Ak Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: Orada (isveç'te) Yakılan Sadece Kur'an-ı Kerimler Değil, İnsanlığın Vicdanıdır
Numan Kurtulmuş, Danimarkalı siyasetçi Paludan'ın İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonuyla ilgili, "Şiddetle telin ediyoruz. Millet olarak bu alçaklığı asla kabul etmiyor, buna göz yumanlara da eyvallah etmiyoruz." dedi
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın, Tarnby kentinde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmasına tepki göstererek, "Şiddetle telin ediyoruz. Millet olarak bu alçaklığı asla kabul etmiyor, buna göz yumanlara da eyvallah etmiyoruz." dedi.
Kurtulmuş, Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneğince bir düğün salonunda düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, manevi kalkınmada önemli rol üstlenen kurumların başında imam hatip okullarının ve ilahiyat fakültelerinin geldiğini söyledi.
İmam hatip okullarının bir sürü engellemeyle karşılaştığını hatırlatan Kurtulmuş, imam hatip okullarının sayısının arttığını belirtti.
Adnan Menderes'in, Çankaya Köşkü'ndeki bir görüşmede "Neden imam hatip okullarını açmıyorsunuz?" denilmesi üzerine "Ben de imam hatip okullarının açılmasını, din eğitiminin ilerlemesini, milletin dinini öğrenmesini istiyorum ama zannediyor musunuz ki benim kabinemdeki insanlar buna 'evet' diyorlar? Bir ben inanıyorum bir de Tevfik İleri inanıyor, bir de eşlerimiz inanıyor." ifadelerini kullandığını aktardı. Numan Kurtulmuş, o dönemlerden bugünlere ulaşıldığını vurguladı.
Yakın zamanda da katsayı zulmüyle imam hatip mezunlarının üniversiteye gitmesinin önünün kapandığını anımsatan Kurtulmuş, bu dönemde çok sayıda okulun kapısına kilit vurulduğunu kaydetti.
Bu yaşananların milattan önce değil, 1997'den, 28 Şubat sürecinden sonra yaşandığına işaret eden Kurtulmuş, mücadelenin ardından imam hatip lisesi mezunlarının dilediği fakültelere yerleşebildiğini, çok sayıda imam hatip lisesi öğrencisinin derecelere girdiğini ifade etti.
Türkiye'de geçmiş dönemlerde başörtüsü zulmünün de yaşandığını söyleyen Kurtulmuş, "Bir tane milletvekilinin dahi olmasını hazmedememişlerdi. Şimdi çok sayıda başörtülü arkadaşımız var, başörtülüler de başı açık kardeşlerimiz de olacak. Millette ne varsa hepsi Türkiye'de, Büyük Millet Meclisi'nde de her yerde temsil edilecekler." değerlendirmesinde bulundu.
"Ayasofya'nın kapıları açıldı"
Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasına da değinen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde Ayasofya'nın kapılarının açıldığını, zincirlerinin kırıldığını belirtti.
Türk milletinin kazanmaya devam edeceğinin altını çizen Kurtulmuş, maddi ve manevi alanda kalkınmanın süreceğini söyledi.
Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın, Tarnby kentinde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmasına tepki gösteren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Dünyanın birçok yerinde İslam karşıtlığına şahit oluyoruz. Bu mübarek ramazan günlerinde önce İsveç'te, arkasından da bugün Danimarka'da ırkçı, İslam düşmanı, insanlık düşmanı faşist, hem de polislerin himayesi adı altında, arkasına gizlendiği siyasi partinin gücünü de alarak Kur'an-ı Kerim'i yaktı. Orada insanları huzursuz etmek için sokakların fitilini ateşledi. Bu asla kabul edilemez. Bu eylem, sadece bir kişinin yaptığı bir eylem değildir. Bu eylem, ona müsamaha eden zihniyetin hoş gördüğü bir ahlaksızlıktır. Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına müsaade etmekle, İncil'in, Tevrat'ın, Yeni Ahit'in, Eski Ahit'in yakılmasına müsaade etmek arasında zerre miskal bir fark yoktur. Biz bütün insanların hem kutsallarına hem kutsal metinlerine saygı duyarız. Hiçbir Müslüman, hem de böyle politik bir sebeple herhangi bir kutsal metni ateşe vermez, saygısızlık yapmaz. Bu tablo, Batı'nın geldiği noktayı göstermesi bakımından, dünyadaki İslam düşmanlığının geldiği noktayı göstermesi bakımından hem ibretliktir hem de ders alınması gereken noktadır."
"Orada yakılan sadece Kur'an-ı Kerimler değildir, orada yakılan insanlığın vicdanıdır, 8,5 milyar insanın aynı dünyada aynı havayı teneffüs etme iradesine karşı yapılan bir suikasttir, dünya barışına karşı yapılan bir suikasttir." diyen Kurtulmuş, Müslümanların kutsalına hakarete seyirci kalanların vebalin altında kalacağını, insanlık suçunun paydaşı olacağını vurguladı.
Kurtulmuş, "Avrupa'nın kuzeyinde, hem de sorsanız dünyanın en demokrat, en insan haklarına saygılı, en çok inançlara hürmetkar olduğunu iddia eden ülkelerde bu alçaklığın yapılması insanlık adına utanç vesilesidir. Şiddetle telin ediyoruz, millet olarak bu alçaklığı asla kabul etmiyor, buna göz yumanlara da eyvallah etmiyoruz." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün izzetini korumakla yükümlüyüz"
Mescid-i Aksa'ya yapılan baskınların her ramazan ayında rutin haline getirildiğini ifade eden Kurtulmuş, siyonist rejimin orayı yıkarak eski tapınağı ortaya çıkarmak isteyen fanatik Yahudilerin önünü açmasının Danimarka'dakine, İsveç'tekine benzer bir tablo olduğunu kaydetti. Numan Kurtulmuş, her ikisinde de bu barbarlığın polis ve güvenlik kuvvetlerinin gözetimi altında gerçekleştirildiğini belirtti.
Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, yaşananlarla insanlıktan çıkmış faşist güruhun ne hale geldiğinin görüldüğünü ifade etti. Numan Kurtulmuş, "Bunlara karşı da biz, Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün izzetini, şerefini, mahremiyetini korumakla yükümlüyüz." dedi.
Türk milletinin yaşananlar karşısında sarsıldığını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"İnşallah bu ramazanda karşılaştığımız bu insanlık dışı saldırılar son olur. 'Türkiye, niçin büyük güçlü Türkiye olmalıdır' sorusunun cevaplarından birisi de budur. Yeryüzündeki bütün bu haksızlıkları, zulümleri önleyebilmek için hem siyaset olarak hem söz olarak hem güçlü devlet olarak ayakta durmamız lazım ki barbarlar, zalimler zulüm adımları atarken düşünerek adım atabilsinler, düşünerek adım atsınlar ve bundan vazgeçsinler. Filistin meselesinde de Filistinli Müslümanların sonuna kadar bu mücadeleyi verdiği inşallah eninde sonunda başkenti Kudüs olan tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin kurulacağına yürekten inanıyorum, millet olarak buna inanıyoruz. İnşallah Avrupa'da kara yüzlerini gördüğümüz bu faşist, ırkçı, İslam düşmanı güruhun da bu yaptıklarından bin pişman olacaklarını hep birlikte göreceğiz."
İftar programına Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Nazım Savaş, bazı milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.