Adalet Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasının önlenmesi amacıyla adliyelerdeki yargılamalara ara verdi.
Bu süreçte, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki Arabuluculuk Daire Başkanlığına bağlı faaliyet gösteren arabulucular, tarafları gerekli tedbirlerle bir masa etrafında ya da video konferans yöntemiyle buluşturarak ticari, tüketici, işçi-işveren ve aile hukuku gibi konularda yaşanan uyuşmazlıkları bir bir çözüme kavuşturdu.
Duruşmalar 16 Haziran'da başlıyor
Kovid-19 tedbirleri kapsamında ertelenen duruşmalar, normalleşme planı kapsamında 16 Haziran'da başlıyor.
Yeni normalleşme sürecinde vatandaşlar, hukuki uyuşmazlıkları yargıda iş yükünü artırmadan ve zamandan tasarruf ederek arabuluculuk yöntemiyle çözüme kavuşturabilecek.
"Adliyelerde oluşacak iş yükünü arabulucular yüklenecek"
Diyarbakır Arabuluculuk Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Gülben Elhakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüs tedbirleri kapsamında adliyelerde ertelenen duruşmaların yeniden görülmeye başlanacağını söyledi.
"16 Haziran itibarıyla binlerce dosyanın adliyeye akması söz konusu. Normalleşme döneminde adliyelerde oluşacak iş yükünü arabulucular yüklenecek." ifadelerini kullanan Elhakan, salgın sürecinde yaşanan bazı hukuki uyuşmazlıkların da bu yöntemle çözülmeye çalışıldığını belirtti.
Bu kapsamda işçinin iş akdinin feshedilmesi, işçinin ücretinin ödenmemesi, rızasız ücretsiz izne çıkarılması ve kira uyuşmazlıklarının, yoğun yaşanmaya başladığını belirten Elhakan, şöyle devam etti:
"Kira sözleşmelerine bağlı olarak alacaklar tahakkuk etmeye devam ediyor. Birikmiş kira kontratlarından kaynaklanan alacaklar, yargılamanın önüne hukuki uyuşmazlık ve dava olarak gelecektir. Bunun dışında ticaret, tüketici ve borçlar hukukundan kaynaklanan sözleşmelerde de ciddi anlamda uyuşmazlıklar yaşanacak. Salgın nedeniyle sözleşme tarafları hukuki edimlerini yerine getiremediler. 16 Haziran'dan sonra adliyelerde olağanüstü bir dönem başlayacak."
Elhakan, vatandaşların adliyeye gitmeden önce kanun gereği işçi-işveren ve ticari bazı uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurmasının zorunlu olduğunu bildirdi.
Uyuşmazlığın arabuluculukla çözülmesinin avantajları
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği her türlü hukuki uyuşmazlığı arabuluculuğa getirebileceğini dile getiren Elhakan, arabuluculuğun avantajlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Uzun süren yargılamalar, pandemiden kaynaklı duruşmaların ertelenmesiyle oluşan yoğunluk üst üste gelince ciddi anlamda uzun yargılama sürecine dönüşecek. Düşünün kira uyarlaması davasına ilişkin adliyeye başvurdunuz. Şu an acil olarak çözülmesi gereken bu davanın 5 yıl gibi bir sürede sonucunu görebilirsiniz. Ancak bu uyuşmazlığı arabuluculuğa geldiğinizde 1 gün ile 8 hafta arasında değişen sürede belirlediğiniz kurallar ve çözüm önerileri kapsamında çözme imkanına sahip olacaksınız. Adliyeye ulaşırken belirli harç ücreti ödüyorsunuz ama arabuluculuk ise tamamıyla ücretsiz bir şekilde başvurular alınıyor. Küçük bir masraf söz konusu oluyor. Taraflar özgür iradeyle, kısa sürede, hiçbir şekilde maddi ve manevi olarak yıpranmadan süreci atlatmış olacak."
Türkiye'de 16 bin arabulucu ve 200 merkez bulunuyor
Türkiye'de Adalet Bakanlığına bağlı 16 bin arabulucu ve 200 merkezin bulunduğunu kaydeden Elhakan, vatandaşların gönül rahatlığıyla arabuluculara müracaat ederek güzel sonuçlar alabileceğini aktardı.
Elhakan, tüm uyuşmazlıkların taraf avukatları aracığıyla Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinde başvurulabilir hale getirileceğini; Adalet Bakanlığının bu yönde çalışması olduğunu belirtti.