Yerel basının ikinci yargı paketi endişesi

İkinci yargı paketinde icra iflas kanununun yenilenmesi bekleniyor. İcra ilanlarının yerel gazetelerde yayınlanma zorunluluğunun kaldırılma ihtimali, ilan gelirine bağımlı olan yerel basını endişelendiriyor.

Yargıda çeşitli alanlarda düzenlemeleri içeren ve hazırlıkları halen süren ikinci yargı paketinde icra iflas kanununun yenilenerek, yerel gazetelere verilen ilanların kesilmesi ihtimali Anadolu basınını endişelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen Mayıs ayında açıklanan ve 2019-2023 yıllarında yargı alanında atılacak adımları düzenleyen Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ikinci paketine ilişkin çalışmalar devam ediyor.

İkinci pakette icra iflas kanununun tamamen değiştirilmesi planlanıyor. Buna göre alacaklı ve borçlu arasındaki dengenin gözetilerek, icra satış sisteminin yenilenmesi ve takiplerde vatandaşlara yansıyan maliyetlerin azaltılması hedefleniyor. Bu maliyetlerin azaltılması için de getirilecek düzenlemeyle satışların sadece elektronik ortamda yapılması, gazetelere ilan verilmesi zorunluluğunun kaldırılması düşünülüyor.

Anadolu basını endişeli

"Resmi ilan” statüsündeki icra ilanlarının yayınlanması zorunluluğunun kaldırılmasının ise buradan gelecek gelire bağımlı olan Anadolu basınını köklü şekilde etkilemesi bekleniyor.

Uzun yıllar Ankara’da gazetecilik yaptıktan sonra şimdi Bartın Halk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Tolga Akıner, dövizdeki artışla ve ekonomideki sıkıntılarla son birkaç yıldır zaten gazeteyi çıkarmakta güçlük çektiklerini belirterek, bu ilanların kesilmesinin duruma tuz biber ekeceğini belirtiyor.

Akıner icra ilanlarının yerel bir gazete için önemini şöyle anlatıyor: “Bir yılda aldığımız resmi ilanların ortalama yüzde 30-40’ını bu icra ilanları oluşturuyor. Bu gelirin kesilmesi yerel bir gazete için ciddi bir gelir kaybı demek ve gazetelerin kapanması gibi ikamesi mümkün olmayan zararlar doğurur.”

Türkiye’de resmi ilanların dağıtımı, adaletin sağlanması ve hükümetle basının karşı karşıya gelmemesi amacıyla 1961 yılında kurulan Basın İlan Kurumu (BİK) eliyle yapılıyor. BİK’in web sitesinde resmi ilan ve reklamların yayınlanmasıyla basına sağlanan kamu desteğinin 2018 sonu itibarıyla 493 milyon Türk Lirası civarında olduğu belirtiliyor.

Çakırözer’den Adalet Bakanı’na çağrı

Piyasalarda yaşanan durgunluk ile reklam verenlerin azalması, abone sayısının düşmesi ve kağıt/mürekkep gibi hammaddelerin maliyetindeki artışlar yerel basını son dönemde olumsuz etkileyen faktörler arasında.

Gazeteci kökenli CHP Milletvekili Utku Çakırözer, yerel basın organlarının sayısının son iki üç yılda zaten hızla azaldığını, iki binlerde olan yerel gazete sayısının artık bin civarında olduğunu söyleyerek, ilanların kesilmesinin olası sonuçlarını şöyle aktarıyor: “Bu gazetelerin en önemli gelir kaynağı resmi ilanlar, eğer verilmezse çok önemli bir gelir kaynağını yitirecekler. Ya yaşamlarına son verecekler ya da çok sınırlı kaynaklarla yayınlanacaklar ve bu da halkın haber alma hakkına çok büyük zarar verecek. Yüzlerce meslektaşımız da işsiz kalacak.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2018 işgücü istatistiklerine göre işsizlikte mesleklerdeki ikinci en yüksek oran gazetecilikte. Gazeteci işsizliği bir yılda yüzde 4,7 oranında artarak yüzde 23,8 oldu. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre de basın yayın sektörü son bir yılda yüzde 6,28 oranında küçüldü.

Çakırözer, konuyu daha önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile görüştüğünü ve gerek kendisinin gerekse meslek örgütlerinin endişelerini aktardığını belirterek, Gül’e bir kez daha çağrı yapıyor ve ilanların kesilmemesini istiyor. Çakırözer’e göre kentlerde yerel meseleler hakkında vatandaşı bilgilendirecek yayın organının kalmaması demokrasiye darbe vuracak.

Meslek örgütleri de ilanların kesilmemesini istiyor

Çok sayıda meslek örgütü de ilanların kesilmemesi için şimdiye kadar çağrıda ve girişimlerde bulundu. Bunlardan biri de Konya Gazeteciler Cemiyeti.Cemiyet Başkanı Sefa Özdemir, ikinci yargı paketine ilişkin Bakanlar Kurulu’na yapılan sunumun içinde bu düzenlemenin bulunduğunu üzülerek öğrendiklerini ve TBMM’de grubu bulunan partiler nezdinde girişimlerde bulunduklarını söylüyor.

Ekonominin zorda olmadığı dönemlerde icra iflas ilanlarının yerel gazetelerin resmi ilan gelirinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu belirten Özdemir’e göre bu oran kriz dönemlerinde ise yüzde 60’a kadar çıkabiliyor.

Özdemir, ilanların kesilmesine ilişkin düşüncelerin yeni olmadığını, bunun daha önce de 2014 yılında denendiğini ancak meslek örgütlerinin çabalarıyla geri adım atıldığını hatırlatarak, bürokratik kadroların bu ilanları “kaynak israfı” olarak gördüğünü belirtiyor.

Yerel basının "nefesi kesilir"

Bu düzenlemenin yapılması durumunda Türkiye çapındaki yaklaşık 1100 yerel gazeteden yaklaşık 800’ünün kapanmak zorunda kalacağını aktaran Özdemir, bunun da binlerce kişinin işini kaybetmesine yol açacağına dikkat çekiyor.

Meslek örgütlerinin verilerine göre yerel yazılı ve görsel medyada on bine yakın kişi çalışıyor.

İlanların kesilmesi durumunda “yerel basının da nefesinin kesileceğini” söyleyen Özdemir’in altını çizdiği bir diğer husus ise siyasetçilerin görünürlüğü.

“Milletvekillerine bizler olmazsak seçim bölgelerinde siyaset yapmalarının zorlaşacağını söylüyoruz. Aslında biz nefes gibiyiz, olmadığımız zaman kıymetimiz bilinir” diyen Özdemir, düzenlemeden vazgeçilmesine yönelik umudunu hâlâ koruyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri