Her yıl olduğu gibi bu yılda; Ermenilerin sözde soykırım anma günü olarak belirledikleri 24 Nisan’da, ABD başkanının  ne diyeceği tartışmaları devam edip gidiyor.

Fikri olanda konuşuyor olmayan da konuşuyor...  Her konuda ahkam kesen bazı kişiler yine ekranlara kurularak, ABD Başkanı, şunu söyler, bunu söylemez, Türkiye’yi kaybetmek istemez, bu söyleminden şunu anladık gibi ele avuca gelmeyecek kısır tartışmalar yapılıp duruyor.

Bu soykırım iftirasının arkasında ABD ile AB ülkeleri olduğu hala anlaşılmadı mı? Dost gibi gözüküp düşmanlığını alenen yapan bir ABD var ve onun olumlu bir açıklama yapmasını beklemek gerçekten akla ziyan bir davranıştır.

Bu ülkeyi bölüp parçalamak isteyen, devletine karşı ayaklanarak, çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın kız demeden vahşice Türk vatandaşlarını katleden bu Ermeni çetelerinin yaptığı vahşi katliamlar  neticesi o günlerin şartlarında güvenle göç etmeleri sağlanmış olmasına rağmen, giderken bile katliamlarına devam etmiş bir millettir Ermeniler... Arşivler incelendiğinde, bu durumun tersine döneceğini bildikleri için, haksız ve hukuksuz olarak iki dudaklarının arasından çıkan iftiralarla amaçlarına ulaşacaklarını sanıyorlar ama gerçekler arşivde...Buyursunlar!

Hak, hukuk tanımayan ABD, Ermenilerin yaptığı bu katliamları bildiği halde, onları kullanarak böyle bir yola başvuruyor. Geçmişi soykırımlarla dolu olan ABD, Türkiye'yi suçlayacak bir ülke değildir. Önce kendi geçmişine bir baksın! Kendisine arkadaş aramasın. Türkiye’ye dil uzatacaklarına önce yaptıkları soykırımlarla yüzleşsinler.

Bu saldırılar karşısında, haklı da olsa susmak doğru değildir. Asıl soykırım yapanların Ermeniler olduğu gerçeğini bütün dünya kamuoyuna duyurulmalıdır. ABD Başkanının ne diyeceğini beklemek yerine, onun ağzını açamayacağı doneler ortaya konulmalıdır.

ABD denen millet, kızılderilileri  katlettiği gibi onların besin  ve geçim kaynağı olan bizon ve bufalo ları da vahşice katletmekten geri kalmamıştır. Kurulduğu günden itibaren kanla beslenen bir ülkenin başkanlarının ne söyleyeceği önceden belli değil mi?

2009 yılında bir seminerde; Profesör Dr Hikmet Özdemir hoca, bu Ermenileri ve destekçilerini anlatırken, 27 Ocak 1973 tarihinde,Türk diplomatlara karşı ilk saldırı olarak nitelenen olayı ve daha sonra cinayetler zincirini şöyle anlatmıştı: “78 yaşındaki Amerikan uyruklu Ermeni Gurgen Yanıkyan, Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar’a giderek, kendisini İran asıllı olarak tanıtır ve elinde Osmanlı Sarayından kaçırılmış bir tablo ile hatıra banknot bulunduğunu, bunları Türkiye'ye armağan etmek istediğini söyleyerek, kendisi ile Konsolos Bahadır Demir’i, Kaliforniya Eyaletinin Santa Barbara şehrinde bulunan Baltimore Oteli’ne davet eder.

Söz konusu otelde, armağanları takdim edeceğini söyleyerek diplomatları sahneye davet eden Gürgen Yanıkyan, ateş ederek iki diplomatı 27 Ocak 1973 tarihinde öldürür.  Baydar olay yerinde, Demir’de hastanede hayatını kaybeder..Ömür boyu hapse mahkum olan Yanıkyan savunmasında, ailesini Türklerin öldürdüğünü ve cinayeti intikam için işlediğini söylemiş olsa da; yapılan araştırmalarda ne ailesi ne de ne de kendisinin  1915 de Türkiye’de hiç bulunmadıkları tespit edilmiştir...

ABD yazmış bu da oynamış. Bu nedenle bu soykırım iftiralarının arkasında olan bir devletin başkanının ne diyeceği zaten belli. Hak hukuk bilmeyen tarihi soykırımlarla dolu olan ABD’nin  Başkanı Biden’ın yaptığı soykırım açıklamasını kınayarak kendisine iade ediyorum...