OSTİM Organize Sanayi Bölgesi'nde 3 Şubat 2011'de 20 kişinin yaşamını yitirdiği iki patlamaya ilişkin yeniden görülen davada 7 sanık, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 6 yıl 3 ay ile 18 yıl 9 ay arasında değişen sürede hapse mahkum edildi.
Yargıtayın bozma kararının ardından Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Savcının esas hakkında mütalaasına karşı savunma yapmaları için söz verilen sanıklar, patlamalara doğrudan etkilerinin olmadığını öne sürdü.
Müdahil avukatları ise sanıkların suçlu olduğunun daha önce tespit edildiğini, bu nedenle cezalandırılmalarını istedi.
Beyanların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.
Buna göre, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan sanıklar Kasım Ersoy 18 yıl 9 ay, Bahadır Esendik 15 yıl, Burhan Koç 15 yıl, Tuncay Karabenli 8 yıl 9 ay, Ali Bayındır 7 yıl 6 ay, Coşkun Çamurcu 6 yıl 3 ay ve Yusuf Kılıç 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Daha önce 5 sanık mahkum edilmişti
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi'nde 3 Şubat 2011'de meydana gelen iki patlamada 20 kişi hayatını kaybetmişti.
Buna ilişkin dava, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince 9 Eylül 2015'te karara bağlanmış, sanıklardan Kasım Ersoy, Bahadır Esendik ve Burhan Koç'un "asli kusurlu" olduğu kanaatine varan mahkeme heyeti, bu sanıkları, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçunu iki patlamada da ayrı ayrı işledikleri gerekçesiyle 2 kez 18 yıl 9 ay olmak üzere toplam 37 yıl 6'şar aya mahkum etmişti.
"Tali kusurlu" olduğu değerlendirilen sanıklar Tuncay Karabenli ve Ali Bayındır'ın da "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçunu sabit bulan heyet, Karabenli'yi 2 kez 6 yıl 3 ay olmak üzere toplam 12 yıl 6 ay, Bayındır'ı da 2 kez 5 yıl olmak üzere toplam 10 yıl hapse çarptırmıştı.
Heyet, diğer sanıkların üzerlerine atılı suçlardan beraatine karar vermişti.
Yargıtay aşamasında dosya esas yönünden bozulmuştu. Dairenin kararında, aynı gün yaşanan patlamaların tek eylem olarak değerlendirilip sanıkların buna göre cezalandırılması gerektiği kaydedilmiş, ayrıca daha önce beraat eden sanıklardan Coşkun Çamurcu ve Yusuf Kılıç'ın da mahkum edilmesi gerektiği ifade edilmişti.