Son aylarda dünyada yaşanan gelişmeleri iyi okumak lazım. Biden’in gelişinin arkasından ABD’nin Trump döneminde uygulanan bazı uluslar arası ilişkiler ve bölgesel gelişmelerde tavır değişikliğine gittiği görülüyor.

Böyle bir tavır değişliğinin gölgesinde Biden-Erdoğan görüşmesi toplanacak NATO Zirvesinde Brüksel’de gerçekleşecek. Genelde Liderler görüşmesi sonuçtur. Öncesinde görüşmelerin içeriği ve konular bütün detayları ile ele alınır.

Biden’in seçilmeden önce başlayan Erdoğan’a karşı tavırlarının hangi şekle eğrildiğini görmek açısından görüşme önemli. Fakat ABD’nin devlet politikası olarak Irak ve Suriye ile son yıllarda Akdeniz’de başlayan çatışmacı tavrının Biden’in dünyada estirdiği barışçıl gösterilerine rağmen Türkiye’ye yansıyacağını beklememek gerekir. Tam aksine…

Biden önümüzdeki hafta yoğun bir Avrupa endeksli ziyaret trafiği başlatıyor. Biden ilk deniz aşırı ziyaretini Avrupa’ya yapmış olacak. İngiltere, İsviçre, Belçika merkezli bu ziyaretlerde çok sayıda görüşme gerçekleşecek. G7 Liderleri ile görüşmeler ve Kraliçe’yi ziyaret var.  NATO zirvesi, ABD-AB Zirvesi ve Cenevre Zirvesi’ne katılacak. Biden bu çerçevede bir dizi görüşmenin yanından 13 Haziran’da Kraliçe ile başlayacağı ikili görüşmelere 14 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la sürdürecek. 16 Haziran’da ise Rusya Lideri Putin’le bitirecek.

Yazının başında ifade ettim. Liderlerin görüşmeleri başlangıç değil sonuçtur. Ortak bir noktada uzlaşılmadan görüşme gerçekleşmez. Bu nedenle görüşmeler öncesi taraflar hedeflerine uygun pazarlık güçlerini artırmak için oyuna girer.

Son günlerde Türkiye’de yaşananları bu açıdan görmek gerekir. Bir taraftan mafya merkezli gündemler, bir taraftan dövizdeki yeni dalgalanmalar, bir taraftan siyasetteki gelişmeler.

ABD Türkiye’yi sıkıştırma adına sadece bu argümanları kullandığını zannetmeyin. Çevreleme taktiği çerçevesinde ABD’nin hem Rusya ile hem de Çin ile yeni bir sayfa açmaya başladığı haberleri geliyor. Kraliçe ile görüşmede Türkiye gündeme gelir mi bilmiyorum.  ABD S400’ler konusunda Türkiye’den bulamadığı yüzü Rusya ile girdiği sıcak ilişkilerle sağlamaya başladı. Rusya’nın son zamanlarda Türkiye’ye karşı tavrının değişimi bu sıcak ilişkilerin sonucu.

ABD yeni bir Yalta ruhunun peşine düşmüş durumda. Rusya ile danışıklı dövüş üzeriden dünyayı paylaşma.

Dikkat edilirse Biden yönetimi İran ile ilişkileri normalleşmeye götürüyor. Rusya ile sıcak ilişkiler kuruyor. Çin ile girilen ticaret savaşlarının dozunu düşürdü. Hatta gelen bilgilere göre ABD Akdeniz’de Ortadoğu’da Afrika’da, Balkanlar ve Kafkaslar ile Ege’de Türkiye’yi oyun dışına itmek üzere Rusya ve Çin’le işbirliğinde anlaşmak üzere.

Rusya her zaman ABD ve Avrupa’nın arka bahçesidir. Rusya’nın Türkiye’ye dostluğundan da düşmanlığından da ABD ve Avrupa mutlaka çıkar sağlama yolunu bulur. Rusya’nın her zaman Batı’nın Truva atı olduğu unutulmasın.

Ama kim hangi ittifakı, hangi oyunu kurarsa kursun Türkiye bütün iç ve dış olumsuzluklara rağmen bölgesel dengelerin merkezini ele geçirmiştir. Bundan böyle karşımızda olanlar kaybetmeye mahkûmdur.

Kalın sağlıcakla…