GÜMÜŞHANE (AA) - Gümüşhane Devlet Hastanesinde 3 yıldır acil tıp uzmanı olarak çalışan ve yaklaşık bir ay önce Kovid-19'a yakalanan 35 yaşındaki Ömer Bekar, hekim ve hasta olarak yaşadıklarını, AA muhabirine anlattı.
Salgının başından itibaren acil servislerin büyük yük üstlendiğini, aktif şekilde vakalara bakmaya çalıştıklarını belirten Bekar, yeni tip koronavirüs salgınının sağlık çalışanları üzerinde ciddi etki bıraktığına dikkati çekti.
Bekar, sözlerine şöyle devam etti:
"En önemlisi, önceden, bitmeyen nöbet yoktu, bir şekilde biterdi. Evimize huzurlu giderdik. Şu anda nöbetten çıktığımız zaman huzurlu şekilde evimize gidemiyoruz. Eşimize, çocuğumuza bulaştırır mıyız korkusunu yaşıyoruz. Evliyim ve 2 çocuğum var. Biri 4 yaşında, diğeri de 5 aylık. Bu anlamda en büyük zorluğu onlarla ilgili yaşıyorum. Evime gittiğimde çocuklarımı doya doya kucağıma alıp sevemiyorum. Sevsem de aklımda 'bulaştırdım mı, bulaşacak mı' diye soru işaretleri kalıyor. En büyük zorluğumuz bu. Çalışma şartlarımızda da zorluklar var. Hastalarımıza daha tedbirli davranmaya, dokunmaya çalışıyoruz."
Kovid-19 ile mücadelede en başından beri bir gün kendilerinin de bu hastalığa yakalanacağını bildiklerini aktaran Bekar, kendisini ciddi manada korumasına rağmen hastalığın bulaşmasını engelleyemediğini kaydetti.
Bekar, üşüme, titreme ve ateş şikayetiyle yaptırdığı testin pozitif çıktığını, 5 gün evde ayaktan tedavi aldığını anlattı.
Beşinci günün ardından solunum güçlüğü şikayetiyle hastaneye kaldırıldığını ifade eden Bekar, "Daha önce hiçbir şekilde sedye üzerinde olmayan ve hastaneye hiçbir yatışı olmayan ben, ne yazık ki ilk yatışımı yoğun bakıma yaptım. 9 gün yoğun bakım ve 6 gün normal servis olmak üzere 15 gün hastanede kaldım. Çünkü yaygın bir tutulum vardı. Oksijen değerim düşüktü. Sonrasında tam eski halimize dönmesek de şifa ile taburcu olduk." diye konuştu.
"Hem hekim hem de hasta olmak çok daha zor"
Hem hekim hem hasta olmanın psikolojik boyutunun daha ağır olduğunu dile getiren Bekar, en büyük mücadeleyi bu anlamda yaşadığını söyledi.
Bekar, hekim olduğu için başına neler gelebileceğini ve nasıl sonuçlanabileceğini bilmenin işi daha da zorlaştırdığına işaret ederek, "Hastalığı biliyoruz, seyrini biliyoruz ve sonrasında nelere yol açabileceğini bildiğimiz için hasta olmak, doktorlar ve sağlık çalışanları için daha da zor. Yoğun bakımda ölümün kıyısına kadar gelmek ve bunları bilmek, hem hekim hem de hasta olmak, bizim açımızdan çok daha zor oldu. Ne yazık ki en kötüsünü düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Hastalığı yendiği için şükrettiğini ve iyileşmesinin ardından görevinin başına döndüğünü aktaran Bekar, iyileşmiş olsa bile yüzde 20'lik bir güç kaybı hissettiğini ancak her şeye rağmen görevinin başında olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Bekar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kovid-19 geçirmiş olmamıza rağmen görevimizin başındayız. Yeniden yakalanır mıyım diye düşünmeden görevimizi sürmeye devam edeceğiz. Hiçbir şekilde hasta bakmaktan, görevimizin başında olmaktan imtina etmiyoruz. Bu, bizim işimizin bir gerekliliği. Hastalarımıza şifa dağıtmaya aracı olmaya devam edeceğiz. Her anlamda halkımıza hizmet etmek amacıyla buradayız."