Abd'de Sosyal Medya Platformlarının Dokunulmazlık Kalkanı: 230 Numaralı Düzenleme
ABD Başkanı Donald Trump'ın, sosyal medyanın kendisine uyguladığı sansürlerde sık sık gündeme getirdiği, İletişim Uygunluk Yasası'nın 230 numaralı düzenlemesi, özellikle sosyal medya şirketlerine hukuki koruma sağlıyor
WASHINGTON (AA) - ABD Başkanı Donald Trump, Twitter'ın geçen cuma günü hesabını askıya alma adımının ardından İletişim Uygunluk Yasası'nın 230 numaralı düzenlemesini bir kez daha gündeme getirdi.
6 Ocak'taki Kongre baskının ardından Twitter hesabı süresiz askıya alınan, Facebook ve Instagram'dan da paylaşım yapması kısıtlanan Trump, uzun süredir 230 numaralı düzenlemenin kaldırılması gerektiğini savunuyor.
Söz konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını bazı Cumhuriyetçiler desteklerken, Demokratlar ve sosyal medya şirketleri bu kanunun gerekli olduğunu öne sürüyor.
Trump'ın, sosyal medya platformlarının kendisine uyguladığı "sansürlerde" sık sık dile getirdiği düzenleme, özellikle sosyal medya şirketlerine hukuki koruma sağlıyor.
230 numaralı düzenleme ne zaman ortaya çıktı?
ABD'de 1990'larda açılan iki dava, 230 numaralı düzenlemenin ortaya çıkmasına yol açtı. O dönemde iki şirkete, platformlarındaki içeriklerle açılan davalarda, mahkemeler şirketlerin içeriklerden sorumlu olmadığına hükmetti.
Ardından o dönemin Temsilciler Meclisinde California'yı temsil eden Cumhuriyetçi Chris Cox ve Oregon'u temsil eden Demokrat Ron Wyden, 230 numaralı düzenlemeyi yazdı.
Düzenleme 1996'da onaylanarak, İletişim Uygunluk Yasası'na eklendi.
Düzenlemenin içeriği nedir?
230 numaralı düzenleme, Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformları ve Craiglist gibi ikinci el satış sitelerini de içine alan "interaktif bilgisayar hizmetleri" sunucuları ve kullanıcılarını kapsıyor.
Yasa çerçevesinde, söz konusu internet siteleri, kullanıcılarının yaptığı paylaşımlardan ya da ürettikleri içeriklerden sorumlu tutulmuyor. Ancak siteler "iyi niyet çerçevesinde" harekete geçerse kullanıcılardan paylaşımlarının hesabını sorabiliyor.
Düzenleme neden tartışılıyor?
Bu yasayı destekleyenler, Facebook, Youtube gibi platformların bu denli büyümesinin 230 numaralı düzenleme çerçevesinde olduğunu savunurken, karşı çıkanlar da sosyal platformlar üzerinden yasa dışı eylemlerin arttığını dile getiriyor.
Trump'ın başını çektiği birçok Cumhuriyetçi siyasetçi ise teknoloji firmalarının 230 numaralı düzenlemenin arkasına sığınarak partizan bir tavır takındığını savunuyor.
Cumhuriyetçiler, Youtube, Twitter ve Facebook gibi platformların, muhafazakar kullanıcılarının hesaplarını haksız yere kapatırken, liberal sesleri öne çıkarttığını öne sürüyor.
Öte yandan, düzenlemenin destekçileri 230 numaralı düzenlemenin özel yönetime sahip teknoloji şirketlerinin daha rahat ve bağımsız hareket etmesine olanak tanıdığının altını çiziyor.
Trump neden 230. düzenlemenin kaldırılmasını gündeme getirdi?
2018'den bu yana özellikle Twitter'ın muhafazakar sesleri susturmaya çalıştığını savunan Trump, bu bağlamdaki tartışmalarda ilgili düzenlemeyi de gündeme getiriyordu.
Ancak, Trump, 230 numaralı düzenlemenin yürürlükten kaldırılması için asıl mücadeleyi 2020'nin Mart ayından itibaren vermeye başladı.
Twitter, başkanlık seçimleri yaklaşırken, sosyal medya platformlarında "dezenformasyonun yayılmasını" önlemek için bazı paylaşımların altına eklediği "bilgiyi doğrulama" etiketini, ilk kez, 26 Mart 2020'de Trump'ın California eyaletindeki "uzaktan oylama" konusundaki paylaşımlarına uyguladı.
Trump, bunun üzerine Twitter'ı "2020 seçimlerine müdahale" ile suçladı ve "Cumhuriyetçiler, sosyal medya platformlarının, muhafazakar sesleri susturmaya çalıştıklarını hissediyor. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz, bu platformlara ya güçlü düzenlemeler uygulayacağız ya da bunları kapatacağız." ifadesini kullandı.
Twitter'ın bu adımından sonra Trump sık sık platformun ifade özgürlüğünü engellediği söylemini gündeme getirdi ve sosyal medya şirketlerine hukuki koruma sağlayan 230 numaralı kanununun devre dışı bırakılması gerektiğini savundu.
Trump, 28 Mayıs 2020'de sosyal medya ağlarının paylaşımlardan hukuki olarak sorumlu tutulmasını öngören bir kararname imzaladı ve Beyaz Saray'daki toplantıda "Twitter saygın bir şirket olmasa ve hukuki hakkım olsa Twitter'ı da kapatırdım." dedi.
2021 Savunma Bütçesi Tasarısı'nda 230 numaralı düzenleme krizi
Trump, Kongreye yaptığı çeşitli çağrılarda NDAA olarak bilinen 2021 Savunma Bütçe Tasarısı'na, 230. düzenlemenin yürürlükten kaldırılması için bir madde konulması gerektiğini belirtti ancak Kongre bu adımı atmaya yanaşmadı.
Bunun üzerine Trump, Twitter paylaşımlarında, bu maddenin olmaması nedeniyle bütçe tasarısının "zayıf" olduğunu ve tasarının Kongre onayını alıp önüne gelmesi durumunda veto edeceğini duyurdu. Nitekim, 23 Aralık'ta söz konusu bütçe tasarısını veto etti.
Trump'ın Twitter hesabının kapatılmasının ardından 230 numaralı düzenleme yeniden gündemde
Öte yandan 6 Ocak'ta Trump yanlılarının Amerikan Kongresini basması sonrası, sosyal medya şirketleri Trump'ın hesaplarına ciddi sansür uygulamaya başladı.
Instagram ve Facebook, Trump'ın hesaba erişimini bir süreliğine engellerken, Twitter 8 Ocak itibarıyla Başkan'ın hesabını süresiz askıya aldı.
Twitter'ın bu adımı birçok çevrede eleştirilere yol açarken, Lindsey Graham başta olmak üzere birçok isim, 230. maddenin kaldırılması gerektiği tezlerini bir kez daha ortaya koydu.
Muhabir: Dildar Baykan
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.