun en gözde elemanı.İlk atama on numara.Bakalım gerisi nasıl gelecek? Bu arada belediye başkanlarının çemberlerine insanları yerleştirirken çok hata yaptıklarını da belirtelim.Fuardan anlamayan fuar müdürü,kültürden anlamayan kültür müdürü gördü bu gözler.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çiçeği burnundaki başkanı Tunç Soyer’in bol ziyaretçi trafiğine rağmen hızla işlere koyuldu görülüyor. Soyer Barselona, Beyrut, İskenderiye, Marsilya, Selanik ve Venedik yerel yönetim başkanlarına gönderdiği özel mektupla Akdeniz şehirlerinin ekonomik ve kültürel ilişkilerinin geliştirilmesi açısından karşılıklı işbirliği davetinde bulundu. Altı Akdeniz kentinin belediye başkanına yaptığı çağrıyı, 'Akdeniz ligi ruhuyla gelecekteki işbirliği için bir iyi niyet ifadesi' olarak adlandıran Başkan mektubunda şu ifadelere yer veriyor..
"Dört buçuk milyon nüfusu ile İzmir, Türkiye’nin batı sahilindeki en büyük, tüm ülkenin ise üçüncü büyük kentidir. Batı Anadolu’da uzanan kökleri sayesinde zenginleşen kent, yüzyıllardır Akdeniz’in ana limanlarından biri olarak işlev görmektedir. Bu tarihsel nedenlerle, batı ile doğu arasında köprü kuran bu bölgede kentimiz kültürlerin çeşitliliğine şahitlik etmiştir. İzmir limanı, diğer Akdeniz limanlarına benzer şekilde sadece uluslararası ticaret merkezi olarak işlev görmemiş; aynı zamanda pek çok kültürün uyumlu bir şekilde bir arada yaşamasına da olanak sağlamıştır. Bu çeşitlilik, Türkiye’nin diğer illerinden gelen ve diğer Akdeniz ile Avrupa ülkelerinden birçok insana yuva olan İzmir’de günlük yaşamın temelini oluşturmaya devam etmektedir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak öncelikli sorumluluklarımızdan birinin doğal bir liman olma özelliğimizi daha da güçlendirmek olduğuna inanmaktayım. Bu, kuşkusuz ekonomik ve kültürel açıdan Akdeniz kentlerinin çok yönlü ve ikili işbirliğini gerektirmektedir."