Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, hakkında dezenfektan incelemesi başlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdiği bugünkü yazısında, “Affedersiniz Ekrem Bey, İstanbullular seni mi başkan seçti, yoksa senin atadığın ‘harcama yetkisi’ verilen emirerini mi?” diye sordu.
İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, pandeminin başlangıç döneminde yaptığı 15 bin litrelik dezenfektan alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla hakkında ön inceleme başlattığı İBB Başkanı İmamoğlu savunmasında, "Harcama ve ihale yetkilisi sıfatlarım yok" ifadesini kullandı.
Ali Karahasanoğlu yazısında İmamoğlu’nun savunmasından bölümler aktararak, “Affedersiniz Ekrem Bey, İstanbullular seni mi başkan seçti? Yoksa senin atadığın 'harcama yetkisi' verilen emirerini mi? Hani her şey, sadece başkanın değil, 16 milyon İstanbullununun da gözü önünde gerçekleşecek idi? İhaleler canlı olarak, internet sitenizde yayınlanacaktı? Ne oldu ki, şimdi pazarlık usulü ile yaptığın ihalenin sorumluluğunu da altındaki adamlara yüklüyorsun” eleştirisinde bulundu.
İmamoğlu’nun savunmasından, “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki işlerde, ihale yetkilisi sıfatının, belediye başkanları tarafından kullanılma imkanının kalmamıştır. Dolayısıyla ihale yetkilisi sıfatı da harcama yetkilileri tarafından kullanılmaktadır. 01.01.2005 tarihinden sonra belediye başkanlarının harcama yetkilisi, 01.01.2003 tarihinden sonra da ihale yetkilisi olmadıkları, bu yetkilerin ve sorumlulukların belediyelerde birim amirlerine verildiği, hususları nazara alındığında, belediye başkanlarının ihale iş ve işlemleriyle ilgili konularda herhangi bir görevi bulunmamaktadır” bölümünü aktaran Karahasanoğlu devamında şunları kaydetti:
"Yaaa işte böyle sayın seyirciler. Belediye başkanının, ihale ile ilgili bir yetkisi yokmuş. Ben demiyorum, Bay Ekrem diyor bunu. Yolsuzluk yapınca, suçu altındaki kendi imzası ile atadığı adamlara yüklemek için. Ekrem Bey’in savunması bu. Gelin de şimdi, bu adama “Sülün Osman” demeyin. “Dikkat edin, ayaküstü, size Galata Köprüsü’nü satar” demeyin. Hey gidi hey. Nerden nereye. “Her şey daha güzel olacak” diyenler, şimdi “Ben sorumlu değilim” numarası
na yatıyor."