NURAY BAŞARAN

Siz bu satırları okuduğunuzda ben Washington uçağında olacağım. Doğrusunu isterseniz tüm dünyanın olası 3. Dünya Savaşı nedeniyle diken üstünde durduğu bir dönemde; dünyanın bundan sonraki kaderinin nasıl şekilleneceğini belirleyecek ABD seçimlerini bir gazeteci olarak yerinde izlemek istedim. Ve yola koyuldum.

Salı günü yapılacak seçimler için anketler hala daha Trump ve Kamala ikilisinin yarışta başa baş olduğunu söylüyor. Bahislerde ise geçen hafta Trump’ta olan taht, bu hafta Kamala’ya geçmiş durumda. Yani bahislere göre şimdilerde Kamala başkan.

Aslında bildiğimiz ABD politikaları , bugüne kadar başkanlara göre çok değişmeyen politikalar. ABD’de başkanlar değişir ama politikalar sadece yöntemlerde değişir olarak bilinen ABD devlet yapısını, ( bu kez Donald Trump’ın şahsına özgü yapısı sebebiyle ) Trump kazanırsa aynı zamanda öngörülemeyen de bir durum söz konusu.

Kimilerine göre dünyada bu seçimler, kadınlar ile erkeklerin savaşı…

Zira, Kamala Harris’in seçilmesi halinde , ABD’nin ilk seçilmiş kadın başkanı olacak.

Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin kadınlarına da bir ümit olması bekleniyor. Hatta daha ileri boyutta bugüne kadar erkeklerin yönettiği dünyada bir barış olamadı. Dünya nüfusunun diğer yarısı olan kadınları çoğu dünyada zulüm gördü ve çile çekti. Bu nedenle de kadınların şekillendirdiği bir dünya daha huzurlu olabilir. Dünyaya anne eli değmesi dünyanın ve insanlığın vicdanını geri getirebilir yorumları yapılıyor. Bu nedenle bugüne kadar dünyayı şekillendiren ülkenin ilk kez kadın başkan tarafından yönetilmesinin önemli olduğu düşünülüyor.

Ancak bir başka görüşe göre ise; dünyada bugün gelinen noktadaki vahşi kapitalizm, bölgemizden başlayan ve tüm dünyayı etkisine alacak olan olası 3. Dünya savaşı ile bir kadın değil, dirayetli bir erkek baş edebilir ve o nedenle bile bu seçimlerde tercih Trump olmalı yönünde…

MUSK VE BOBBY KENEDY SÜRPRİZİ

Bu arada ABD halkının ve sokağın gönlünde Trump var. Eğitim düzeyi düşük ve muhafazakar (O ABD’nin büyük ve muhafazakar aile hassasiyeti) Trump’ı işaretliyor.

Zira Demokratların Ocak 2024 itibarıyla ilkokula başlayan çocuklar için X , yani bir başka deyişle 3. cinsiyet tercihini yasallaştırması, muhafazakar ABD’den tepki toplamış durumda.

Son zamanlarda Tweter’ı satın alıp adını X olarak güncelleyen Elon Musk’ın da (oğlu nedeniyle) bu sebepten dolayı Trump’a destek vermesi de bu durumun en net göstergelerinden.

Yine son kulis bilgilerine göre Elon Musk’ı Trump’ın kazanması halinde kabinesinde görebileceğiz. Ayrıca Trump ‘ın kabinesi’nin en önemli isimlerinden birisi de kuşkusuz ABD’nin suikasta uğrayan başkanlarından Kenedy Ailesi’ nden BOOBY KENEDY (kenedy Jr.)olacak.

Kennedy Jr., merhum Başsavcı ve Senatör Robert Kennedy'nin oğlu ve Demokrat Parti tarihinin önemli isimlerinden Başkan John F. Kennedy'nin yeğeni.

Robert F. Kennedy Jr. 24 Ağostos 2024’te yani yaklaşık 2 ay önce , bağımsız başkanlık adaylığını askıya aldığını ve bunun yerine 5 Kasım'da gerçekleşecek Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık yarışında Donald Trump'ı destekleyeceğini açıklamıştı.

