Eyüp Sultan Camii'nde ikindi vaktini müteakip kılınan cenaze namazına Zengin'in ailesi, dostları, sevenlerinin yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın ile İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz da katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın cenaze namazını kıldırdığı törende, şairin kardeşi yazar Salih Zengin ve aile üyeleri taziyeleri kabul etti.
Meclis Başkanı Şentop, burada yaptığı konuşmada Zengin'in vefatından dolayı üzgün ve müteessir olduğunu belirterek, "Mevlana İdris'in hepimizin gönlünde önemli bir yeri vardı. Nevi şahsına münhasır bir arkadaşımız bir dostumuzdu. Kalbimizde, zihnimizde doldurulmayacak bir yeri değil kalbimizin, zihnimizin bir parçasıydı." dedi.
Ölümün hayatın bir parçası olduğuna işaret eden Şentop, "Ölümle esasen hayat bitmiyor. Bu alemdeki hayat bitiyor. Dünya aleminde hayatımızı tamamlayıp başka bir hayata devam ediyoruz. Biz bilmiyoruz, görmüyoruz ama öteki aleme geçenler, perdelerin kalktığı alemde olanlar bu hayatı da bu dünyayı da biliyorlar." değerlendirmesini yaptı.
TBMM Başkanı Şentop, "İnanıyoruz ki güzel bir hayat yaşayan müminler, muvahhitler öbür dünyada buradakinden daha iyi bir hayat yaşayacaklar. Daha iyi bir hayata göç ettiğine inanıyoruz. Bunlar bizim tesellimiz. Güzel yaşadı, güzel öldü. Cenabıhak rahmetiyle muamele etsin." ifadelerini kullandı.
Zengin'in dostlarına ve ailesine sabırlar dileyen Şentop, "Onun gibi güzel yaşamayı, arkamızda hayırla anılacak bir hayat bırakmayı ve güzel ölmeyi Cenabıhak hepimize nasip etsin." şeklinde konuştu.
"Müslümanca bir duruşa sahip güzel bir kardeşimizdi"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Mevlana İdris kardeşimiz sayılı nefeslerini tamamladı ve onu şimdi hakiki dünyaya ve Mevla'mıza uğurluyoruz. Mevlana'mızı yani kardeşimizi Mevla'mıza uğurluyoruz. O Mevla'sını o kadar seviyordu ki ismini her söylediğimizde Mevla'mız aklımıza geliyordu. İsimler o kadar da önemli ki işte Mevlana İdris kardeşimizin ismi de esasında sürekli bir mesaj içeriyordu. Mevla'mızı unutmayalım. Rabb'imizi unutmayalım. Onun ismini her andığımızda Mevla'mız akla geliyor." şeklinde konuştu.
Mevlana İdris'in farklı dillere çevrilmiş çok sayıda kitabı bulunduğunu anımsatan Erbaş, "Ancak belki çoğu insanın bilmediği çok önemli bir kitabı daha vardı. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizim kendisinden istirham ettiğimiz Hazreti Muhammed'in hayatı kitabının ikinci yazarıydı." dedi.
Zengin'in Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Casim Avcı ile birlikte hazırladıkları kitaba değinen Erbaş, "Benim editörlüğümde üçümüzün çalıştığı bir kitap. O kitabı biz bütün Kur'an-ı Kerim kurslarımızda dağıtıyoruz. Çok alınan bir kitap. Kendisi onu çocuk diline çevirmişti. Yazdıklarını bana gönderirdi, ben de editörlüğünü yapardım. İnşallah o kitap okunduğu müddetçe Efendimiz Aleyhisselamın şefaatine nail olacaktır." şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı değilken İSAM'da bir toplantı yaptıklarını, sonrasında Zengin'in kendisini arabayla Sakarya'ya bırakıp geri döndüğünü aktaran Erbaş, şunları kaydetti:
"Allah rahmet eylesin. Çok nazik, kibar, Müslümanca bir duruşa sahip güzel bir kardeşimizdi. Rabbime onu da hepimizi Efendimiz Aleyhisselam'ın Livaü'l-hamd isimli sancağı altında haşru cem eylesin. Yazdıkları Allah rızası içindi. Rabbimizin dinini çocuklara tanıtmak ki özellikle bu çok önemli. Bizim çocuklara yönelik çalışmalarımızın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz de buna önem veriyoruz. Rabbim yazdıklarını, sadaka-i cariye olarak karşısına çıkarsın."
"Tanıdığımdan beri çağdaş bir derviş olarak görmüştüm"
AA muhabirine açıklamalarda bulunan yazar Erol Erdoğan da Zengin'in ailesi ve edebiyat dünyasına baş sağlığı temennisinde bulunarak, "Benim yolum Mevlana İdris Zengin'le 1990'lı yılların ortalarında Mavi Kuş çocuk dergisi sürecinde kesişmişti. Ondan sonra dostluğumuz devam etti. Türkiye'nin ilk çocuk edebiyat dergisi diyebileceğimiz harika bir tecrübeyi yürütmüştük. Ben tanıdığımdan beri çağdaş bir derviş olarak görmüştüm. Sessiz, sakin ama bu sessizliği ve sakin ötesinde muzip, üretken, çok dinamik bir yapısı vardı ve bunu son anına kadar sürdürdü." diye konuştu.
Erdoğan, Zengin'in çok farklı dünya görüşlerinden binlerce insanın hayatına dokunacak faaliyetlerde bulunduğuna vurgu yaparak, yaptığı çalışmaların yaşadığı ömürden çok daha fazla olduğunu söyledi.
Şair Adem Turan ise Zengin'in vefat haberinin kendisini derinden sarstığını belirterek, "Mustafa Ruhi Şirin ağabeyimiz her gece onun hastalık süreciyle ilgili bizi bilgilendiriyordu. Ben de son gece kardeşi Salih'i aramış, ondan çok sevindirici haber almıştım. 'Uyandı, konuştuk, selamlarınızı ilettim' demişti. Çok sevindim, o kadar sevindim ki çığlık attım evde. Tamam dedim artık Mevlana'yı kazandık tekrar. Fakat ertesi sabah okula gittiğimde telefonumu bir açtım ki vefat haberi, yıkıldım kaldım. İnanın derse girmeyi unuttum." dedi.
Turan, Zengin'le uzun yıllardır tanışıp görüştüklerini ifade ederek, geçen ay Hayrettin Orhanoğlu ve Bülent Parlak'ın vefatıyla bu ay da Mevlana İdris Zengin'in vefatıyla derin üzüntü hissettiğini dile getirdi.
Usta yazarın cenazesi kılınan namazın ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedildi.