AĞA MEMNUN
Ngazete yazarı Prof. Dr. Erkan Sevinç'in yeni yazısı...
AĞA MEMNUN
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı..Başkan Soyer’in sinirleri yine tepesinde. “Bundan sonra yalana yalan diyeceğim. Kurtuluşun şehri İzmir’in sabrını zorluyorlar. Bu adı ben vermedim.” Adam haklı..Bahse konu olan Pasaport’taki geçici iskele. Adı Agememnon olan iskele 2017 yılında hizmete giriyor. Yüzer iskele, 29 Ekim’de Urla’dan geçici olarak getiriliyor, körfez içi sefer yapan yolcu gemilerinin yanaşabilmesi için mevcut iskelenin yakınına bağlanıyor. Tadilat çalışmalarının tamamlanmasının ardından kısa bir süre sonra tekrar Urla’ya geri götürülecek .Soyer “Bu adı ben vermedim” diyor. Niye veremez mi? Agememnon bu kentin önemli değerlerinden.Hatta bir sene kadar önce bu konuda bir yazı yazmış ve Agememnon Kaplıcalarının ilgisizliğine dikkat çekmiştim.
İzmir termal su kaynaklarıyla ünlü. Özellikle Balçova, Çeşme gibi ilçelerde milyonlarca yıl yaşındaki termal suyun ilk kez ne amaçla ve ne zaman kullanıldığı konusunda çeşitli mitler ve tarihsel bilgiler var. İlk rivayetler suya da adını veren Agamemnon’a ve MÖ 1200’lü yıllara dayanıyor. Agamemnon askerlerini tedavi ettirmek için yakındaki bir yere değil bir gelecek bilicisinin “yarayı çok çabuk kabuk bağlatır” tavsiyesi üzerine İzmir’e geliyor. Truva Savaşı’nın ünlü komutanı Agamemnon yaralı askerlerin kısa zamanda iyileşip geri döndüğünü görünce, kaplıca suyunun şifalı olduğunu keşfeder. Bir diğer rivayete göre de; yüzü ve vücudu yaralarla kaplı Agamemnon’un kızının bu sularda yıkanarak iyileşmesi ve güzelleşmesi üzerine, Agamemnon bu yörenin özel bir yer olduğuna inanır. Ve bu bölge tarihte Agamemnon Kaplıcaları diye anılır. Zamanla bu bölgeye çağlarına uygun hamamlar, kapalı hücreler, mikroptan arınma yapıları ile çamur ve su havuzları yapılır.Doğu Roma İmparatorluğu dönemlerinde hristiyanlığın o döneme özgü yalnız ruha değer veren ve cisme hor bakan görüşün de etkisiyle yıkanma ve vücut temizliği günah sayılmış ve her kaplıca gibi Agamemnon Kaplıcaları da ihmal edilmiş . 1415 yılında Osmanlılar tarafından İzmir’in alınması ve kaplıcaların eski önemine kavuşması sonucu diğer ılıcalar, kaplıcalar ve içmeler gibi Agamemnon Kaplıcaları da onarılmış. 3000 i aşkın yıldır yüz milyonlarca kişiyi tedavi eden Agamemnon Kaplıcaları’nın tanıtımı nerdeyse sıfır. Roma hamamının kesinlikle açılması, Kaplıca dahil İnciraltı’na kadar olan bölge ve Manastır’a giden yolun iki tarafı inceden inceye aranmalı. Buralar kazılırsa veya en azından sondaj yapılırsa Asklepion’un pamucu dama atılabilir ve “Dünyanın İlk Hastanesi “ ortaya çıkabilir.
“2018 Troya Yılı’ gibi 2022 nin” Agamemnon Yılı” olması önerilerini de sonuna kadar destekliyorum. Troya Yılı’nda çeşitli etkinliklerle açılan müze ve civarda bulunan küçük bir köy de konunun içine dahil edilmişti. Hatta bu köye gelenlerin ikametleri, yeme ve içmeleri organize edilmiş, evlerin beyaz duvarları üstüne Troya tarihindeki savaşçıların, komutanların ve kralların resimleri gönüllü ressamlar tarafından çizilmişti.Daha henüz çeşitli dillerde açıklayıcı bilgiler içeren tabelası bile bulunmayan Agemmennon Kaplıca bölgesine ilk fırsatta el atılmalı.
Son çıkan tartışmaların tamamen gündem değiştirmeye yönelik ,yoksulluk başta olmak üzere kent insanının üstündeki sorunları gölgelemek adına siyaset ağalarının işi olduğunu sağır sultan bile anlamıştır sanırım..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.