“Hamileyken bile beni tekme tokat dövdü, lohusa döneminde sürekli şiddet gördüm, emzirirken yediğim dayak nedeniyle sütüm kesildi”
İş adamı Erol Özmandıracı'nın, kızının annesi Merve Nur Başbuğ tarafından mahkemeye verildiğine dair haberler gündeme bomba gibi düştü. Maddi durumu yerinde olan Özmandıracı'nın çocuğunun zaruri ihtiyaçlarını bile vermiyor olması beni şaşırttı. Üstüne üstlük 2.5 yaşındaki kızını nüfusuna da almış Erol Bey, yani istememe durumu da yok. Ben de Başbuğ'u arayarak olayın perde arkasını sordum… Başta konuşmak istemedi ama yaşadıklarının birçok kadına ders olması açısından konuşmaya ikna oldu. Bu iddialarına cevap vermek isterse Özmandıracı her zaman bu hakkını köşemde kullanabilir.
'KARAKOLA SIĞINDIM'
"Bu davayı daha önce açacaktım ama Erol zaman kazandırmak için beni oyaladı. En büyük hatam ona inanmaktı" diye konuşan Başbuğ'a yaşadıklarını sordum… 2014'ten 2018'e kadar ilişki yaşadığını belirten Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:
"Bana defalarca şiddet uyguladı. Hamileyken bile dövdü beni. En son çocuğumu emzirirken öyle büyük şiddet uyguladı ki sütüm kesildi. Karakola sığındım, darp raporu aldım. 6 ay uzaklaştırma cezası verildi. Birçok kez de aldattı. Şimdi de bana ekonomik şiddet uyguluyor. Ama bana değil, aslında kızına zarar veriyor."
YAKALANMA HABERİ SONRASI 'SUÇSUZUM' DİYE YALVARDI
? 2015'te Çiçişler'le teknede yakalandığında ilişkiniz devam ediyordu değil mi?
Evet. Çıkan haber sonrası terk ettim onu. Ama günlerce ağladı, yalvardı, "Suçum" yok dedi. Ben de ona inanarak affetmiştim onu. En büyük üçüncü hatamdı ilişkide yaptığım.
? Diğer hatalarınız neydi peki?
Tanıştığımızda "Karımla zaten uzun süredir ayrı yaşıyorum, ona boşanma davası açtım, işte belgesi" diyerek bana kağıt gösterdi. Ben de kandım. Meğer öyle bir şey yokmuş. 2014 Aralık'ta ilk hamileliğimi yaşadım. Bana öyle bir psikolojik şiddet uyguladı ki çocuğu aldırmam için, ben de aldırdım. Ve bu olay sonrası Erol'u terk ettim. Yurt dışına gittim, iletişime geçmedim onunla. Bir ay sonunda Türkiye'ye dönünce kapımın önünde günlerce bekledi, yalvardı 'Lütfen affet' dedi. Geldi, ikna etmek için beni, bekar evime yerleşti ve beş ay birlikte yaşadık. Sonra Maslak'ta kendi yaptığı sitesinden bir eve götürdü beni ve "Bu eve taşınalım, aile olalım" dedi. En büyük hatam onun bu sözüne inanmak oldu. Ben kendi parasını kazanan, ayakları yere basan bir kadındım. Mesleğimi devam ettirmemi istemiyordu. Ben üniversite mezunu, iki dil bilen bir insanım. Şu an evden part-time çalışıp, kızımın masraflarını kendim karşılıyorum. Yani zengin koca peşinde koşan, onun parasını yemek için çocuk doğuran bir kadın modeli değilim. Olsam 2014'te çocuğumu aldırmazdım, doğururdum.
MADDİ YARDIMDA BULUNACAĞINA KIZINI VE BENİ OTURDUĞUMUZ EVDEN ATTI
? Erol Bey kızına ve size maddi olarak yardımda bulunmadı mı?
Ne yardımı, beni evden attı. Annemde yaşadım aylarca. Sonra olay basına yansır diye çekinince beni yine kendi yaptığı bir sitedeki eve yerleştirdi. Şimdi de ev ipotekli bahanesiyle yüzlerce evi varken beni buradan da atmaya çalışıyor, "Başının çaresine bak" diyor. Ama bir babanın sahip çıkamadığı kızına yüce Türk mahkemesi sahip çıktı ve ev mahkeme kararıyla kızımla bana tahsis edildi. Kızımı yılda üç-dört defa görüyor. Ona karşı açtığımız davanın sebebi; hem Erol'un kızı ile düzgün bir ilişki kurmasını sağlamak, hem de nafaka vermesi için. Maddi olarak makul koşullarda kızımın yaşam standardını sağlamak için mücadele veriyoruz. Haklı ve mağdur olan benim.