Kennedy Jr. yarıştaki varlığının Demokrat rakibi Kamala Harris'e yardımcı olacağına inandığı için salıncak eyaletlerde adını oy pusulasından çıkarmaya çalışacağını söyledi ve:

“Amerikan halkına aylar önce, seçimin sonucunu değiştirebilecek ancak kazanma şansı olmayan bir oyunbozan haline gelirsem yarıştan çekileceğime söz vermiştim. Artık kalbimde, bu acımasız sistematik sansür ve medya kontrolü altında bir seçim zaferine ulaşabileceğime dair gerçekçi bir yolum olduğuna inanmıyorum,” diye de ekledi.

Her ne kadar Kenedy Ailesinin beş üyesi, bir açıklama yaparak Trump'a verdiği desteği , "üzücü bir hikayenin üzücü sonu" olarak değerlendirerek Harris'e olan desteklerini yinelese de, Kennedy Jr.’ın Trump’ın seçilmesi halinde kabinede sağlık bakanı olabileceği konuşuluyor. Ki, Donald Trump da Kennedy'nin desteğini almanın "büyük bir onur" olduğunu çoktan ifade etti.

123 MİLYON DOLARLIK BAHİS OYNANDI

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) başkanlık seçimlerine günler kala anket şirketlerinin ve medyanın yanı sıra bahis sitelerinde de hangi adayın kazanacağına dair ciddi bir tartışma yaşanıyor.

En büyük ABD borsalarından biri olan Kalshi'ye göre, Amerikalılar başkanlık seçimleri için yasal olarak 123 milyon dolardan (4 milyar Türk Lirası) fazla bahis oynadı.

Milyonlarca Amerikalı, 5 Kasım Salı günü ABD'nin 47. başkanını seçmek için oy kullanacak. Demokratların desteklediği aday Kamala Harris ve Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ın kıyasıya yarıştığı seçimlerin, yakın tarihin en çekişmeli yarışlarından biri . Bu nedenle de bahisçiler de şaşkın . Bu nedenle de geçen haftaya kadar bahisçiler Trump derken bu hafta bahis sahasında Kamala Harris öne geçmiş durumda.

SALINCAK EYALETLERDEKİ SON DURUM

ABD başkanlık seçimlerine 48 saatten az bir süre seçimlerin kazananını salıncak eyaletler olarak nitelenen 7 kritik bölgenin sonuçları belirleyecek.

Ülkede bulunan toplam 50 eyaletin 43’ünü her seçimde neredeyse aynı parti, belirgin bir farkla kazanıyor. Seçimde küçük oy farkıyla partiler arasında el değiştirebildikleri için "salıncak" olarak adlandırılan 7 kritik eyalet, ABD başkanlık seçimlerinin aritmetiğini belirleme özelliğine sahip. Başka bir deyişle, ABD'de başkanın kim olacağını 337 milyonu aşkın nüfusun yalnızca yüzde 18'ine ev sahipliği yapan eyaletler karar vermiş oluyor.

2024 başkanlık seçimlerinde de herkesin gözü Pensilvanya, Georgia, Arizona, Nevada, Michigan, North Carolina ve Wisconsin eyaletlerinde. 270 delegeye ulaşan adayın başkanlığı kazandığı ABD'de, salıncak eyaletlerin toplam 93 delegesi bulunuyor.

Pensilvanya nüfusu itibarı ile en çok delegeye sahip salıncak eyalet. 19 Seçiciler Kurulu delegesi ile rekabete sahne oluyor. 2020 seçimlerinde Joe Biden, eyaleti bir puanın biraz üzerinde farkla alarak başkan seçilmişti. 16 delegeye sahip olan Georgia da Cumhuriyetçi eğilimli bir eyalet olmasına rağmen 2020 seçimlerinde Biden’ı seçti. Nevada ise salıncak eyaletler arasında 6 sandalye ile en az delegeye sahip.

ABD’de, en fazla oyu alanın değil, en fazla delegeye ulaşan adayın başkan olmasını sağlayan Seçiciler Kurulu (Electoral College) yöntemi işliyor. Buna göre her eyaletin belli bir delege sayısı var. O eyaletteki oyların çoğunluğunu alan parti, delegelerin tamamına sahip oluyor. Ülke genelindeki 538 delegenin salt çoğunluğu olan 270’e ulaşan aday başkanlık seçimini de kazanmış oluyor.

ABD Başkanı Joe Biden, temmuz ayı sonunda seçimlerden çekilme ve Kamala Harris’i destekleme kararı aldığından beri adaylar salıncak eyaletlere yoğunlaştı. Başkan adayları Harris ve eski ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyasının son döneminde neredeyse yalnız bu eyaletlerde kampanya çalışmalarına ağırlık verdi. Tek bir oyun bile büyük önem taşıdığı bu eyaletlerde başkan adayları her şehirde, her bölgede ve her mahallede seçim çalışması yürütüyor. ABD genelindeki anketleri derleyen Real Clear Politics (RCP) adlı haber platformunda yer alan son ulusal anket ortalamalarına göre Trump ülke genelinde 0.3 puanla önde. Salıncak eyaletlerde demokrat aday Harris, Michigan ve Wisconsin'de, cumhuriyetçi aday Trump ise Pensilvanya, North Carolina, Georgia, Arizona ve Nevada'da az farkla üstün görünüyor.

Ancak uzmanlar bu oranların 5 Kasım gününe kadar değişkenlik gösterecebileceği ve aradaki farkın kesin bir yargıya ulaşılmasını izin vermeyecek kadar az olduğuna dikkati çekiyor.

Adaylar rakip partinin seçmen kitlesinin dikkatini çekmek için farklı yöntem ve söylemler kullanıyor. Harris, Pensilvanya kırsalında muhafazakar Cumhuriyetçi seçmenden oy alabilmek için "benim de silahım var ve silaha karşı değilim" gibi açıklamalar yaparken, Michigan’da Demokrat seçmenden oy almak isteyen Trump, kampanya kürsüsüne yanına bazı Müslüman toplum önderlerini alarak çıktı.

Salıncak eyaletler yıllar içinde değişebiliyor. Örneğin, Florida 1990’lardan 2020’ye kadar salıncak bir eyalet olarak kabul edildi ancak Cumhuriyetçi seçmen kaydının artmasıyla Cumhuriyetçilerin kalelerinden biri haline geldi.

Bu yıl yakından izlenen eyaletler Arizona, Georgia, Michigan, Pensilvanya, Wisconsin ve Nevada eyaletleriydi. Bu grubun yeni üyesi ise North Carolina. Geleneksel olarak sağa meyilli bir eyalet olmasına rağmen 2008’de Demokrat başkan adayı Barak Obama’nın seçimleri kazanması iki parti arasındaki çekişmeyi açık ara olmaktan çıkartmış durumda. 16 delegeye sahip olan North Carolina 2024 seçimlerinde de Cumhuriyetçiler için garanti görünmüyor.

Bu yılki seçimlerde salıncak eyaletler kendi aralarında bazı konulara daha farklı tepki veriyor.

Sınır eyaletleri Nevada ve Arizona göçmen meselesinde daha duyarlıyken, Michigan’da Biden yönetiminin son bir yıldır sergilediği Gazze politikası öne çıkıyor. Pensilvanya gibi eyaletlerde ise şehirli Cumhuriyetçi kadın seçmenin kürtaj konusunda Demokrat partinin görüşlerine daha yakın olduğu görülüyor.

Son seçimlerde Trump’ın sandık sonuçlarında yolsuzluk yapıldığı iddialarına sahne olan Georgia’da seçim güvenliği öne çıkıyor. Kuzey Carolina’da ise son yıllarda Asya ve Latin Amerika kökenli nüfusta keskin bir artış var. Her 5 seçmenden 1’inin Afrika kökenli olduğu eyalette ayrımcılık karşıtı siyaseti daha büyük önem kazanıyor.

Evet ABD seçimleri kıran kırana… 48 saat kala durum bu. Başkan belli olduğunda bize ve dünyaya etkilerini yazıyor olacağız. Biliyorum Türkiye’de de Trump mı yoksa Kamala politikaları mı bizim için kazançlı sorusunun cevabı aranıyor. Bir sonraki yazıda bunu da değerlendiririz.

Ama benim bu konudaki şimdiden ilk ve son cümlem şudur:

Bize sadece milli politikalarımız ve bunun içerde tek yumruk mücadelesi kazandırır!