“Bir hanım “ağzınla kuş tutsan sana oyumu vermeyeceğim”dedi.Ben de “sizin oyunuzu alacağım “dedim.
Kaygılarından,sahilde oturmanın özgürlüğünden, mahallesinden söz etti.Ben “Sizin kaygınız oraya gelen Ayşe'ye, Mehmet'e olan kaygınız” dedim. Bence İzmir'de doğru şeyleri tartışmak gerekir. İzmir'in böyle bir kaygısı yok. Ben Ege'liyim. Onun için İzmir'in hassasiyetlerini bilirim. İzmir'in derdiyle dertlendiğimiz İzmir burası”
Bu sözler Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekçi’ye ait.Zeybekçi zaten yaşamı boyunca her işi dert etmiş. Sadece etmemiş bitirmiş te.Denizli’ye yaptıkları hala konuşuluyor.Denizli’nin içler acısı yollarını ve altyapısını komple elden geçirmiş, park ve bahçelerden yoksun şehri yeşile doyurmuş, çamlık mesireliğini muazzam bir dinlenme mekanına çevirmiş, arıtma tesisleri kurmuş. Zeybekçi için “Nihat beyi seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez”deniliyor.Halkla içiçe olmayı seviyor.57 yaşında.Yoksul bir aileden gelen zar zor tahsilini tamamlayan ekonomi bakanı yapılacak kadar kendisine güvenilen biri.Daha 20 li yaşlarda evlenmiş ve 3 gün üstüste tatil yaptığı görülmemiş. Ticari zekasının da müthiş olduğu belirtiliyor.
Süslü cümleler kurmaz ,doğal konuşur.Kasıntı değil.Doğal konuşmasının son zamanlarda örnekleri çok..”Mahallenin en güzel kızını kim istemez?”, “İzmir’i pazarlayacağım” ya da “Buraya efelenmeye gelmedik”gibi.Peki karşısında kimi aday olarak görmek istiyor?
“Bu tamamen CHP'yi ilgilendiren bir konu. Benim için hiç farketmez. Aziz Kocaoğlu mevcut belediye başkanıdır. Milletin iradesine saygı göstermek gerekir. Onun dışında söyleyeceğim bir şey yok. Biz şu anda İzmir'in kaderini düşünüyoruz. Orada AK Parti'nin kaderi demek son derece yanlış olur. Biz 31 Mart seçimde İzmir’lilerin, İzmir'in geleceğine oy vereceklerini, kaderini oylayacaklarını düşünüyoruz. Bizim İzmir'in gönlüne girme gayretimiz 7 gün 24 saat anlatmak. Demokrasinin gereği İzmir'linin huzuruna çıkıp projelerimizi, hikayelerimizi anlatmak.”
Ve projeler..
“Trafikle ilgili bazı düzenlemelerimiz, temizlikle ilgili çalışmalarımız olacak. İzmir'in misafire gösterebilecek, gösterilmeyecek bazı noktaları var. Kentin önce tozunu alıp, makyajını yapacağız. Yeşildere, Karabağlar'da oralarda gördüğümüz bütün yapıları rengarenk boyayacağız. İlk icraatlarımız bunlar olacak. Sonra projelerimizle ilgili çalışacağız. 6 ay gece gündüz çalışacağız. Katı atık önceliğimiz. Güleryüzlü belediyecilik önde olacak. İzmir’i finansın merkezi yapmak ve dünyaya iyi tanıtmak gerek. 15 başlık var. Ulaşım dediğimiz zaman bunun içinde 50-60 proje var. Spor dediğimizde çok fazla sayıda projemiz var. Su kullanımında tasarrufu teşvik etmek anlamında 0-20 ton arasında %50 indirim yapacağız. Kent enstitüleri kuracağız.Bir şehrin sahibi büyük şehir belediye başkanıdır. O şehrin dertlerinin sahibidir. Bizim sloganımız “Mazeret yok,yola devam”
Herşey iyi hoşta İzmir’i almak kolay değil.Çeşitli kuruluşlarca yapılan anketlerde İzmir’linin aday kim olursa olsun oyunu yine CHP den yana kullanacağını gösteriyor.Bu fotoğraf nasıl değişir? Ancak CHP Büyükşehir Belediye Başkanı dahil aday adaylarından ( önümüzdeki günlerde yenilerinin de ekleneceği belirtiliyor) herkesi kucaklayan bir aday açıklayamaz ya da aday adaylarından biri başka bir partiden adaylığını ilan ederse yani oylar şöyle ya da bölünürse bir diğer deyişle Özfatura’nın kazandığı seçim (SHP nin adayı Yüksel Çakmur’un oylarını CHP adayı bölmüş aradan DYP nin adayı Burhan Özfatura çıkmıştı) gibi Zeybekçi İzmir’i alır.Ortalığın toz duman olduğu bu ortamda Zeybekçi söz yüzüklerini takmak için hazırlanıyor.