Yargıtay'dan yurt dışında çalışan işçilerle ilgili karar!

Yargıtay, Türk firmalarında çalışıp yurtdışında görev yapan yüzbinlerce insanı yakından ilgilendirecek bir karara imza attı. Buna göre; yurt dışında çalışanlar, iş yerleri ile davalık olduğunda yargılama çalıştıkları ülkenin iş hukukuna göre yapılacak.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, içtihat değişikliğine giderek Türk firmasında çalışıp yurtdışında görev yapanların işçi hakları konusunda hayatlarını etkileyecek. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2020/5617 esas ve 2020/16556 karar numarasıyla verdiği karara göre; Türk firmalarının yurtdışındaki işyerlerinde görev yapanlar, işyeri ile davalık olduklarında çalıştıkları ülkenin iş hukukuna göre karar verilecek. Önceki yıllarda verilen kararların aksine, yurtdışında görev yapmak zorunda kalanlar artık işverenlerine dava açtıklarında çalıştıkları ülkenin hukuku uygulanacak.

Habertürk yazarı Yasemin Güneri'nin aktardığı gelişmeye göre, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, verdiği emsal kararda şu gerekçelere yer verdi: "Taraflar arasında MÖHUK'un 27/1 hükmü kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlığa Umman hukukunun uygulanması gerekmektedir. Umman hukuku, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukukudur. Hal böyle olunca gerekirse Umman hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir"

UYGULAMA NASIL OLACAK?

Kararda, uygulamanın nasıl olacağı da şöyle anlatıldı:

"Yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde taraflar uygulanacak hukuku seçmemişlerse veya yapmış oldukları hukuk seçimi anlaşması herhangi bir sebepten geçerli değilse, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması halinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz. İşin birden fazla ülkede ifa edilmesinde de, mutad işyerinin tespitine çalışılmalıdır. Bu halde mutad işyeri, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarında ve doktrinde belirtildiği üzere, işçinin işini ifa faaliyetlerini veya ifa faaliyetlerinin çoğunluğunu gerçekleştirdiği yer, işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği yer, işçinin işini ifa etmek üzere hangi ülkede daha çok zaman geçirdiği, işin organize edildiği yer, işin esas kısmının ve ağırlıklı bölümünün yapıldığı yer gibi kriterlerden hareket edilebilir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı şirket davacının Umman'da çalıştırılmak üzere işe alındığını ve sadece bu ülkede çalıştırıldığı için MÖHUK 27. Maddesi uyarınca işçinin işini ifa ettiği yer olan Umman Hukukunun geçerli olması gerektiğini savunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalılar arasında iş ortaklığı bulunsa da davacının iş ortaklarından Ö. Şirketi tarafından götürüldüğü, iş ortağı davalı A.'nin Türkiye de şubesinin bulunduğu gerekçesi ile uyuşmazlığa Türk Hukukunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir.

Davacı ile davalı işveren arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinin fesih, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının belirtildiği, yine sözleşmenin 16. maddesinde de sözleşme maddelerinde belirtilen hususlarda çalışılan ülke mevzuatının geçerli olduğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tarafların hukuk seçimi anlaşması yaptıkları görülmektedir. Diğer yandın, davacı söz konusu iş sözleşmesi kapsamında tüm hizmet süresi boyunca sadece davalıların Umman'da bulunan işyerinde çalışmış olup, bu durumda mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Umman olduğu sabittir"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri