Acılı aile, çocuklarının yanlış tedavi neticesinde hayatını kaybettiğini iddia etti
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde yaşayan 4 yaşındaki kız çocuğunun yanlış tedavi neticesinde hayatını kaybettiğini ve ölüm raporunda yapılan tedaviden bahsedilmediğini iddia eden acılı anne, Hemşirelerin yaptığı iğne kağıtta yazmıyor dedi.
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde yaşayan 4 yaşındaki kız çocuğunun yanlış tedavi neticesinde hayatını kaybettiğini ve ölüm raporunda yapılan tedaviden bahsedilmediğini iddia eden acılı anne, "Hemşirelerin yaptığı iğne kağıtta yazmıyor ve kızımın ölüm raporunda yalan yazılar var. Biz bu acıyı yaşarken bu yazılan yalanlar bizim canımızı daha da çok yakıyor" dedi.
Adapazarı ilçesinde yaşayan Gamze ve Mustafa Yıldırım çifti 26 Mart 2021 tarihinde 4 yaşındaki kızları Elif Duru'yu şiddetli karın ağrısı ile mide bulantısı sebebiyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hizmet Binası'na götürdü. Hastanede doktor tarafından geniz akıntısı olduğu belirtilerek sadece ilaçlar verilen küçük çocuk iddiaya göre hiçbir tetkik yapılmadan evine gönderildi. Şikayetlerin devam etmesi üzerine tekrardan aynı hastaneye götürülen küçük çocuğa yapılan tahliller neticesinde apandisit şişmesi teşhisi konuldu. Bir gün sonra ameliyata alınan Elif Duru, yataklı hasta bölümüne alındı. Burada tedavisine devam edilen kız çocuğu, hemşirenin iğne vurduğu esnada fenalaştı. Hemşirenin yardım çağırması sonrasında yoğun bakıma alınan Elif Duru, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Acılı aile ise yanlış tedavi neticesinde kız çocuklarının hayatını kaybettiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
"ÇOCUĞUM ORADA KOLLARIMDA CAN VERDİ"
Çocuğunun iğne yapılırken kasıldığını ve kollarında hayatını kaybettiğini iddia eden acılı anne Gamze Yıldırım, "Kızımı, karın ağrısı şikayetiyle doğum hastanesine götürmüştük. O gün götürdüğümde geniz akıntısı var diyerek ve herhangi bir tahlil yapmadan bizi geri gönderdiler. O gün ilaçlar verildi ilaçları kullanmamıza rağmen düzelme olmadı ve ertesi günü tekrardan hastaneye götürdük şikayetleri devam ettiği için. O gün tahliller yapıldı, tahlillerin sonucunda akşamüstü yatış verilmesi gerektiği söylendi. Yatışı yapıldıktan sonraki gün doktor, apandisit şişmesi olduğu ve ameliyata alınması gerektiği söylendi. Ertesi günün sabahı ameliyata alındı sonrasında ameliyatta herhangi bir sorun olmadığı söylendi fakat kusma ve halsizlik şikayetleri devam etti. Beslenmeye başlandıktan sonra yedirdiklerimizi çıkartmaya devam etti. Ameliyattan bir sonraki gece 00.45 saatleri sıralarında çocuğuma iğne yapmaya geldi hemşire hanım damardan ilk iğneyi yaparken çocuğum uykudaydı ve uykudan sıçrayarak uyandı. Çocuğumun kasıldığını görünce hemşireyi uyardım bunun üzerine hemşire hanım kızıma sakin olması gerektiğini söyledi ve ikinci iğneyi yaparken çocuğum daha da kasılmaya başladı ve ben bağırmaya başlayınca hemşire yardım çağırmaya gitti. Diğer hemşirelerde geldi ve müdahale etmeye geldiler. Çocuğum orada kollarımda can verdi" dedi.
"GİDENİN ACISI GELENİ BASTIRIYOR"
Ölüm raporunda hemşirenin yaptığı iğneden bahsedilmediğini iddia eden anne Yıldırım, "Hemşirelerin yaptığı iğne kağıtta yazmıyor ve kızımın ölüm raporunda yalan yazılar var. Biz bu acıyı yaşarken bu yazılan yalanlar bizim canımızı daha da çok yakıyor. Ben o süreçte hamileydim kaç ay oldu yeni doğan çocuğuma dönemiyoruz, sevemiyoruz ve çocuğumuza odaklanamıyoruz gidenin acısı geleni bastırıyor. Bu süreci atlatamıyoruz kaç ay oldu evden çıkamıyorum, çıksam da insanlara bakamıyorum. Çocuğum yok, alışamıyorum ortada dönen yalanlar var, inkar var, otopsi sonucu yok, süreç ilerlemiyor, çocuğum öldü ama neden öldü onu da bilmiyorum. Bu süreci nasıl atlatacağız bilmiyorum" diye konuştu.
"BENİM TEK DERDİM EVLADIMIN NEDEN ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEK"
Adli süreçlerin başlatıldığını belirten baba Mustafa Yıldırım ise, "00.45 civarı hemşire odamıza geliyor ve çocuğum uyku halinde iğne yapılırken çocuğum kasılmaya başlıyor. Eşim hemşireyi uyardığında hemşire, "Bir şey olmaz, Elif sakin ol" diyor ikinci şırıngayı yaparken çocuğum tamamen kasılıyor ve hemşire koşarak yardım çağırıyor ve mavi kod veriliyor. Odaya herkes geliyor ve çocuğuma 20 dakika kadar müdahale ediliyor. Eşim beni saat 00.50 civarı aradı ve böyle bir olay yaşandığını söyledi ben de apar topar hastaneye gittim. Çocuğum 20 dakika müdahaleden sonra yoğun bakıma indirildi. Yoğun bakımda 72 dakikaya yakın müdahale edilmiş ve çocuğum hiçbir şekilde geri dönmemiş. Bir gün sonra çocuğumun ölüm raporunu aldığımda rapora, "00.55,çocuğun morarmaya başlamasıyla nefes olmayan çocuğa mavi kod verilerek müdahale edildi" ama bu yalan çünkü benim çocuğuma iğne yapılırken bu hale geliyor ve hemşire giderek yardım çağırıyor. Benim çocuğum hemşire iğne yaparken bu hale gelmesine rağmen neden ölüm raporunda bu gizlendi. Neden? 00.55 yazılarak biz yanıltıldık. Benim tek derdim evladımın neden öldüğünü bilmek buda bir baba olarak benim en doğal hakkım olduğunu düşünüyorum. Doktorla görüştüm doktor, "00.45'te hemşire gözleminde böyle bir uygulama yok" diyor ama yanımızda yatan hasta ve eşim dahil herkes çocuğa iğne yapılırken bu hale geldiğini biliyor. Bu bizden neden? Saklanıyor ve bu süreç neden? Bu kadar uzadı ben bilmiyorum. 6 ay geçmesine rağmen henüz benim çocuğumun otopsi sonucu bile çıkmadı" şeklinde konuştu.
6 AY GEÇMESİNE RAĞMEN OTOPSİ SONUCU ÇIKMADI
Devam eden adli sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını belirten baba Yıldırım, "Benim tek derdim sesimi duyurmak ve evladımın neden öldüğünü bilmek. Bunun için de ömrüm yettiği sürece mücadele edeceğim. Şu an hastanede disiplin soruşturması başlatıldı ve birçok kişinin ifadelerinin alındığı söylendi ama otopsi sonucu çıkmadığı için şuan adli süreç başlamadı. Otopsi sonucunun çıkması bekleniyor ve üzerinden 6 ay geçmesine rağmen sonuç çıkmadı. Ben yeni doğmuş evladımı sevemiyorum çünkü acım o kadar büyük ki bir sevincim var ama sevincimi yaşayamıyorum" ifadelerini kullandı.^
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.